233
(bkz: extensor/@mturhan)
izninizle biraz da ben yorum yapacagim.
oncelikle ilk 3 maddeyle, sonra 4 soruyla ilgili yazacagim.
1-a) ligin en pahali kadrosu oldugu dogru ancak en pahali takimi degil. cunku o pahalilarla bir butun olusturamiyor. bunun suclusu ise oncelikle yonetim sonra terim. takim yaratmak yerine firsat transferlerine gittikleri icin bu noktaya geldi isler.
oyuncularin statik oynamasinda hem fikirim. ancak bu mancini'yle ortaya cikmis bir sorun degil. gecen seneden beri ayni sorunla mucadele etmeye calisiyoruz. mancini bunu cozmek icin bir kac cozum de aradi ancak basarili olamadi. (oldugu 3-4 mac var onlarin da belli bolumleri. onun disinda futbolcular kendi ezberlerini uyguluyor) sabir isine gelince, derwall ornegi dogru ornek cunku derwall de ilk geldiginde kendini anlayabilecek oyunculari kadroya katip onlarla bir uyum yakalamak icin ugrasmisti. mancini de bundan bahsediyor surekli. benim takimim derken biz yanlis anliyoruz adami, asil kastettigi kendi dilinden ve yapmak istediklerinden anlayacak bir takim yaratmak. bu sadece transferle olmaz, sezon oncesi yasamalari gerekiyor.
1-b) deplasmandaki juventus maci defansif anlamda basaridir cunku mancini daha yeni gelmisti ve juventus macinda ilk kez takim blok halinde savunma yapti. cok basarili defans yapti ve cok iyi oynadi degil, ilk defa blok halinde defans yapip rakibin dogrularini yapmasina izin vermedi. boylesine onemli bir defansif degisiklik 2 haftada basarilabilecek bir durum degildir. hele ki terim'in bireysel yetenege dayali defans anlayisindan mancini'nin blok halinde savunmasina gecis cok zor bir olaydir. bu bakimdan deplasman juventus maci onemli referans.
1-c) bir onceki maddelerde yazdim, oyun 1 senedir kotu. gecen sene yasadigimiz sampiyonluk kotu oyunun unutulmasina sebep oldu. sezon basinda kotu oyunun sorunlari daha bir ortaya cikti, zaten terim de yavastan bir degisim gerektigine vurgu yapan konusmalar yapmaya baslamisti.
sorulara gecelim.
2-a) takim hicbir maci ceviremiyor cunku futbolcular cok uzun suredir statik oynuyorlar. gecen sene cevirdigimiz maclarda taktiksel hicbir sey yoktu kabu edelim, hep ortaligi yangin yerine cevirip maclari da oyle cevirdik. suan ise maclari yangin yerine cevirecek bir teknik ekibimiz yok. olaya bakislari farkli. futbolcular ise statik oynamaktan vazgecmedikce maclari cevirmek neredeyse imkansiz. (deplasmandaki kotu sonuclari da benzer sekilde okuyabiliriz)
2-b) kesinlikle dogru degil. ancak ortadaki durum bu da degil. eskisehir macindan sonra mancini de kendi dogrularini yapmamaya basladigi icin o da suclu. bunun yaninda oyuncular da hicbir bireysel caba gostermediler. kisacasi ortadaki durumdan futbolcular kadar mancini de sorumlu. yine de mancini'nin tv seyircisinin bile gorebilecegi, yapmak istedigi stratejileri sahada uygulamak yerine kafasina gore kendi ezberini yapan futbolculari daha sorumlu buluyorum.
2-c) bu sorunun ilk kismi bir onceki sorunun cevabi olarak yazildi. ikinci bolumune gecersek bu da 1-a) kisminda gizli. ne demistik, mancini gibi adamlar icin kendi dilinden anlayan takim yaratmak cok onemli. bu da sadece transferle olacak is degil, bunun yaninda sezon oncesi kampi gecirip en bastan taktik ve stratejik degiskenleri ogretmekten geciyor. onumuzdeki sene farkli oynayan bir selcuk, farkli bir burak gorme ihtimalimiz yuksek. en buyuk degisiklik muhtemelen yekta ve semih'te gorulecektir. zaten hali hazirda semih'te cok buyuk oyunsal degisiklik soz konusu. bunun ustune koyulursa semih cok baska bir defans oyuncusuna evrilebilir.
