resim
Claudio Cesare Prandelli
Görev:Teknik Direktör
Takım:Kariyer Sonu
Yaş:67
Uyruk:İtalya
  • 1376
    bütün faturayı kendisine kesmeden önce oturup düşünmek gerek. doğrudur geldiği günden beri bir yaralı parmağa işemedi, yanlış tercihler, yanlış değişiklikler, yanlış on birler aldı başını gitti. ancak lig cephesinde bakacak olursak gayet ideal konumda avrupa işi ise tam bir felaket, açık söylemek gerekirse bende bu sezon avrupa bizim için en öncelikli konudur demiyorum ama insaf be hocam. geldiğin günden beri tek küfür etmedi etmeyeceğim de bana yakışmaz çünkü galatasarayın teknik direktörü durumunda olan birine küfür etmek. sen galatasarayın başındasın fiorentina parma falan değil bu. kaybedeceksen bile oynayarak, mücadele ederek kaybedeceksin tabi ki tek suçlu da değilsin.

    benim en çok koruduğum adamdır burak ama fanboy falan değilim. eğri oturup doğru konuşalım. burak yılmaz geçen sezon sinyallerini verdiği geri gidişte dibi gördü resmen bunda oynamamak için direten selçuk'un da rolü büyük. ben gönderelim gitsincilerden de değilim. çek kenara konuş oynamıyorsun de, kendine gelene kadar da oynamayacaksın bu kadar basit. şu halleriyle aldıkları paranın tek kuruşunu hak etmiyorlar, koy kulübeye otursun izlesin sahada ki arkadaşlarını o zaman dank edecektir formanın ne kadar kıymetli olduğu. pandev zaten kadroya dahi girmesi anlaşılamaz bir adam. hakeza veysel, telles, dzemaili vs şu halleriyle yedekten öteye geçemezler. yazık muslera'nın, sneijder'in melo'nun emeklerine. hamit ne kadar doğru dedi "sneijder saymazsanız, ben dahil bizi kimse tanımaz dünyada" diye aynen öyle. ne oynadın ki ne kadar tanınasın?

    sende bunları yapacak yürek yoksa yol yakınken git hoca, ben öyle her dakika antrenör değiştirilmesine de karşıyım ama olmayan birşeyler var bunu sen çözemezsen biz zaten çözemeyiz. koy bruma'yı olcan'ı, furkan'ı emre'yi bunlardan daha kötü oynayamazlar emin ol. harçlığından arttırıp tribüne giden, orjinal ürün alıp kulübüne yardım etmeye çalışan öğrenciye; üç kuruş maaşıyla stada koşan insanlara bunu yapmaya kimsenin hakkı yok. iyi niyetinden en ufak şüphem yok orası ayrı. bazı şeylerin değişme zamanı geldi dilerim ali dürüst ve abdurrahim albayrak ikilisi göreve gelirler ve onlarında yardımıyla bu iş çözülür.
  • 1377
    takım adeta şamar oğlanına dönmüş, bırakın organize bir hücumu pas yapamaz hale gelmiş ama halen ucundan köşesinden bu adamı savunmaya çalışanlar var. ya kardeşim biz bu adamdan al takımı cl şampiyonu yap mı dedik? elinde ki oyuncuları orantılı kullanarak doğru düzgün bir futbol oynatmasını istedik. abi mesele arsenal'den 4, dortmund'dan 4 yeme meselesi değil. futbolda olağan şeyler bunlar, geçen yıl madrid'ten 6 yedik bu kadar koymadı. asıl mesele bu korkak futbol ve bu adamın ezik duruşu.

