99-2000 sezonu ile anoloji kuramayacağımız bir kura istiyordum. geçen yıl ilk rakibin isminin b harfi ile başlaması (bologna - bordeaux), 3. turda bir alman rakibin (dortmund - hamburg) olması gibi saçma benzerlikler kurularak, kendimizi kadıköy'de ilan etmiştik. sonrası malum.
iyi veya kötü, bir hikayesi olan takımlar genelde sonraki turlarda başarılı oluyorlar. euro 92'deki danimarka, 2006'daki dünya kupası'nda fransa, yine inter toto'dan gelip uefa'yı kazanan juventus ve 2000'deki bizim milan hikayesi işte. şampiyonlar ligi'ndeki performansları, aslında bu kupanın atletico madrid'e gitmesi için hikaye oluşturuyor. sadece 3 puan alarak, bir üst tura çıktılar. 6-7 puanlı takımların bile sonuncu olabildiği gruplar için büyük şans aslında.
hikaye kısmını geçelim. ilk olarak, agüero ve forlan'dan oluşan rakibin güçlü ileri ucu, bizim en kötü bölgemiz olan defans için büyük bir tehlike. ama işte adımız çıkmış bir kere, "avrupa'da farklıyız", her ne kadar son yıllarda geçerli olmasa da. takımda victoria mendez de olsa, hagi de olsa; bir %40 performans artışıyla oynuyoruz. servet kahraman, emre aşık efsane olabilir bu maçlarda. aynı bülent korkmaz'ın romario, del piero, inzaghi, henry, raul eşleşmelerinde olduğu gibi.
devre arasını iyi geçirecek bir galatasaray için en azından bundan sonraki ilk iki tur açık. çokça çalışma ve birazcık şans ile 10. yılı başka bir şekilde kutlayabiliriz.
http://ohabeprekazi.blogspot.com/...atletico-madrid.html