2-d) buradaki fiziksel durum tamamen bireysel. turkiye'de fizik gucunu dogru sekilde guclendiren, kendini gelistiren bir oyuncu zaten yok. biz futbolculari ehlilestirmeye calisiyoruz egitiyoruz diyerek. onemli ozelliklerini gelistirip daha on plana cikarmaktansa o ozelliklerini bir kenara birakip baska yerlerdeki eksikliklerinden bahsediyoruz. o nedenle turkiyede hizli bir oyuncu bu hizini kullanarak nasil is yapar ogrenmek yerine, ehlilesip statik oyunda neler yapara bakiyoruz. sabri boyle bir ornektir. arda ise kendi basiretsizligi. 24 yasindaki bir futbolcunun nasil gobegi olabilir bunu kimse aciklayamaz. bu tamamen bireysel basarisizlik.
turk futbolcusu ogrenen bir yapiya sahip degil. aslinda turk halki olarak ogrenmeye acik degiliz. futbolcu eger belli hocayla iyi is yapip belli hocalarla is yapamiyorsa bunun iki sebebi var. birincisi psikolojik sebepler, cunku bizim oyuncular manita gibi trip atmayi cok sever. aninda oyuna, takima ya da hocaya kusebilir.
ikincisi ise futbolcunun gorev tanimlari. bir futbolcu iki hocayla da forvet olarak adlandirilip sahaya surulebilir. ancak gorev tanimlari o oyuncunun tamamen farkli oynamasina sebep olabilir. ozellikle orta saha ve kanat oyuncualrinda bu gorev tanimlari her seyi belirliyor. bunun yaninda beraber oynamak zorunda kaldigi oyuncular arasindaki uyum ve denge de bu ikinci bahsettigim gorev tanimlarina eklenebilir.
teknik direktorden bagimzsiz bir yapi kesinlikle kurulabilir. bu yapi ust kademe degil, alt kademede baslamalidir. bunun icin de bir ekol ya da stratejiyi benimsemek gerekir. zaten unal aysal yonetiminin suan uzerinde durdugu sey tam da bu stratejiyi yerlestirme meselesi. boyle bir ekolunuz ya da belirli stratejiniz yoksa teknik direktorden bagimsiz bir yapi kurmaniz imkansizlasir. soyle ki, arsene wenger gibi hizli oyuncu uzerine kurulu bir oyun isteyen bir hocadan sonra eger yapiniz bu degilse, kalkip guce dayali futbol oynatan bir adam getirirseniz butun oyuncular neye ugradigini sasirir. kisacasi yapilmaz degil, hatta cok buyukimkan dahilinde, sadece cok fazla sabir ve emek gerekiyor. bunu yaparken de biraz aci cekmemiz, kizmamiz cok normal.
baslik yuzunden bir de tanim girmek gerekiyor sanirim. extensor, fikirlerimiz her zaman uymasa da, sadece futbolu kendi parametreleriyle degerlendirdigi icin her zaman konusmayi sevecegim guzel kardesim.
saygilar
izninizle biraz da ben yorum yapacagim.
oncelikle ilk 3 maddeyle, sonra 4 soruyla ilgili yazacagim.
1-a) ligin en pahali kadrosu oldugu dogru ancak en pahali takimi degil. cunku o pahalilarla bir butun olusturamiyor. bunun suclusu ise oncelikle yonetim sonra terim. takim yaratmak yerine firsat transferlerine gittikleri icin bu noktaya geldi isler.
oyuncularin statik oynamasinda hem fikirim. ancak bu mancini'yle ortaya cikmis bir sorun degil. gecen seneden beri ayni sorunla mucadele etmeye calisiyoruz. mancini bunu cozmek icin bir kac cozum de aradi ancak basarili olamadi. (oldugu 3-4 mac var onlarin da belli bolumleri. onun disinda futbolcular kendi ezberlerini uyguluyor) sabir isine gelince, derwall ornegi dogru ornek cunku derwall de ilk geldiginde kendini anlayabilecek oyunculari kadroya katip onlarla bir uyum yakalamak icin ugrasmisti. mancini de bundan bahsediyor surekli. benim takimim derken biz yanlis anliyoruz adami, asil kastettigi kendi dilinden ve yapmak istediklerinden anlayacak bir takim yaratmak. bu sadece transferle olmaz, sezon oncesi yasamalari gerekiyor.
1-b) deplasmandaki juventus maci defansif anlamda basaridir cunku mancini daha yeni gelmisti ve juventus macinda ilk kez takim blok halinde savunma yapti. cok basarili defans yapti ve cok iyi oynadi degil, ilk defa blok halinde defans yapip rakibin dogrularini yapmasina izin vermedi. boylesine onemli bir defansif degisiklik 2 haftada basarilabilecek bir durum degildir. hele ki terim'in bireysel yetenege dayali defans anlayisindan mancini'nin blok halinde savunmasina gecis cok zor bir olaydir. bu bakimdan deplasman juventus maci onemli referans.
1-c) bir onceki maddelerde yazdim, oyun 1 senedir kotu. gecen sene yasadigimiz sampiyonluk kotu oyunun unutulmasina sebep oldu. sezon basinda kotu oyunun sorunlari daha bir ortaya cikti, zaten terim de yavastan bir degisim gerektigine vurgu yapan konusmalar yapmaya baslamisti.
sorulara gecelim.
