79
part time çalışan arkadaşlar bilir, ayın belli günleri belli saatler de çalışmanız gerekir. bende mağaza da şeflerin bana olan sevgisini kullanarak maç ve sonra ki gün için 2 günlük iznimi ayarlayıp uçak biletimi ayarladım. bileti aldıktan sonra ki günse acı haberi aldım, juventus maçından bir gün öncesi fenerle basket maçımız olduğunu öğrendim. hemde bilet fiyatı sadece on liraymış.
istanbul da yaşayan biriyseniz bu sizin için pek birşey ifade etmeyebilir ama izmirli bir yazar olarak size çok şey ifade eder. hemen thy aradım ve uçak biletimi ertelemek veya iade etmek istediğimi söyledim. promosyon bilet olduğunu ve her hangi bir işlem yapamayacaklarını söylemeleri ve sonrası düşünceler. sonra dedim ki fener maçı ve ardından juventus maçı varsın yanan bir uçak bileti olsun. bir gün öncesine pegasus uçak biletimi alıp of oz kardeşimi arayıp ben geliyorum, nevaleyi hazırla dedim.
ilk gün fener galibiyeti ve giden ses ama sonunda alınan galibiyet. sonra ki gün öğlen yapılan kahvaltı ve sonra stada hareket. kapıların açılması ve mabede giriş. giden sese rağmen maç başında tüm çoşkuyla çekilen üçlü ve artan kar yağışıyla yerini alan hüzün ve maç ertelenmesin diye edilen dualar. sonrası metrobüste yapılan uzun görüşmeler. sonra bir daha ömrüm de böyle bir hikayeye dahil olabilme ihtimalim ve artık şans olmaktan çıkan her geldiğim maçı kazanma alışkanlığım. eve gittiğim gibi uçuş biletimi erteledim ve sabah 10a alarmı kurup uyumaya koyuldum. alarm çalmasıyla mağazayı aramam ve galatasaray'ın bana ihtiyacı var ben kalıyorum, gereken neyse yapılır dönünce diyerek telefonu kapatmam.
sonrasıyla ilgili aklımda kalan sevgiliye olan özleminde etkisiyle sneijder'in golüyle dökülen göz yaşları. burada hepimiz aynı renklere aşığız, bazılarımız az bazılarımız çok. babama bu hayatta teşekkür edebileceğim tek doğrusu bizi galatasaray'lı yapması, hayatta benim için bütün yanlışları götürebilecek tek doğru. işten kovuldum mu diye soracak olursanız hayır ama hasrete daha fazla dayanamayıp işi bıraktım ve istanbul'a yerleştim. bu entry'i ise şuan izmir'e gitmekte olduğum yolcu otobüsünden giriyorum. *
biz bir aileyiz kenetlendikçe büyüyen ve bende bu aileden olduğum için kendimle gurur duyduğumu bir kez daha belirtmek istedim.
istanbul da yaşayan biriyseniz bu sizin için pek birşey ifade etmeyebilir ama izmirli bir yazar olarak size çok şey ifade eder. hemen thy aradım ve uçak biletimi ertelemek veya iade etmek istediğimi söyledim. promosyon bilet olduğunu ve her hangi bir işlem yapamayacaklarını söylemeleri ve sonrası düşünceler. sonra dedim ki fener maçı ve ardından juventus maçı varsın yanan bir uçak bileti olsun. bir gün öncesine pegasus uçak biletimi alıp of oz kardeşimi arayıp ben geliyorum, nevaleyi hazırla dedim.
ilk gün fener galibiyeti ve giden ses ama sonunda alınan galibiyet. sonra ki gün öğlen yapılan kahvaltı ve sonra stada hareket. kapıların açılması ve mabede giriş. giden sese rağmen maç başında tüm çoşkuyla çekilen üçlü ve artan kar yağışıyla yerini alan hüzün ve maç ertelenmesin diye edilen dualar. sonrası metrobüste yapılan uzun görüşmeler. sonra bir daha ömrüm de böyle bir hikayeye dahil olabilme ihtimalim ve artık şans olmaktan çıkan her geldiğim maçı kazanma alışkanlığım. eve gittiğim gibi uçuş biletimi erteledim ve sabah 10a alarmı kurup uyumaya koyuldum. alarm çalmasıyla mağazayı aramam ve galatasaray'ın bana ihtiyacı var ben kalıyorum, gereken neyse yapılır dönünce diyerek telefonu kapatmam.
sonrasıyla ilgili aklımda kalan sevgiliye olan özleminde etkisiyle sneijder'in golüyle dökülen göz yaşları. burada hepimiz aynı renklere aşığız, bazılarımız az bazılarımız çok. babama bu hayatta teşekkür edebileceğim tek doğrusu bizi galatasaray'lı yapması, hayatta benim için bütün yanlışları götürebilecek tek doğru. işten kovuldum mu diye soracak olursanız hayır ama hasrete daha fazla dayanamayıp işi bıraktım ve istanbul'a yerleştim. bu entry'i ise şuan izmir'e gitmekte olduğum yolcu otobüsünden giriyorum. *
biz bir aileyiz kenetlendikçe büyüyen ve bende bu aileden olduğum için kendimle gurur duyduğumu bir kez daha belirtmek istedim.