1400
öncelikle bu şahıs bana göre, takımı sabote eden hainin tekidir. galatasaray'ın kuruluş felsefesi olan "türk olmayan takımları yenmek" ilkesini, teknik direktörlüğe aziz yıldırım'ı, başkanlığa da yıldırım demirören'i getirsek yine de değiştiremezler, o derece sabit bir ilkedir bu. köklerini türkiye'den alan ama dalları avrupa'ya kadar uzanan bir çınardır galatasaray. sen kimsin ki bu anlayışı değiştireceksin be adam! hadi seni buraya getiren dinozorlaşmış yönetim kurulu bunu sana söylememiş olsun, dünya kadar para kazanacağın yerin geçmişini merak edip hiç mi araştırıp, okumadın? sikimsonik başakşehir'e real madrid muamelesi yapıp, takımdaki ele, avuca gelen en iyi kanat oyuncusunu dinlendirip, sağ bekte yasin öztekin diye yazılıp, "kifayetsiz" diye okunan oyuncuyu oynatmanın açıklamasını hiçbir şekilde yapamazsın gözüm. yemişim senin dördüncü yıldızını, arsenal ve dormund ile iki maçımız daha var ve bu kafa yapısı ile gidersek en az 10 gol daha yeriz biz bu iki takımdan. dördüncü yıldızı alsak ne olur, dünya aleme rezil olduktan sonra. dünkü basın toplantısını acılar içinde izledim. resmen galatasaray'a mahalle takımı muamelesi yaptı ve bu seviyelerde oynayamayacağını izah etmeye çalıştı. bak prandelli, bak italyanların en beceriksiz teknik direktörü, elindeki takımda geçen seneden farklı olarak, oyunu gerçek anlamda değiştirebilecek tek bir oyuncu eksildi; o da drogba. biz drogba gelmeden önceki sene de, geldikten sonraki sene de şampiyonlar liginde bir çeyrek finale ve ikinci tura kalan, geçen sene futbol şansı yanımızda olsaydı chelsea'yi elemesi muhtemel olan bir takımdık. ama sayende süper kupa maçında 120 dakika boyunca fenerin üstümüze çullanmasını seyrettik, ki aynı şeyi ligdeki maçımızda da yaşattın bizlere. bu bahsettiğimiz fener bize terim ve mancini dönemleri için söylüyorum, hiçbir şekilde üstünlük kuramayan bir takımdı. bir kere senin getirmeye çalıştığın sistem o kadar işlevsiz ki, sadece fenerbahçe maçlarına bakmam yeterli oluyor takımı ne hale getirdiğini görmem için. oynatmaya çalıştığın üçlü orta sahanın, sağ ve sol iç oyuncuları, uluslararası düzeyde bizde bulunmuyor. sol içte oynattığın selçuk o mevkinin adamı değil, sağ içte oynayabilecek en mantıklı tercih olan hamit ise en iyi performansı ile bu yaştan sonra "eh" denilebilecek düzeyde oynayabilir, dzemaili ise orta saha futbolcusu olarak kariyerine nasıl devam etmiş bugüne kadar, hayretler içindeyim. o salak saçma üçlü orta saha anlayışın yüzünden melo denilen canavarımızı orta çizgiyi geçerken görmeye hasret kaldık. artık nasıl talimat veriyorsan adama ne zaman baksam stoperlerin arasında süpürücü gibi oynamaya çalışıyor. kısacası senin bu takıma oturtmaya çalıştığın orta saha düzenine ayak uydurabilecek oyuncu sayısı, bu takım için yok denecek kadar az ve mevkisinde kendisini kanıtlamış oyuncuların da performansını bozuyorsun bu yüzden. takımın kanat koridorunu sadece beklere emanet edip, her maç kanatlardan gol yememize neden oluyorsun. senin yüzünden veysel sarı'nın yemediği hakaret kalmadı. tamam çok yetenekli bir adam değil veysel, ama ona verdiğin ve altından