13
wozniacki'nin elenmesiyle yine bana hasret yine bana hüsran gelmiştir. "artık bir sonraki grand slam'e" diye diye 6 yıl geçti.
4.turda ise çok hoş eşleşmeler var. aslında hepsi birbirinden güzel ama benim açımdan öne çıkan 4 tanesi oldu.
bunlardan bir tanesi wawrinka-robredo eşleşmesi. wawrinka hem çok formda hem de ilk turu sadece 1 set oynayarak, 3.turu ise walk over geçtiği için baya dinlenme fırsatı buldu. robredo ise ilk turu 5 sette, diğer 2 turu ise 4 sette geçti. yani 13 set oynamış robredo sadece 5 set yapan wawrinka'ya karşı işi çok zor ama hiç belli olmaz. güzel bir maç olacağı kesin.
bir diğeri bayanlarda serena williams ile ana ivanovic arasında oynanacak. tabi ki çok çok ama çok büyük favori serena. ayrıca şu ana kadar 1 sette 3 oyundan fazla kaybetmedş serena ama ivanovic'in stousur karşısındaki geri dönüş beni çok etkiledi. mutlak favori serena ama belki bir tie-break görürüz kim bilir.
erkeklerdeki bir diğer güzel eşleşme tsonga ile federer arasında. gerçekten çok güzel bir maç olacağı kesin. geçen yıl oynadıkları 5 setlik çeyrek final maçı hala akıllarda. aynı şekilde 2011'de de 5 setlik bir çeyrek final maçları var ve 2sinde de gülen taraf tsonga oynamıştır. çok büyük bir nadal hayranıyım ve aynı zamanda tsonga'ya da büyük sempati duyarım ama yarı finalde nadal-federer maçının keyfi çok ayrı olacaktır. o yüzden biraz isteksiz olsa da federer'i destekleyeceğim.
ve son olarak bana göre en güzel eşleşme azerenka-stephens arasında. ortalama bir tenis takipçisi olarak stephens'ın adını 2 yıl önce duymaya başladım ve basamakları çok hızlı bir şekilde tırmandı. hatta geçen yıl bu turnuvada serena williams'ı eleyerek yarı-final oynama başarısı gösterdi. karşısında yine azerenka vardı ve unutamadığım, sinir olduğum maçlar arasına girdi. izleyenler zaten hatırlar ama izlemeyenler için özete geçiyim. ilk seti azerenka rahat aldı ve 1-0 öne geçti. 2. sette ise 5-3 önde iken servis kullandı ve stephens 5 tane maç puanı çevirerek azerenka'nın servisini kırdı. artık ivme tam anlamıyla stephens'a geçmişti. ama o ana kadar neredeyse hiç bir şeyi olmayan azerenka sakatlık molası aldı ve maç 10 dakika durdu. bunu üzerine ise servis kırıp maçı kazandı. yanlış hatırlamıyorsam "biraz nefes almaya ihtiyacım vardı" gibisinden bir açıklama yapmıştı. yani kimse bana anlatmasın o sırt ağrısı fasa fisoydu. sonuç olarak o maçı dört gözle bekliyorum. bu sefer stephens hem daha tecrübeli hem daha yetenekli. azerenka kolla kendini.*
4.turda ise çok hoş eşleşmeler var. aslında hepsi birbirinden güzel ama benim açımdan öne çıkan 4 tanesi oldu.
bunlardan bir tanesi wawrinka-robredo eşleşmesi. wawrinka hem çok formda hem de ilk turu sadece 1 set oynayarak, 3.turu ise walk over geçtiği için baya dinlenme fırsatı buldu. robredo ise ilk turu 5 sette, diğer 2 turu ise 4 sette geçti. yani 13 set oynamış robredo sadece 5 set yapan wawrinka'ya karşı işi çok zor ama hiç belli olmaz. güzel bir maç olacağı kesin.
bir diğeri bayanlarda serena williams ile ana ivanovic arasında oynanacak. tabi ki çok çok ama çok büyük favori serena. ayrıca şu ana kadar 1 sette 3 oyundan fazla kaybetmedş serena ama ivanovic'in stousur karşısındaki geri dönüş beni çok etkiledi. mutlak favori serena ama belki bir tie-break görürüz kim bilir.
erkeklerdeki bir diğer güzel eşleşme tsonga ile federer arasında. gerçekten çok güzel bir maç olacağı kesin. geçen yıl oynadıkları 5 setlik çeyrek final maçı hala akıllarda. aynı şekilde 2011'de de 5 setlik bir çeyrek final maçları var ve 2sinde de gülen taraf tsonga oynamıştır. çok büyük bir nadal hayranıyım ve aynı zamanda tsonga'ya da büyük sempati duyarım ama yarı finalde nadal-federer maçının keyfi çok ayrı olacaktır. o yüzden biraz isteksiz olsa da federer'i destekleyeceğim.
ve son olarak bana göre en güzel eşleşme azerenka-stephens arasında. ortalama bir tenis takipçisi olarak stephens'ın adını 2 yıl önce duymaya başladım ve basamakları çok hızlı bir şekilde tırmandı. hatta geçen yıl bu turnuvada serena williams'ı eleyerek yarı-final oynama başarısı gösterdi. karşısında yine azerenka vardı ve unutamadığım, sinir olduğum maçlar arasına girdi. izleyenler zaten hatırlar ama izlemeyenler için özete geçiyim. ilk seti azerenka rahat aldı ve 1-0 öne geçti. 2. sette ise 5-3 önde iken servis kullandı ve stephens 5 tane maç puanı çevirerek azerenka'nın servisini kırdı. artık ivme tam anlamıyla stephens'a geçmişti. ama o ana kadar neredeyse hiç bir şeyi olmayan azerenka sakatlık molası aldı ve maç 10 dakika durdu. bunu üzerine ise servis kırıp maçı kazandı. yanlış hatırlamıyorsam "biraz nefes almaya ihtiyacım vardı" gibisinden bir açıklama yapmıştı. yani kimse bana anlatmasın o sırt ağrısı fasa fisoydu. sonuç olarak o maçı dört gözle bekliyorum. bu sefer stephens hem daha tecrübeli hem daha yetenekli. azerenka kolla kendini.*