• 146
    spor gündemini çok takip ettiğim ve galatasaray'a çok kafa yorduğum zamanlarda, bilinçaltımın da fantastik ilaveleriyle gördüğüm, uyandığımda ''oha süperdi lan'' dediğim rüyalardır.

    en son gördüğüm rüyadan bahsetmek istiyorum*; bir arkadaşımla beraber çırağan caddesinde yürüyüş yaptıktan sonra dolmabahçe sarayına giriyoruz*. kapıda beni didier drogba karşılıyor; babacan bir tavırla gelip ''salut mon ami''* diyor, ben kendi kendime ''oha, drogba'yla tanıştım lan, süper bir duygu lan, acaip keyiflendim şu an'' tadında şeyler söylüyorum. sonra beraberimde gelen arkadaş birden kayboluyor. biz de gidiyoruz drogba'yla tavlaya oturuyoruz*. hani saraylarda böyle büyük, gösterişli merdivenler olur ya, yanarlı dönerli, onlardan birinin hemen altında başlıyoruz oynamaya. derken sabri sarıoğlu geliyor. ''hadi kalkın kalkın, gitmemiz lazım, çabuk çabuk'' diyor ve tavlayı deviriyor, oyunu bozuluyor. ''hay sokayım böyle işe'' demeye kalmadan uyanıyorum zaten.

    gelelim analiz faslına. demek ki dolmabahçedir odur budur bütün saraylar benim bilinçaltımda galatasarayla ilişkilendirdiğim figürlermiş. didier drogba benim en çok tanışmak istediğim galatasaraylı futbolcuymuş. yanımdaki arkadaş kaybolduğuna göre ve şu an kim olduğunu hatırlayamadığıma göre demek ki ben kişisel keyif ve çıkarları için arkadaşlarını kolayca satabilen biriymişim*. tavla bilmememe rağmen drogba'yla tavla oynuyor olmam alttan alta ona karşı cinsel arzularımın olduğunun göstergesiymiş*. son olarak, demek ki benim bilinçaltımda sabri sarıoğlu bütün güzel hayallerin katiliymiş.

    bu da böyle bir rüyamdır işte, pazar pazar paylaşmak istedim renkdaşlar :)
App Store'dan indirin Google Play'den alın