kalkmasının mümkün olmadığı görevi yapmaya o kadar çok gayret ediyor ki, ben üzülüyorum kendisi adına. adamın eline galatasaray'da oynamak gibi bir fırsat geçmişken, bunu olabilecek en rezil şekilde değerlendirmesine neden oluyorsun. savunma kurgusunda her ne kadar iyi gibi gözükse de semih ve chedjou ne uyum sağlayabiliyorlar, ne de rakibi bozabiliyorlar. chedjou geçen seneye oranla sadece daha disiplinli oynuyor, o kadar. ama ağırlığı, pozisyon bilgisinin zayıflığı yüzünden pek çok gol yiyoruz. savunma işinde de sınıfta kalan bu adamın forvet performansı da müthiş olamaz doğal olarak. hücumdaki plansızlığı, baskı yapamayan bir futbol takımı ortaya çıkardı. baskı dediğimiz şey galatasarayfutbol takımının en olmazsa olmaz unsurlarından biri. bağlasan yerinde durmayacak bir takımımız vardı geçen senenin başına kadar. drogba sayesinde baskıyı sadece yapılması gereken zamanlarda yapar hale geldik. ama o gittiğinden beri pres yapma konusunda pek de becerikli olmayan burak yılmaz'a bel bağladık. burak yılmaz'ı yedek bırakmak çok zor, takımdaki dengeleri bozacak tipte bir adam kendisi ama takımın ileride baskı yapmasını sağlayacak tek yöntem onu yedek bırakmak değil. ya yanına umut gibi çok koşan bir forveti daha koyarsın, ya da kanatsız oyun anlayışından vazgeçip eforu yüksek olan emre çolak, hamit gibi orta saha özellikli oyuncuları kanat oynatarak onlara baskı yaptırırsın. hatta benim tavsiyem, telles - olcan, veysel - tarık şeklinde önlü arkalı oynatman bu oyuncuları. ama bu yazdıklarımın hiçbirini yapmayacağını o kadar iyi biliyorum ki sinyor, o yüzden bir an önce gitmeni istiyorum. çok şikayet ettiğim mancini bile senin yanında futbol ilahı olarak kaldı benim gözümde. ama hakkını vereyim bizi hiçbir maçta çapsız bir takım edasında oynatmadı. evet juventus deplasmanında savunma yaptırdı, ama bunu korkakça değil, bir plan dahilinde ve başarılı bir şekilde uygulattı. arenadaki chelsea maçında selçuk'un direkten dönen topu olmasa, bambaşka bir skor ortaya çıkacaktı belki de. ama senin oynattığın futbol bana, hücum aksiyonu içinde olduğumuz bir sahne bile hatırlatmıyor. aklımda kalanlar sen gelene kadar avrupa maçlarında hiç hatalı gol yememiş olan muslera'nın arsenal ve dortmund maçlarında hatalı goller yiyecek kadar dikkat dağınıklığı ile maça çıkması. takımın en özverili adamının bile maça odaklanamamasına neden olmuşsun. hadi diyelim hasbel kader dördüncü yıldızı alıp, şampiyonlar ligine katılma hakkı elde ettin. yahu gelecek sene nasıl motive edeceksin takımı? seneye de bu adamlar olacak ve bu sene beceriksiz muamelesi yaptığın bu adamlardan hangi yüzle şampiyonlar liginde başarı isteyeceksin? o kadar çok yanlışın var ki anlatmak bitmez hoca. ayrıca yeni gelecek yönetimin ilk icraatı seni davul - zurna ile kovmak olmazsa, onların da senin zihniyetinden hiçbir farkı olmamış olacak nazarımda. iyi bir insan gibi görünsen de, takımımdan nefret edecek duruma getirdiğin için bu aralar pek sevemiyorum seni prandelli. umarım buradan gittikten sonra, bir hoş seda olarak çınlarsın kulaklarımızda. ama sen de bu kafa olduktan sonra, biraz zor gibi hocam..