2008 ve 2015 olmak üzere 2 kere gittiğim
*, kurallara müthiş şekilde uyulan, yoldan geçen iki insanın birbirini tanımasa dahi selamlaştığı, yasaların ve hukukun tam manasıyla egemen olduğu, ormanların katledilmediği, dağların arasından yol falan yapılırken doğanın kesinlikle bozulmadığı buram buram refah kokan ülkedir. zürich havaalanına indiğinizde yüzünüze çarpan oksijen sizi sarhoş edebilir.
ayrıca ülke küçük olduğundan gezmesi kolaydır, zevklidir, doğası kadar tarih ve kültür dokusu da gayet gelişkin ve tatmin edicidir. her şehrin mutlaka bi adet
altstadt'ı vardır yani dilimize tam olarak çevrimiyle eskişehir. yani o şehrin ilk kurulduğu yer. şatolar, kaleler de cabası.
türk tarihi için de hayli önemli bir ülke. fener'e küsküyü veren uefa bu ülkede ve ülkemizin kuruluş senedi olan lozan anlaşmasını burada imzaladık. montreux da burada, şu boğazlar sözleşmesini imzaladığımız şehir.
ülke küçük olduğundan civardaki büyük ülkelere de kolaylıkla geçebiliyorsunuz. ayrıca isviçre, kimseyle derdi sorunu olmayan oldukça ponçik bi ülke olduğu için geçerken pasaportunuzu incelemeye bile gerek duymuyorlar sınırda. öyle kadıköy'den ümraniye'ye geçer gibi almanya'ya, italya'ya gidiyorsunuz yani.
*tek handikabı genç nüfus türkiye kadar değil ama zaten gençlerin toplandığı yerler, eğlence mekanları falan da belli olduğu için buraları bildiğiniz takdirde yine bir sürü genç görüp ortamı kurmanız mümkün.
özetle gidilmesini tavsiye ettiğim ülkedir isviçre. ölmeden önce mutlaka görün.