6458
tabiri caizse tekmeye kafa uzatan futbolcudur.taraftarımız kendisinin bonservisi konusunda zamanında uzun süreli imza atarsa yatar ya da yatmaz diye ikiye ayrılsa da an itibariyle iki tarafta gelişen sonuçtan çok memnundur diye tahmin ediyorum.aslında burada akla ilk gelen soru nasıl oldu da melo tüm endişeleri boşa çıkardı.ilk geldiği dönemlerde de yürekli oyunuyla dikkat çekerken hem topla hem hakemle hem de rakiple oynuyordu. italya'da malum altın bidon "ödülü"ne layık görüldükten sonra agresif oyun tarzını daha da arttırdı ve kısa sürede camiada pek hoş olmayan intiba bıraktı.açıkçası o zamanlar kendisini takımın bir parçası gibi değilde kendi başına savaşan bir gerilla gibi görüyordu ve sanıyorum ki bu olgunun eksikliğinden takımı en önemli anlarda eksik bırakacak hamlelerde bulundu.ama imzayı attıktan sonra taraftarın ona olan sevgisinin ne kadar büyük olduğunu,takımın en önemli çarkı olduğunu anladı..oynadığı her maçta rakip oyuncular melonun agresif özelliklerini bildiğinden devamlı onun üzerine oynayıp takımı yalnız bırakmasını bekledi ama melo artık o eski gereksiz agresifliğinden uzaklaşıp he deyip geçerken bize takımı ne kadar benimsediğini,ona ne kadar ihtiyacımız olduğunu anladığını gösterdi.siz bana güvendiniz herkese baskı yapıp bonservisimi aldırdınız ve ben de asla sizi yalnız bırakmıcam dercesine kimseyle muhatap olmadan, sezonun en iyi ismi oldu.