362
grup aşamaları inanılmaz heyecanlı maçlara sahne olan ancak 2. turdan itibaren millet kendi götünün derdine düştüğünden maçların seyir zevkinin azaldığı bir turnuva olmuştur. finali de umarım grup maçları gibi heyecanlı ve seyir zevki yüksek olarak geçer.
final ve 3.lük maçı hariç oynanmış maçlarla alakalı ufak bir değerlendirme yapmak gerekirse;
turnuvanın en egzantrik maçları:
hollanda - ispanya: 5-1
fransa - isviçre: 5-2
brezilya - almanya: 1-7
almanya - portekiz: 4-0
turnuvanın flaş takımları:
kosta rika: uruguay, ingiltere ve italya'nın olduğu gruptan 2 galibiyet 1 beraberlikle çıkıp, ikinci turda yunanistan'ı eleyerek çeyrek finale kalan kosta rika tartışmasız bu turnuvanın en büyük sürpriziydi. gönüllerimizde taht kurdular. hollanda'ya da penaltı vuruşları sonucu elenip böyle baba takımlarla oynayıp hiç yenilmeden elenen bir takım olarak tarihe geçtiler.
kolombiya: falcao yokken napacakları merak konusuyken cristiano ronaldo ve messisonrası jenerasyonun ilk yıldızını bizlere sundular. james rodriguez turnuva boyunca çok büyük top oynadı. james dışında kolombiya takım olarak da çok iyiydi, çeyrek finale kadar önlerine kim çıktıysa ezdiler geçtiler. brezilya'ya biraz da şanssızlıkla elendiler. turnuvanın en güzel futbolunu oynayan, finalde almanya'nın karşısında olması gereken takımdı bana göre. (tabi kura gereği yarı finalde eşleşeceklerdi de finale yakışmaları açısından diyorum)
meksika: kaleci ochoa'nın harikalar yarattığı, yılmaz vuralımsı teknik direktörleriyle turnuvaya renk katan bir takım oldu. gerçek bir takım gibi oynadılar, herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla yaptı. onlar da hollanda'ya şanssız bir şekilde elendiler.
abd: jurgen klinsmann yönetiminde oldukça güzel futbol oynadılar. almanya'nın ardından gruptan çıkmasına kesin gözüyle bakılan portekiz'i dışarda bırakarak gruptan çıktılar. fakat defansları biraz kevgir kıvamında olduğundan belçika'ya karşı tutunamadılar ve elendiler.
cezayir: dünya kupası'nın honduras'tan sonra en zayıf takımı gözüyle bakılan cezayir, gruptan çıkarak muhteşem bir başarı gösterdi. 2. turda da almanya karşısında kalecilerinin yıldızlaşmasıyla maçı uzatmalara kadar götürerek, ne denli sağlam bir takım olduklarını kanıtladılar. belki almanya, brezilya karşısında oynadığı oyunu oynasa cezayir kevgire dönerdi diyebilirsiniz ancak brezilya da yarı final maçında cezayir gibi oynasaydı en fazla 1-0 2-0 filan yenilirlerdi. öyle bir rezillik oluşmazdı.
almanya: almanya'yı en sona yazdım. çünkü zaten almanlar kupanın en güçlü adaylarından biriydi. finale kadar gelmesi de gayet normal karşılanabilir. ancak almanları flaş takım kategorisine almamın tek ve en tabii sebebi zor olarak görülen maçlarda aldıkları farklı skorlar. önce portekiz'e 4 tane attılar. yarı finale kadar hep sessiz sakin ilerlediler. orantısız güç kullanmadılar. artık güçlerini nasıl ekonomik kullandılarsa brezilya'ya 7 tane çaktılar. aldıkları 7-1'lik skorla arjantin karşısına büyük favori olarak çıksalar da final maçının ne olacağı hiç belli olmaz.
turnuvanın hayal kırıklıkları:
ispanya: son şampiyon ispanya ilk iki maçta aldığı net yenilgilerle turnuvaya 2 maç sonunda veda etti. tiki taka futbolunun da sonu oldu bu hezimet. biz futbolseverleri büyük bir eziyetten kurtarmış oldular böylece.
italya ve ingiltere: ikisi de aynı grupta aynı şartlar altında elendiğinden aynı potada eritmek istedim. bu kadar büyük yıldızlara(!) sahip olup da bu kadar acınası bir futbol oynarak elenmek iki ülkeye de yakışmıyor. oynarsın, saldırırsın girmez anlarım da geride olduğun maçlarda dahi saldırmaktan acizsen elenirsin. büyüklüğüne bakmazlar bile.
portekiz: dünyanın en iyi iki futbolcusundan biri kabul edilen ronaldo'ya ve irili ufaklı bir çok yıldıza sahip olan kadrosuyla gruptan dahi çıkamaması büyük hayal kırıklığı oldu. bu turnuvanın bize öğrettiği yıldızlar değil, takım kazanır olgusu en çok portekiz'i vurdu.
rusya: çok iyi bir takım olmasa da kalburüstü bir takım olması sebebiyle bulunduğu nispeten kolay gruptan belçika'nın ardından ikinci çıkmaları bekleniyordu. ancak belçika mağlubiyetinin ardından cezayir ve güney kore'yi yenememeleri ruslar için de büyük hayal kırıklığı oldu.