    üstüne üstük bir de fantastik açıklamalar eklendi buna. muhabir olcan ve bruma'yı neden oynatmadınız diye soruyor, adam hedefimiz dördüncü yıldız diyor yahu. ne alakası var gökmenin gazetesi? bu gece yatmadan önce dua edeceğim, inşallah sabah uyandığımda istifa etmiş/kovulmuş olur. yemişim oyuncuların dengelerini falan, bu adamın gitmesi şartoğlu şart.
  • 1378
    çok büyük teknik direktör. şampiyonlar ligini ciddiye almaz, iplemez öyleki sezon başında bilmem kaç milyon euro verip aldığı futbolcuları dinlenmeleri için cl maçlarında oynatmaz. kendisi için önemli olan 4. yıldızdır ama onun içinde bir şey yapmaz takımın bireysel yetenekleriyle attığı gollerle 3 puanı cebe koyar hedefe doğru yol alır. kısacası prandelli ağamız bu ligler ile tatmin olmuyor fifa acilen harekete geçip kendisini tatmin edecek bir lig kurmalıdır.
  • 1379
    sene basindan beri saha kenarindaki durusu, endise dolu amacsiz bakislari, elini bir saga bir sola hareket ettirerek saha kenarindan taktik verdigini zanneden fakat aslinda rakip takima gore mactan once secebilecek en kotu taktigi sectigini bile anlayamayan, bir onceki mac iyi oynamis futbolculari (olcan adin) kusturen, her mac ustune koya koya daha da rezalet oynayanlara (selcuk ve burak) odul verircesine her mac 90 dakika oynatmaya devam eden, diger futbolculara tamamen sirtini donmus tavir takinan, en azindan gelecege dair umudumuz olmasini diledigimiz ve sakatlik surecini o genc yasinda bile kendisine bakarak profesyonelce calisip takima kazanilan oyuncuyu (bruma) kusturen, hic bir mac oynatmadigi oyuncuya en kritik macta ilk 11'de sans veren (pandev) ve daha nicesi. yonetim radikal bir kararla sezon basinda takimin basina hagi onderliginde tugay kerimoglu, umit davala ve hasan sas dortlusunu getirseydi en azindan ruhu olan bir takim izlerdik. bizimle oldugu her gun, kaybedilecek 15 gune esdegerdir. istifani ver ve git!

    edit: hala burda amk
  • 1380
    kendisi leş bir teknik direktörlük performansı göstermekte doğrudur, ama bu adamın kendi kendine hedefi 4. yıldız olarak seçmediği malum değil mi? yönetim kendisine hedefi lig koyarsa prandelli olcan'ıda dinlendirir başakşehir maçını dortmund maçından saha önede koyar.

    not: bu entry kendisini savunma amacı ile yazılmamıştır sadece durum tespitidir. esas suçlu bu adama galatasaray'ın köklerinde ki amaca* zıt bir hedef koyanlardadır.
  • 1382
    sağolsun bana maçı 30 dakika izlettirdi sonra kapadım. açtım facebook'u okey oynamaya başladım. cidden okey oynadım. halbuki bütün planımı maçı izlemek için yapmıştım. akşam ne spora gitmiştim ve de arkadaşlarla buluştum. işten çıktım direkt eve gittim. yemeğimi yedim, duşumu aldım oturdum pc başına maçı izlemek için pozisyonumu aldım. herşey güzeldi ta ki maç kadrosunu görene kadar. kadroyu gördüm dedim eyvah ki ne eyvah. bir de dortmun kadrosunu görünce ister istemez aklıma tek maç 2 oynayıp cebimdeki parayı iddaa'ya yatırayım fikri geldi. sıfır riskli bir kazanç kapısı fırsatı ayağıma kadar gelmişti. eğer o an telefon yanımda olsaydı cep şubesinden hesabıma para yatırıp oynayacaktım. üşengeçliğimden kalkıp telefonu alamadım ve iddaa oynamaktan vazgeçtim.

    maç başlamasına yakın bir zaman kala şunları yazdım sözlüğe yenilgi sonrası konuşmak kolay demesinler diye.

