1563
galatasaray ile kan uyuşmazlığı yaşayan ve üzülerek söylüyorum ki geleceğe dair hiç ümit vermeyen teknik direktör. türkiye ligi gerçekten çok lanet bir lig, burada başarılı olabilecek hocanın ne yazık ki bizim gibi futbol olarak geri kalmış, alt yapısı gelişmemiş ülkelerde başarılı olabilmiş hocalardan olması gerekiyor. bunun dışındaki ülkelerden gelen hocalar bu seviyede oynayan oyuncuların bu kadar futbol cahili olabileceğini hesaplayamıyorlar.
ne ünlü hocalar geldi, hiç birisi tutunamadı. çünkü türk futbolcusu ne yazık ki futbolu bilmiyor. avrupa'daki futbol ülkelerinden gelen hocalar modern futbolu oynatmaya çalışıyorlar. fakat modern futboldaki en önemli özellik futbolcuların artık oyunu okuyabilir düzeyde taktik bilgisinin olması. yani futbolu bilmeleri. bu hocalar ise türkiye'ye geldiğinde istediklerini hiç sahaya yansıtamıyorlar. sadece prandelli'yi değil diğer gelen hocaları düşünelim. rijkaard, del bosque, hiddink, mancini bunların hepsi uluslararası düzeyde her takımı çalıştırabilecek kapasitede hocalar fakat hiç biri türkiye'de 2 sezon bile dayanamadı. çünkü burada elimizde öyle bir malzeme yok. bu ülkede tartışmasız başarılı olan hocaların hepsi ya türk ya da bizim gibi alt yapısı gelişmemiş ülkelerdendir. lucescu, fatih terim, mustafa denizli gibi. bu hocalar ellerindeki malzemeyi daha iyi analiz edebildikleri için başarılı olabiliyorlar. avrupalı hocalar ise yetenekten çok pozisyon bilgisi nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. yoksa modern futbol prandelli'nin oynatmaya çalıştığı futbol ama oyuncular ancak demode 4-4-2 oynamaya alışmış eski kafa antrenörler tarafından yetiştirilmiş oyuncular.
prandelli özelinde değerlendirecek olursak kendisinin dağıldığını çok net görebiliyoruz. telles-veysel tercihi bile bunu çok net olarak gösterebiliyor. bir de kendisi sadece italya'da antrenörlük yapmış ve genellikle italyan futbolcularla çalışmıştır. bu da galatasaray'a uyum sağlamasındaki zorluklardan biridir.
son söz olarak bu nedenlerle prandelli'nin gönderilmesi ve bu oyuncularla başarı sağlayabilecek çok büyük takımlarda çalışmamış bir hoca getirilmesi bana göre daha uygundur. ama tabi galatasaray'ın maddi durumu nasıl kaldırır böyle bir şeyi bilemiyorum ama prandelli mental olarak dağıldı ve artık toparlaması çok zor.
ne ünlü hocalar geldi, hiç birisi tutunamadı. çünkü türk futbolcusu ne yazık ki futbolu bilmiyor. avrupa'daki futbol ülkelerinden gelen hocalar modern futbolu oynatmaya çalışıyorlar. fakat modern futboldaki en önemli özellik futbolcuların artık oyunu okuyabilir düzeyde taktik bilgisinin olması. yani futbolu bilmeleri. bu hocalar ise türkiye'ye geldiğinde istediklerini hiç sahaya yansıtamıyorlar. sadece prandelli'yi değil diğer gelen hocaları düşünelim. rijkaard, del bosque, hiddink, mancini bunların hepsi uluslararası düzeyde her takımı çalıştırabilecek kapasitede hocalar fakat hiç biri türkiye'de 2 sezon bile dayanamadı. çünkü burada elimizde öyle bir malzeme yok. bu ülkede tartışmasız başarılı olan hocaların hepsi ya türk ya da bizim gibi alt yapısı gelişmemiş ülkelerdendir. lucescu, fatih terim, mustafa denizli gibi. bu hocalar ellerindeki malzemeyi daha iyi analiz edebildikleri için başarılı olabiliyorlar. avrupalı hocalar ise yetenekten çok pozisyon bilgisi nedeniyle sıkıntı yaşıyorlar. yoksa modern futbol prandelli'nin oynatmaya çalıştığı futbol ama oyuncular ancak demode 4-4-2 oynamaya alışmış eski kafa antrenörler tarafından yetiştirilmiş oyuncular.
prandelli özelinde değerlendirecek olursak kendisinin dağıldığını çok net görebiliyoruz. telles-veysel tercihi bile bunu çok net olarak gösterebiliyor. bir de kendisi sadece italya'da antrenörlük yapmış ve genellikle italyan futbolcularla çalışmıştır. bu da galatasaray'a uyum sağlamasındaki zorluklardan biridir.
son söz olarak bu nedenlerle prandelli'nin gönderilmesi ve bu oyuncularla başarı sağlayabilecek çok büyük takımlarda çalışmamış bir hoca getirilmesi bana göre daha uygundur. ama tabi galatasaray'ın maddi durumu nasıl kaldırır böyle bir şeyi bilemiyorum ama prandelli mental olarak dağıldı ve artık toparlaması çok zor.