ufak bir değerlendirme dedim ama biraz uzun oldu. affedin. turnuvaya şöyle bir geriden bakalım istedim.
final ve 3.lük maçı hariç oynanmış maçlarla alakalı ufak bir değerlendirme yapmak gerekirse;
turnuvanın en egzantrik maçları:
hollanda - ispanya: 5-1
fransa - isviçre: 5-2
brezilya - almanya: 1-7
almanya - portekiz: 4-0
turnuvanın flaş takımları:
kosta rika: uruguay, ingiltere ve italya'nın olduğu gruptan 2 galibiyet 1 beraberlikle çıkıp, ikinci turda yunanistan'ı eleyerek çeyrek finale kalan kosta rika tartışmasız bu turnuvanın en büyük sürpriziydi. gönüllerimizde taht kurdular. hollanda'ya da penaltı vuruşları sonucu elenip böyle baba takımlarla oynayıp hiç yenilmeden elenen bir takım olarak tarihe geçtiler.
kolombiya: falcao yokken napacakları merak konusuyken cristiano ronaldo ve messisonrası jenerasyonun ilk yıldızını bizlere sundular. james rodriguez turnuva boyunca çok büyük top oynadı. james dışında kolombiya takım olarak da çok iyiydi, çeyrek finale kadar önlerine kim çıktıysa ezdiler geçtiler. brezilya'ya biraz da şanssızlıkla elendiler. turnuvanın en güzel futbolunu oynayan, finalde almanya'nın karşısında olması gereken takımdı bana göre. (tabi kura gereği yarı finalde eşleşeceklerdi de finale yakışmaları açısından diyorum)
meksika: kaleci ochoa'nın harikalar yarattığı, yılmaz vuralımsı teknik direktörleriyle turnuvaya renk katan bir takım oldu. gerçek bir takım gibi oynadılar, herkes üzerine düşen görevi fazlasıyla yaptı. onlar da hollanda'ya şanssız bir şekilde elendiler.
abd: jurgen klinsmann yönetiminde oldukça güzel futbol oynadılar. almanya'nın ardından gruptan çıkmasına kesin gözüyle bakılan portekiz'i dışarda bırakarak gruptan çıktılar. fakat defansları biraz kevgir kıvamında olduğundan belçika'ya karşı tutunamadılar ve elendiler.
cezayir: dünya kupası'nın honduras'tan sonra en zayıf takımı gözüyle bakılan cezayir, gruptan çıkarak muhteşem bir başarı gösterdi. 2. turda da almanya karşısında kalecilerinin yıldızlaşmasıyla maçı uzatmalara kadar götürerek, ne denli sağlam bir takım olduklarını kanıtladılar. belki almanya, brezilya karşısında oynadığı oyunu oynasa cezayir kevgire dönerdi diyebilirsiniz ancak brezilya da yarı final maçında cezayir gibi oynasaydı en fazla 1-0 2-0 filan yenilirlerdi. öyle bir rezillik oluşmazdı.
almanya: almanya'yı en sona yazdım. çünkü zaten almanlar kupanın en güçlü adaylarından biriydi. finale kadar gelmesi de gayet normal karşılanabilir. ancak almanları flaş takım kategorisine almamın tek ve en tabii sebebi zor olarak görülen maçlarda aldıkları farklı skorlar. önce portekiz'e 4 tane attılar. yarı finale kadar hep sessiz sakin ilerlediler. orantısız güç kullanmadılar. artık güçlerini nasıl ekonomik kullandılarsa brezilya'ya 7 tane çaktılar. aldıkları 7-1'lik skorla arjantin karşısına büyük favori olarak çıksalar da final maçının ne olacağı hiç belli olmaz.
turnuvanın hayal kırıklıkları:
ispanya: son şampiyon ispanya ilk iki maçta aldığı net yenilgilerle turnuvaya 2 maç sonunda veda etti. tiki taka futbolunun da sonu oldu bu hezimet. biz futbolseverleri büyük bir eziyetten kurtarmış oldular böylece.
italya ve ingiltere: ikisi de aynı grupta aynı şartlar altında elendiğinden aynı potada eritmek istedim. bu kadar büyük yıldızlara(!) sahip olup da bu kadar acınası bir futbol oynarak elenmek iki ülkeye de yakışmıyor. oynarsın, saldırırsın girmez anlarım da geride olduğun maçlarda dahi saldırmaktan acizsen elenirsin. büyüklüğüne bakmazlar bile.
portekiz: dünyanın en iyi iki futbolcusundan biri kabul edilen ronaldo'ya ve irili ufaklı bir çok yıldıza sahip olan kadrosuyla gruptan dahi çıkamaması büyük hayal kırıklığı oldu. bu turnuvanın bize öğrettiği yıldızlar değil, takım kazanır olgusu en çok portekiz'i vurdu.
rusya: çok iyi bir takım olmasa da kalburüstü bir takım olması sebebiyle bulunduğu nispeten kolay gruptan belçika'nın ardından ikinci çıkmaları bekleniyordu. ancak belçika mağlubiyetinin ardından cezayir ve güney kore'yi yenememeleri ruslar için de büyük hayal kırıklığı oldu.
ufak bir değerlendirme dedim ama biraz uzun oldu. affedin. turnuvaya şöyle bir geriden bakalım istedim.