    (bkz: 22 ekim 2014 galatasaray borussia dortmund maçı/#1581624)
    (bkz: cesare prandelli/#1581629)

    az buçuk futbol izlemiş olan insanların bile anlayacağı birşey bu. senin bu sistemin balıkesir takımı karşısında aciz durumlara düşmüşken aynı durum dortmund maçında yaşanacağı gün gibi açık. selçuk-melo-hamit üç aynı tip oyuncu. aynı tip derken topu kontrol edemeden pas veremeyen futbolcular. bunlar en az 3-4 kere topu dürttükten sonra pas veren futbolcular.

    bütün sağ ve sol kanadın birer futbolcuya teslim edilmesi, hele hele aubameyang ve reus gibi iki akıllı ve hızlı futbolcu karşısına çıkarılması bana göre lisans yırtma sebebi. şartlar eskinin şartları değil. günümüzde çok farklı çözümler üretilmiş, anti tezler gün geçtikçe ortaya çıkmış. yenilmez barça efsanesine bile karşı konuluyor artık. sen çok pas yaparsan onun da dezavantajı vardır. sen çok hızlı hücuma çıkıyorsan onun da dezavantajları vardır. tarık ve telles iki savunma bilmeyen sözde kanat bekleri. bunlar savunma bilmedikleri gibi hücum da bilmiyorlar. ne s.kime kanat beki olarak oynuyorlar onu da anlamış değilim. bunlar rakibi savunacaklar ve hücum edecekler.

    artık yapılacak tek şey bu adamın lisansını kim verdiyse oraya iptal davası açmak olmalı. bu adamın futbolla filan ilgilenmemesi lazım. uefa mı olur fifa mı bilemem ama kesinlikle lisansını iptal ettirmek lazım.

    her maç öncesi söylüyoruz böyle olmaz diye. bu kaçıcı yahu? arsenal maçı bu maç gelen geçen 4'leyip gidiyor. allah'tan adamlar arsız değiller de cl rekoru kırılmıyor. cr7 olsa 5 tane atmadan bırakmazdı.
  • 1383
    saçmalamaya maç sonrası da devam eden teknik adam. hedefimiz 4. yıldız ise en azından şampiyonlar ligi maçlarında kitle oyunu, senden güçlü takımlara çık 4-5-1 ile. burak, selçuk gibi adamları oynatma. koy ileri umutu; orta sahaya melo, hamit, sneijder; kanatlara bruma ve olcan'ı ; adamlara deki birinci amacımız iyi savunma yapmak, kanatlar sürekli bekine yardım edecek, gol atabilirsek atacaz. sen napıyorsun senden 3-4 gömlek iyi takıma 4-3-1-2 çıkıyorsun, defans yapamayan veya yavaş olan 5 oyuncu ile (bunların 2'si forvet) topun t'sini oynayamıyorsun. en azından dediğinle yaptığın tutarlı olur. (chelsea gibi bir takım bile gerektiğinde kale önüne otobüsü çekiyor).

    edit: bunun yanında maç sonrası atarlı, tutarlı konuşsaydı da benim bu düşüncelerim değişmezdi. fakat çoğu taraftar ses etmezdi o zaman. adam aslında doğruları söylüyor ama yaptıklarında söylediği şeyle ilgili bir kırıntı yok. arsenal ve dortmund'un olduğu grupta bu kadro ve yavaş orta saha ile fark yeme ihtimalimiz yüksekti. benim bahsettiğim gibi defansif oynasa yine eleştirilecekti (galatasaray böyle korkak oynayamaz diye). ama en azından doğruları yapacaktı.
  • 1384
    kendisine kızmaya hiç gerek yok. teknik direktörlük başarısı italya seria a da fiorentina ile 4. olabilmek. hedefimiz ligde şampiyonluk demeyecek de ne diyecek? o da şampiyonlar liginde başarılı olamayacağını biliyor daha kazanabileceği 9 puan olmasına rağmen. kimseye umut vermiyor. çok dürüst, doğru adam. bir o kadar da vizyonsuz. suç kendisinde değil. kendisini galatasaray için fırsat olarak görüp onu galatasaray teknik direktörlüğüne getirenlerde kabahat. sonuç kayıp bir şampiyonlar ligi sezonu. bu haliyle çok zor olsa da umarım ligde aynı tablo oluşmaz.
  • 1385
    kendisine kızmaya gerek yok getirenlerde kabahat var dediler tonla yazacağım şeyden vazgeçtim. doğru çünkü. yine de arkadaşım bir insan geldiği takımın tarihine hiç mi bakmaz? bu takımın camiasının beklentileri nedir hiç mi bilmez? 2 sene önce 3 maçta 1 puan toplayan takıma bugün kimse gruptan çıkamaz diyemiyor. götü yemiyor. ancak bizim beyefendi havlu atmış bile. haberi yok galatsaray'ın avrupa dna'sından. dortmund güçlü bir takım diyebiliyor.
  • 1388
    ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. güzel bir futbol mantığına sahip bir adam diye biliyordum kendisini. mancini ile arasındaki farkı bu olarak görüyordum. ancak o kadar kötü kararlar alıp ısrar ediyor ki çıldırıyorum. en kötüsü de vizyon sahibi değilmiş. sadece rakipler ile bizim sahaya yayılış ve yerleşmelerimizi karşılaştırınca ne kadar kötü bir yönetim sergilediğini görmek mümkün oluyor.
  • 1390
    öncelikle kendisine hakaret ettiğimi düşünerek bana ceza verem mod. dan özür bekliyorum.
    daha bizim için şampiyonlukların amaç değil avrupaya gitmek için araç olduğu gerçeğini anlayamamışsa kendisi ile ilgili ne yorumu, tanımı yapılabilir ki..