2-a) takim hicbir maci ceviremiyor cunku futbolcular cok uzun suredir statik oynuyorlar. gecen sene cevirdigimiz maclarda taktiksel hicbir sey yoktu kabu edelim, hep ortaligi yangin yerine cevirip maclari da oyle cevirdik. suan ise maclari yangin yerine cevirecek bir teknik ekibimiz yok. olaya bakislari farkli. futbolcular ise statik oynamaktan vazgecmedikce maclari cevirmek neredeyse imkansiz. (deplasmandaki kotu sonuclari da benzer sekilde okuyabiliriz)
2-b) kesinlikle dogru degil. ancak ortadaki durum bu da degil. eskisehir macindan sonra mancini de kendi dogrularini yapmamaya basladigi icin o da suclu. bunun yaninda oyuncular da hicbir bireysel caba gostermediler. kisacasi ortadaki durumdan futbolcular kadar mancini de sorumlu. yine de mancini'nin tv seyircisinin bile gorebilecegi, yapmak istedigi stratejileri sahada uygulamak yerine kafasina gore kendi ezberini yapan futbolculari daha sorumlu buluyorum.
2-c) bu sorunun ilk kismi bir onceki sorunun cevabi olarak yazildi. ikinci bolumune gecersek bu da 1-a) kisminda gizli. ne demistik, mancini gibi adamlar icin kendi dilinden anlayan takim yaratmak cok onemli. bu da sadece transferle olacak is degil, bunun yaninda sezon oncesi kampi gecirip en bastan taktik ve stratejik degiskenleri ogretmekten geciyor. onumuzdeki sene farkli oynayan bir selcuk, farkli bir burak gorme ihtimalimiz yuksek. en buyuk degisiklik muhtemelen yekta ve semih'te gorulecektir. zaten hali hazirda semih'te cok buyuk oyunsal degisiklik soz konusu. bunun ustune koyulursa semih cok baska bir defans oyuncusuna evrilebilir.
2-d) buradaki fiziksel durum tamamen bireysel. turkiye'de fizik gucunu dogru sekilde guclendiren, kendini gelistiren bir oyuncu zaten yok. biz futbolculari ehlilestirmeye calisiyoruz egitiyoruz diyerek. onemli ozelliklerini gelistirip daha on plana cikarmaktansa o ozelliklerini bir kenara birakip baska yerlerdeki eksikliklerinden bahsediyoruz. o nedenle turkiyede hizli bir oyuncu bu hizini kullanarak nasil is yapar ogrenmek yerine, ehlilesip statik oyunda neler yapara bakiyoruz. sabri boyle bir ornektir. arda ise kendi basiretsizligi. 24 yasindaki bir futbolcunun nasil gobegi olabilir bunu kimse aciklayamaz. bu tamamen bireysel basarisizlik.
turk futbolcusu ogrenen bir yapiya sahip degil. aslinda turk halki olarak ogrenmeye acik degiliz. futbolcu eger belli hocayla iyi is yapip belli hocalarla is yapamiyorsa bunun iki sebebi var. birincisi psikolojik sebepler, cunku bizim oyuncular manita gibi trip atmayi cok sever. aninda oyuna, takima ya da hocaya kusebilir.
ikincisi ise futbolcunun gorev tanimlari. bir futbolcu iki hocayla da forvet olarak adlandirilip sahaya surulebilir. ancak gorev tanimlari o oyuncunun tamamen farkli oynamasina sebep olabilir. ozellikle orta saha ve kanat oyuncualrinda bu gorev tanimlari her seyi belirliyor. bunun yaninda beraber oynamak zorunda kaldigi oyuncular arasindaki uyum ve denge de bu ikinci bahsettigim gorev tanimlarina eklenebilir.
teknik direktorden bagimzsiz bir yapi kesinlikle kurulabilir. bu yapi ust kademe degil, alt kademede baslamalidir. bunun icin de bir ekol ya da stratejiyi benimsemek gerekir. zaten unal aysal yonetiminin suan uzerinde durdugu sey tam da bu stratejiyi yerlestirme meselesi. boyle bir ekolunuz ya da belirli stratejiniz yoksa teknik direktorden bagimsiz bir yapi kurmaniz imkansizlasir. soyle ki, arsene wenger gibi hizli oyuncu uzerine kurulu bir oyun isteyen bir hocadan sonra eger yapiniz bu degilse, kalkip guce dayali futbol oynatan bir adam getirirseniz butun oyuncular neye ugradigini sasirir. kisacasi yapilmaz degil, hatta cok buyukimkan dahilinde, sadece cok fazla sabir ve emek gerekiyor. bunu yaparken de biraz aci cekmemiz, kizmamiz cok normal.
baslik yuzunden bir de tanim girmek gerekiyor sanirim. extensor, fikirlerimiz her zaman uymasa da, sadece futbolu kendi parametreleriyle degerlendirdigi icin her zaman konusmayi sevecegim guzel kardesim.
saygilar