539
yakın zaman yükselişini barca ile oynadıkları çeyrek final maçında abime dediğim gibi efsane galatasaray ile benzeştirdiğim takımdır. sanırım bir tek kale ve ayağı sağlam stoper bakımından fark var gibi. diğer oyuncular ve diziliş için bir kaç tespit yapacağım.
bizim efsane kadro uefa şampiyonu olup şampiyonlar liginde çeyrek final oynarken dizilişimiz 4-3-1-2 gibiydi ve kadro tafi-capone-popescu-bülent-hakan(ergün)-davala-suat(emre)-okan-hagi-arif(hasan)-şükür şeklindeydi. kabul etmek gerekirse o zamana kadar avrupada alıp yürüyecek yetenekte değildik ve bizi takım oyunu ve inanç bir yerlere getirdi.
atletico ise bu süreçte 4-3-1-2 gibi dizildi ve kadroyu courtais-juanfran-miranda-godin-filipe-koke-raul(tiago)-gabi-arda-villa-d.costa şeklinde kurdu.
azcık tespit sıçmak gerekirse simeone oyuncu odaklı değil direnç, inanç ve takım oyunu odaklı bir takım kurdu aynı bizimki gibi. ve oyuncuları da kimse sezon başında bu kadar övemezdi, her şey sezon devam ederken oldu.
juanfran denen adamın kimse bu kadar iyi bir sağ bek olacağını tahmin edemezdi. tıpkı bizim capone'den beklemediğimiz gibi.
miranda canla başla bülent gibi her şeyi ile oynadı tüm sezon.
filipe luis ise bana kalırsa aynı formda hakan ünsal *
gabi-koke-r.garcia üçlüsü ise biraz düşünüldüğünde sırayla okan-emre-davala gibi değil mi ?
arda tabi ki bir hagi değil ama simeone'nin beklentisi aynı şeyleri yapması yönünde. hatta bazen bunun için jose sosa ve diego gibi yaratıcılığı daha yüksek oyuncular oynatıyor.
villa da kariyerinin sonunda bitirmek yerine daha çok bağlantıyı sağlamak için oynuyor. tıpkı arif'in yaptığı gibi
diego costa ise tarzları benzeşmese de hakan gibi bol kaçırıp bol atıyor. inanılmaz bir sezon geçiriyor.
kısa tespitlerimden sonra entrymin biraz özlem ve romantizm içerdiğini kabul ettiğimi belirteyim. ama ne bileyim sözlük bizim gibiler süper kabiliyetleri olmayan adamlardan süper bir takım çıkardılar ve herkesin ağzına sıçıyorlar ve bunda -lucescu ve terim'in bizde olduğu gibi- simeone'nin katkısı büyük. romantik futbol özlemimi gideren takım bu sene umarım hak ettiği yeri bulacaktır. yürüyedurun!
bizim efsane kadro uefa şampiyonu olup şampiyonlar liginde çeyrek final oynarken dizilişimiz 4-3-1-2 gibiydi ve kadro tafi-capone-popescu-bülent-hakan(ergün)-davala-suat(emre)-okan-hagi-arif(hasan)-şükür şeklindeydi. kabul etmek gerekirse o zamana kadar avrupada alıp yürüyecek yetenekte değildik ve bizi takım oyunu ve inanç bir yerlere getirdi.
atletico ise bu süreçte 4-3-1-2 gibi dizildi ve kadroyu courtais-juanfran-miranda-godin-filipe-koke-raul(tiago)-gabi-arda-villa-d.costa şeklinde kurdu.
azcık tespit sıçmak gerekirse simeone oyuncu odaklı değil direnç, inanç ve takım oyunu odaklı bir takım kurdu aynı bizimki gibi. ve oyuncuları da kimse sezon başında bu kadar övemezdi, her şey sezon devam ederken oldu.
juanfran denen adamın kimse bu kadar iyi bir sağ bek olacağını tahmin edemezdi. tıpkı bizim capone'den beklemediğimiz gibi.
miranda canla başla bülent gibi her şeyi ile oynadı tüm sezon.
filipe luis ise bana kalırsa aynı formda hakan ünsal *
gabi-koke-r.garcia üçlüsü ise biraz düşünüldüğünde sırayla okan-emre-davala gibi değil mi ?
arda tabi ki bir hagi değil ama simeone'nin beklentisi aynı şeyleri yapması yönünde. hatta bazen bunun için jose sosa ve diego gibi yaratıcılığı daha yüksek oyuncular oynatıyor.
villa da kariyerinin sonunda bitirmek yerine daha çok bağlantıyı sağlamak için oynuyor. tıpkı arif'in yaptığı gibi
diego costa ise tarzları benzeşmese de hakan gibi bol kaçırıp bol atıyor. inanılmaz bir sezon geçiriyor.
kısa tespitlerimden sonra entrymin biraz özlem ve romantizm içerdiğini kabul ettiğimi belirteyim. ama ne bileyim sözlük bizim gibiler süper kabiliyetleri olmayan adamlardan süper bir takım çıkardılar ve herkesin ağzına sıçıyorlar ve bunda -lucescu ve terim'in bizde olduğu gibi- simeone'nin katkısı büyük. romantik futbol özlemimi gideren takım bu sene umarım hak ettiği yeri bulacaktır. yürüyedurun!