    yine de hata kendinde değil, kendisi ve bir sürü çöpü bu takıma dolduranda aranmalıdır.. 20 tane oyuncu almadan önceki kadronun üzerine alt yapıdan gelen ve sadece ligde parlayan 1-2 türk oyuncusu ile bir tane yıldız alıp milyonları sokağa atmasak bundan çok mu kötü oynardık. aşağıdaki kadroya bir bakın bakalım düzenli oynasalar dünkünden ne kadar kötü oynarlardı. aşağıdaki kadroda ligde sadece 1 beki yerli oynatırdın olur biterdi. abi ne gerek vardı hayroviç (4,5 milyon euro), cemali- pandev (3,5 mio euro), amrabat (8milyon euro), telles (6 milyon euro), veysel, bruma (13 milyon euro), tarik (4,5 mio euro), daha aklıma gelmeyen onlarca saçma transfer var. abi 5 yabancı sınırı olacağı belli, senin alacağın adamların hepsinin melo şino ayarında olması lazım. bu saçma transferlerin yerine oldürücü 1 i yabancı forvet olmak üzere fazla değil 2-3 kalbur üstü futbolcu(olcan-gökhan töre-nuri-tarık..vs) alıp ezip geçmek varken teknik direktör ve yönetim değişiklikleri ile tüm taşlar yerinden oynatıldı. sonuç 2 senenin daha gerisindeyiz....bu tabloda en suçsuzu da malesef prandellidir. önümüzdeki on yılları kaybetmek istemiyorsak kalıcı bir başkan seçip beşiktaş gibi hafif bir küçülmeye gidip kısır teknik direktör değişikliğinden ziyade yapısal değişiklik yapmalıyız. bu süreçte ligi üst sıralarda bitirip avrupaya şampiyonlar ligi ve uefa düzeyinde sürekli hale getirilmeliyiz. bunun için ya iyi bir yabancı sistem hocası (prandelli de olabilir) ya da uzun süre çalışılacak yerli bir teknik direktör ile anlaşmalıyız (ah be ünay aysal ve de fatih terim) aklıma ilk gelen isimler hikmet karaman, boşta olsa şenol güneş, ersun yanal, abdullah avcı gibi isimler. ama kesinlikle ve kesinlikle yönetimde-özellikle futbol tarafında- ve teknik kadroda istikrar sağlanmalı, sağlam bir alt yapı ve scout ekibi oluşturulmalıdır (varsa konumu güçlendirilmeli). prandellinin sistem oturtabileceği düşünülüyorsa prandelli gitmiş-kalmış benim için çok da önemli değil.

