Kariyer Sonu538
dünyada teknik adamların benimsediği farklı yöntemler mevcut. kimisi çok sert, kimisi sevecen, kimisi arkadaş olmayı isteyen.. prandelli insanı yönü ve ilişkileri güçlü bir insan. hatta bu zamana kadar ki galatasaray teknik adamları içerisinde belki ilk 3 diyebiliriz. zaten yaydığı enerji bile sempatik adamın. bunun yanında disiplin dengesini iyi kurmakta. kariyerinde bu şekilde gözden çıkardığı çok isim var.
işin teknik kısımına geldiğimizde kariyeri boyunca en önemli silahlarından biri hızlı çıkan ve kontrayı iyi yapmak olmuştur. bu şablonu bizim takımda denediği zaten gözükmekte. bunun yanında sağlam ve çabuk defans ve defans oyunu hep tercihi oldu. açıkcası futbol zaten bu yöne doğru evriliyor. bakın artık defans oyuncusu bile doğru anlarda doğru boşluklara doğru koşularla rakibin dengesini bozmakta. mesela artık çok zeki defans oyuncusu olmak yetmiyor bazen (bu konuda efsane isimleri bir kenara koyuyorum.) artık en zeki en teknik isim bile deparını kullanıyor. misal iniesta. kaya kaya gidişlerini her maç görmekteyiz. bir merkez ortasaha bunu yapmak zorunda. yoksa zamanla azalarak biter (güzel bir örnek selçuk. eskiden yaptığı deparları ve koşuları yapmıyor. insiyatif almıyor. sonuç nispeten ortada) bu sebepten chedjou'yu prandellinin beğendiğini düşünmekteyim. defans istemesi altındaki sebep muhtemelen defans çizgisi ileride oynayacak olmamızdır. fenerbahçe maçını örnek verenler olabilir ancak o maç için defans çizgisi geride olmak zorundaydı. çünkü mevcut fenerbahçe ile o gün baş edemezdik. doğru oyun ve kötü performans zaten sonucu getirdi.
mancini burak'ı gerçekten severdi. hala seviyor. prandelli de sevecek. çünkü burak doğru deparları ve doğru koşuları olan bir isim. ancak acı bir gerçek var ki şuanki oyun şablomuzda burak'ın pek yeri yok. artı yönlerini ortaya çıkarak bir oyun kurgumuz olmadığı için göze batan özellikleri (top istop, tek pas vs.) daha da gözükmekte. burak tercihi önümüzdeki haftalarda daha netleşecektir.
çok daldan dala oldu ancak prandelli güzel bir insan ve bilgili bir teknik adam. biraz sabır ve destek gerekmekte. bunu verecek olanlarda yönetimden ziyade taraftar. işin acı yanı taraftarın değil 1 sene 1 ay tahammülü yok. yahu süper kupa maçından sonra kovulsun diyenleri gördüm.
işin teknik kısımına geldiğimizde kariyeri boyunca en önemli silahlarından biri hızlı çıkan ve kontrayı iyi yapmak olmuştur. bu şablonu bizim takımda denediği zaten gözükmekte. bunun yanında sağlam ve çabuk defans ve defans oyunu hep tercihi oldu. açıkcası futbol zaten bu yöne doğru evriliyor. bakın artık defans oyuncusu bile doğru anlarda doğru boşluklara doğru koşularla rakibin dengesini bozmakta. mesela artık çok zeki defans oyuncusu olmak yetmiyor bazen (bu konuda efsane isimleri bir kenara koyuyorum.) artık en zeki en teknik isim bile deparını kullanıyor. misal iniesta. kaya kaya gidişlerini her maç görmekteyiz. bir merkez ortasaha bunu yapmak zorunda. yoksa zamanla azalarak biter (güzel bir örnek selçuk. eskiden yaptığı deparları ve koşuları yapmıyor. insiyatif almıyor. sonuç nispeten ortada) bu sebepten chedjou'yu prandellinin beğendiğini düşünmekteyim. defans istemesi altındaki sebep muhtemelen defans çizgisi ileride oynayacak olmamızdır. fenerbahçe maçını örnek verenler olabilir ancak o maç için defans çizgisi geride olmak zorundaydı. çünkü mevcut fenerbahçe ile o gün baş edemezdik. doğru oyun ve kötü performans zaten sonucu getirdi.
mancini burak'ı gerçekten severdi. hala seviyor. prandelli de sevecek. çünkü burak doğru deparları ve doğru koşuları olan bir isim. ancak acı bir gerçek var ki şuanki oyun şablomuzda burak'ın pek yeri yok. artı yönlerini ortaya çıkarak bir oyun kurgumuz olmadığı için göze batan özellikleri (top istop, tek pas vs.) daha da gözükmekte. burak tercihi önümüzdeki haftalarda daha netleşecektir.
çok daldan dala oldu ancak prandelli güzel bir insan ve bilgili bir teknik adam. biraz sabır ve destek gerekmekte. bunu verecek olanlarda yönetimden ziyade taraftar. işin acı yanı taraftarın değil 1 sene 1 ay tahammülü yok. yahu süper kupa maçından sonra kovulsun diyenleri gördüm.
