1030
herhangi bir holding ya da büyük şirkette yönetici olacak vasıfları olmayan ancak galatasaray yöneticisi olan kişi.
çok duygusal, galatasaray için ölür, kenetlendirir masalları ile galatasaray camiasına yutturulmaktadır. şu duruşu, konuşmaları ile devlet memuru olsa ben o kurumu sorgularım ancak iş ülkemizde öyle değil. yöneticilik vizyon sahibi olmayı gerektirir. radikal kararlar alıp kulüp, ülke, şirket menfaatlerini korumayı gerektirir. toplum önünde konuşma yapabilme becerisi gerektirir. bu kişi de bunlar yokken her seçim döneminde önümüze geliyor.
ilk icraat kadro dışı bırakılan futbolcuyu affettirmek. şimdi bunun aziz yıldırım'ın futbola karışmasıyla ne farkı var. bu takımı yöneten bir ekip var. bu arkadaşta o ekibin koordinasyonu, futbolcuların maddi sorunları ile ilgilenmek durumunda görevi gereği.
ülkenin her kademesinde olduğu gibi yine birilerinin elinden tuttuğu insanlar bir yerlere geliyor. bunun yanında binlerce yetenekli genç olduğu yerde sayıyor.
böyle insanların yönetici olduğunu görünce şahsım adına kahroluyorum. sözlük bünyesinde bile bu adamın tüm özelliklerini 10'a katlayacak insanlar bulabiliriz. yanına galatasaray'lı duruşunu da ekleyebilen.
hadi şimdi konuşalım yeniden;
bu hafta galip gelebilir miyiz? prandelli gönderilsin mi? hangi kadroyla çıkmalıyız?
tüm sorunlarımız bu seviyede zaten!
çok duygusal, galatasaray için ölür, kenetlendirir masalları ile galatasaray camiasına yutturulmaktadır. şu duruşu, konuşmaları ile devlet memuru olsa ben o kurumu sorgularım ancak iş ülkemizde öyle değil. yöneticilik vizyon sahibi olmayı gerektirir. radikal kararlar alıp kulüp, ülke, şirket menfaatlerini korumayı gerektirir. toplum önünde konuşma yapabilme becerisi gerektirir. bu kişi de bunlar yokken her seçim döneminde önümüze geliyor.
ilk icraat kadro dışı bırakılan futbolcuyu affettirmek. şimdi bunun aziz yıldırım'ın futbola karışmasıyla ne farkı var. bu takımı yöneten bir ekip var. bu arkadaşta o ekibin koordinasyonu, futbolcuların maddi sorunları ile ilgilenmek durumunda görevi gereği.
ülkenin her kademesinde olduğu gibi yine birilerinin elinden tuttuğu insanlar bir yerlere geliyor. bunun yanında binlerce yetenekli genç olduğu yerde sayıyor.
böyle insanların yönetici olduğunu görünce şahsım adına kahroluyorum. sözlük bünyesinde bile bu adamın tüm özelliklerini 10'a katlayacak insanlar bulabiliriz. yanına galatasaray'lı duruşunu da ekleyebilen.
hadi şimdi konuşalım yeniden;
bu hafta galip gelebilir miyiz? prandelli gönderilsin mi? hangi kadroyla çıkmalıyız?
tüm sorunlarımız bu seviyede zaten!