    ------------------------------muslera------------------------
    eboue(sabri)---------çedu-------------semih---------riera(hakan)
    -----------------melo--------selçuk/hamit--------------------------
    -----engin/hamit/aydın-------------şino-------------emre/aydın
    -------------------------burak/umut-------------------------------
  • 1392
    ligde 6 hafta, şampiyonlar liginde ise 3 hafta geçti ve takımı hiçbir türlü ışık vermeyen bir teknik direktör.
    herkes kadro kuruyor bir şeyler söylüyor tabi herkesin kendine göre doğruları var ve ortak payda galatasaray'ın iyiliği.
    hocam senden istediğim tek bir şey var. şu egolu ibneleri kadro dışı bırak hocam. vallahi bak emre çolak ile birhan ile daha güzel bir takım görürüz.
    çünkü bizim takımın problemi ne teknik ne taktik ne başka bir şey. tam olarak takım oyunu.
    takım için oynayan, takım olmayı amaçlayan sadece 2-3 oyuncu var. gerisi vurdumduymaz ve ego sahibi.
    allah aşkına;

    şu selçuk'tan kaptanlığı al ve kadro dışı bırak.
    burak'ı da bazen yedekte bırak.
    gerekirse hiç sevmem yeteneksizin tekidir ama sabri'yi affet.
    neden biliyor musun hocam. takımın şu an ihtiyacı olan şey yetenek değil. ruh ve takım oyunu.
    o bloklar arası neden boş biliyor musun hocam çünkü sahada "takım" yok.
    sen ne diziliş denersen dene bu oyuncuları kullandığın sürece sorun hep aynı olacak.
    benim sana önerim;
    kaptan melo ya da muslera olsun.
    sabri affedilsin ilk 11 olmasa bile rotasyonda kullan
    veysel'i sag bek oynatma
    olcan'ı elinden geldiğince oynat.
    selçuk'u kadro dışı bırak, dzemaili'ye de yeni oyun düzeninde bir şans daha ver. olmazsa onu da kadro dışı bırak.
    emre çolak'ı ne yap ne et oynat hocam. bu çocuk artık hazır.
    pandev de yeni, zaten kaç maç oynadı, kondüsyon olarak hazır değil umut'u da arada düşün.
    forvette takımı için çabalayan adama gorev ver pandev/burak/umut arasında en çok takım için oynayana formayı ver.
    hamit kötü oynasa da takım için oynar asla mücadele etmezlik yapmaz, elinden geleni yapar boşvermez. koy onu sağ kanada.
    diziliş çok önemli değil ama sana önerim 4231
    forvette pandev/burak/umut
    forvet arkasında sneijder
    kanatlarda emre çolak hamit bruma olcan 4lüsünden en çok mücadele edenlere ver formayı.
    ortasahada melo zaten kesin yanında dzemaili'yi dene, mücadele etmezse onu da siktir et gitsin hocam. furkan var, umut gundogan var bunlar da bu takımın oyuncuları bir şans ver allah aşkına. bak veysel'i de orada deneyebilirsin. onlar da mücadele etmezse a2'de o bölgede kim oynuyorsa onu koy hocam.
    savunmada semih ve chedjou'ya takılmış durumdasın. takımda onlara alternatif de bırakmadın. ama hatırladığım kadarıyla bizde koray diye de bir çocuk vardı. arada bir ona da forma ver hocam. chedjou yerine korkmadan koy, sahamızda anadolu takımlarıyla oynuyoruz, inan ki chedjou kadar etki edecektir.
    beklerde ise alternatifin zaten yok. fakat alex telles'i ya hep oynat ya da zor bir maça çıkıyorsak hakan balta'yı oynat en azından tecrübesiyle bu kadar risk almaz. rahat rahat gol yemeyiz. telles'i tüm lig maçları dışarda bırakıyorsan o halde şampiyonlar liginde de oynatma ne olursun.
    sabri'yi affet , tarık ile kapıştır onları hocam. bak oradan ekmek çıkar sana ikisi de hırslı azimli adamlar.

    ama hocam bu eldekilerle oynayacagım illa diyorsan sen bu saatten sonra bu takımdan "takım" olmasını bekleme.
  • 1393
    hayatim da gördüğüm en kötü galatasaray teknik direktörü. hani teknik direktörümüz olmasa ne söverdim kendisine de işte yakışmaz bir galatasaray taraftarına ama daha fazla sabrımızı zorlamadan sicilyaya mı gider napoliye mi hızını alamaz vezüv yanardağına mı kaçar bilemem ama tez zamanda gitsin lütfen. kendisi yerine herhangi bir beden eğtim öğretmeni bile daha iyi futbol oynatır.
  • 1395
    galatasaray ile olan macerasında 22 ekim 2014 gecesi bir alman mucizesi bir alman makinesi olan dortmund kulübüne kendi sahasında yenilgi görmüş hocadır. tercihlerini her zaman eleştirdim ama sen yürüyedur be hocam yüzde 10 senin payın var bu takımın böyle olmasında. sezon başı planlaması olmayan, bırakın sezon başını futbola dair hiçbir plan projesi belli olmayan manejerler aracılığıyla kulübe transfer olan bir dünya oyuncuyla sen alman panzerine kafa tut sonra hezimete uğrayınca prandelli suçlu olsun. sen on yıl daha kal hocam geri kalanlar gidebilir.
  • 1396
    klasik bir cümle ile başlayacak olursam bugüne kadar hiç bir hocaya gitsin demedim ama düne kadar.

    bu kadar kötü kadro tercihleri, sistem denemeleri ve oyuncu değişiklikleri hayatımda görmedim bir daha göreceğimi sanmıyorum.
    düşünün ki kötü oynayan tel tel dökülen takıma neredeyse 65 dakika sabretmiş oyuncu değişikliği yapmamıştır.
    ama keşke yapmasa imiş zaten rezalet oynayan takım , daha da rezalet oynamaya başlamıştır.

    inanılacak gibi değil ama adam değişiklik olarak sistemde değil oyuncuların yerlerinde yapmıştır. ne değişti sormak lazım kendisine tarık'ı diğer kanat olarak değiştirip sağ beke yasin'i düşünmüştür?

    neden olcan ve bruma kadroya alınmamıştır?
    rezalet oynasa bile değişiklik olarak hamit ve dzemaliyi değiştirerek ne düşünmüştür . gerçekten hayret etmemek mümkün değil..
    pandev'e nasıl bu kadar sabreder o zaten muamma..
    zaten iki takım arasında dağlar kadar fark var, bir de bu kadar yanlışı bizim gibi bir takım nasıl kaldırır?
  • 1398
    kendisinden çok umutluydum. tabuları olmayan, gerekenleri yapan bir teknik direktör olarak biliyordum kendisini. ama mancini'yi aratıyor malesef. nerde elindeki kadro canı istediğinde gelene geçene 5-6 atan galatasaray nerde bu galatasaray. mancini zamanında tamam deplasmanda filan takım dağınıktı ama en azından kazanması gereken maçlarda bir şekilde bir karakter ortaya koyuyordu. utancımdan galatasaray'ın dortmund karşısındaki maçını izleyemedim kendisi sayesinde. elim titreye titreye açtım özetlere bakayım dedim en az 6-7'ye gidermiş maç. ucuz kurtulmuşuz.

    valla artık kendisinden hiç ümitli değilim. özellikle yasin öztekin kulübede otururken olcan ve bruma'yı kadroya bile almaması, dzemali-melo-selçuk gibi berbat bir orta saha diziliminde ısrar edip durması filan artık sinir hastası etti beni.
  • 1399
    gelmeden önce : çok büyük hoca, adam gibi adam, sezar, hasta olan eşinin yanında olmak için hayallerinin takımını bırakmış adam gibi adam, bir baba şefkati...

    o zamanlarda da demiştim 2 yenilgiye bakar diye, futbol maalesef kimsenin dramını umursamıyor, yukarıda ki ayrıntılar duygusal futbol blogların da hoş bir seda olarak kalıyor sadece,
    sistem oturtmak için zaman istemek, "sistem gereği" bir maç oynattığın adamı diğer maç oynatmadığın zaman, "hee tamam o zaman" şeklinde yanıt alacağın topraklar değil burası.

    3. izlediğim hazırlık maçında beklentimi 3. olmak üzerine kurduğumdan büyük bir yıkım yaşamıyorum,
    kendisi 10 numara bir insan 5 numara bir teknik direktör olabilir ama takımımızın kimyasının kendisi için uygun olduğunu düşünmüyorum.
    zaman verelim belki bir reaksiyon bir tepkime falan...
  • 1400
    öncelikle bu şahıs bana göre, takımı sabote eden hainin tekidir. galatasaray'ın kuruluş felsefesi olan "türk olmayan takımları yenmek" ilkesini, teknik direktörlüğe aziz yıldırım'ı, başkanlığa da yıldırım demirören'i getirsek yine de değiştiremezler, o derece sabit bir ilkedir bu. köklerini türkiye'den alan ama dalları avrupa'ya kadar uzanan bir çınardır galatasaray. sen kimsin ki bu anlayışı değiştireceksin be adam! hadi seni buraya getiren dinozorlaşmış yönetim kurulu bunu sana söylememiş olsun, dünya kadar para kazanacağın yerin geçmişini merak edip hiç mi araştırıp, okumadın? sikimsonik başakşehir'e real madrid muamelesi yapıp, takımdaki ele, avuca gelen en iyi kanat oyuncusunu dinlendirip, sağ bekte yasin öztekin diye yazılıp, "kifayetsiz" diye okunan oyuncuyu oynatmanın açıklamasını hiçbir şekilde yapamazsın gözüm. yemişim senin dördüncü yıldızını, arsenal ve dormund ile iki maçımız daha var ve bu kafa yapısı ile gidersek en az 10 gol daha yeriz biz bu iki takımdan. dördüncü yıldızı alsak ne olur, dünya aleme rezil olduktan sonra. dünkü basın toplantısını acılar içinde izledim. resmen galatasaray'a mahalle takımı muamelesi yaptı ve bu seviyelerde oynayamayacağını izah etmeye çalıştı. bak prandelli, bak italyanların en beceriksiz teknik direktörü, elindeki takımda geçen seneden farklı olarak, oyunu gerçek anlamda değiştirebilecek tek bir oyuncu eksildi; o da drogba. biz drogba gelmeden önceki sene de, geldikten sonraki sene de şampiyonlar liginde bir çeyrek finale ve ikinci tura kalan, geçen sene futbol şansı yanımızda olsaydı chelsea'yi elemesi muhtemel olan bir takımdık. ama sayende süper kupa maçında 120 dakika boyunca fenerin üstümüze çullanmasını seyrettik, ki aynı şeyi ligdeki maçımızda da yaşattın bizlere. bu bahsettiğimiz fener bize terim ve mancini dönemleri için söylüyorum, hiçbir şekilde üstünlük kuramayan bir takımdı. bir kere senin getirmeye çalıştığın sistem o kadar işlevsiz ki, sadece fenerbahçe maçlarına bakmam yeterli oluyor takımı ne hale getirdiğini görmem için. oynatmaya çalıştığın üçlü orta sahanın, sağ ve sol iç oyuncuları, uluslararası düzeyde bizde bulunmuyor. sol içte oynattığın selçuk o mevkinin adamı değil, sağ içte oynayabilecek en mantıklı tercih olan hamit ise en iyi performansı ile bu yaştan sonra "eh" denilebilecek düzeyde oynayabilir, dzemaili ise orta saha futbolcusu olarak kariyerine nasıl devam etmiş bugüne kadar, hayretler içindeyim. o salak saçma üçlü orta saha anlayışın yüzünden melo denilen canavarımızı orta çizgiyi geçerken görmeye hasret kaldık. artık nasıl talimat veriyorsan adama ne zaman baksam stoperlerin arasında süpürücü gibi oynamaya çalışıyor. kısacası senin bu takıma oturtmaya çalıştığın orta saha düzenine ayak uydurabilecek oyuncu sayısı, bu takım için yok denecek kadar az ve mevkisinde kendisini kanıtlamış oyuncuların da performansını bozuyorsun bu yüzden. takımın kanat koridorunu sadece beklere emanet edip, her maç kanatlardan gol yememize neden oluyorsun. senin yüzünden veysel sarı'nın yemediği hakaret kalmadı. tamam çok yetenekli bir adam değil veysel, ama ona verdiğin ve altından kalkmasının mümkün olmadığı görevi yapmaya o kadar çok gayret ediyor ki, ben üzülüyorum kendisi adına. adamın eline galatasaray'da oynamak gibi bir fırsat geçmişken, bunu olabilecek en rezil şekilde değerlendirmesine neden oluyorsun. savunma kurgusunda her ne kadar iyi gibi gözükse de semih ve chedjou ne uyum sağlayabiliyorlar, ne de rakibi bozabiliyorlar. chedjou geçen seneye oranla sadece daha disiplinli oynuyor, o kadar. ama ağırlığı, pozisyon bilgisinin zayıflığı yüzünden pek çok gol yiyoruz. savunma işinde de sınıfta kalan bu adamın forvet performansı da müthiş olamaz doğal olarak. hücumdaki plansızlığı, baskı yapamayan bir futbol takımı ortaya çıkardı. baskı dediğimiz şey galatasarayfutbol takımının en olmazsa olmaz unsurlarından biri. bağlasan yerinde durmayacak bir takımımız vardı geçen senenin başına kadar. drogba sayesinde baskıyı sadece yapılması gereken zamanlarda yapar hale geldik. ama o gittiğinden beri pres yapma konusunda pek de becerikli olmayan burak yılmaz'a bel bağladık. burak yılmaz'ı yedek bırakmak çok zor, takımdaki dengeleri bozacak tipte bir adam kendisi ama takımın ileride baskı yapmasını sağlayacak tek yöntem onu yedek bırakmak değil. ya yanına umut gibi çok koşan bir forveti daha koyarsın, ya da kanatsız oyun anlayışından vazgeçip eforu yüksek olan emre çolak, hamit gibi orta saha özellikli oyuncuları kanat oynatarak onlara baskı yaptırırsın. hatta benim tavsiyem, telles - olcan, veysel - tarık şeklinde önlü arkalı oynatman bu oyuncuları. ama bu yazdıklarımın hiçbirini yapmayacağını o kadar iyi biliyorum ki sinyor, o yüzden bir an önce gitmeni istiyorum. çok şikayet ettiğim mancini bile senin yanında futbol ilahı olarak kaldı benim gözümde. ama hakkını vereyim bizi hiçbir maçta çapsız bir takım edasında oynatmadı. evet juventus deplasmanında savunma yaptırdı, ama bunu korkakça değil, bir plan dahilinde ve başarılı bir şekilde uygulattı. arenadaki chelsea maçında selçuk'un direkten dönen topu olmasa, bambaşka bir skor ortaya çıkacaktı belki de. ama senin oynattığın futbol bana, hücum aksiyonu içinde olduğumuz bir sahne bile hatırlatmıyor. aklımda kalanlar sen gelene kadar avrupa maçlarında hiç hatalı gol yememiş olan muslera'nın arsenal ve dortmund maçlarında hatalı goller yiyecek kadar dikkat dağınıklığı ile maça çıkması. takımın en özverili adamının bile maça odaklanamamasına neden olmuşsun. hadi diyelim hasbel kader dördüncü yıldızı alıp, şampiyonlar ligine katılma hakkı elde ettin. yahu gelecek sene nasıl motive edeceksin takımı? seneye de bu adamlar olacak ve bu sene beceriksiz muamelesi yaptığın bu adamlardan hangi yüzle şampiyonlar liginde başarı isteyeceksin? o kadar çok yanlışın var ki anlatmak bitmez hoca. ayrıca yeni gelecek yönetimin ilk icraatı seni davul - zurna ile kovmak olmazsa, onların da senin zihniyetinden hiçbir farkı olmamış olacak nazarımda. iyi bir insan gibi görünsen de, takımımdan nefret edecek duruma getirdiğin için bu aralar pek sevemiyorum seni prandelli. umarım buradan gittikten sonra, bir hoş seda olarak çınlarsın kulaklarımızda. ama sen de bu kafa olduktan sonra, biraz zor gibi hocam..
App Store'dan indirin Google Play'den alın