835
kendisi galatasaray'a ne kadar yakıştığını her hareketiyle kanıtlanmaktadır. helal olsun, böyle klas adamalrın takımlarımızın başında olması bizim için mükemme bir olay. kendisinin ismail şenol'a edilen koro halindeki küfürlere tepki vermesi de çok doğal ve olması gereken de budur. basketbol futboldan farklı bir spor dalı, tribün kültürü de aynı şekilde farklı. siz futbolda 'sportmenliğe aykırı faul' diye bir şey duydunuz mu? basketbolda var bu. eskiden galatasaray basketbol tribünleri apaçiler tarafından işgal edilmemişti, az kişi vardı ama inanılmaz bir atmosfer oluşurdu ve şu anki sözde katkının 100 misli etkili bir katkı sağlardı taraftarlar. örneğin 10 sayı farkla gerideyken, son 2 dakikaya 'gidennn her sevgilininn ardındaann' gibi uyuşturucu besteler söyleyerek girmezdik misal. bu takımın 'son topa kadar' diye bir felsefesi bile vardı. futbol tribünlerini alıp, basketbola adapte etmeye çalışırsan olacak olan bu. basketbol tribünlerinde amigoların maçı izlememesi kadar saçmasapan bir şey olabilir mi? tezahüratlara yön veren adamların maçla bağlantıları bile yok, sırtları dönük ezbere bağırttırıyorlar milleti. yine aynı görgüsüz insanlar alakasız bir insanın anasına avradına koro halinde küfrediyorlar.
ergin ataman son derece haklı bir duruş göstermektedir. basketbol tribünlerinden küfrün, şiddetin komple kaldırılması gerekir. zaten batağa gömülmüş futbol tribünlerine benzetilmemelidir basketbol tribünleri. karşıyaka'ya laf söylüyoruz, kadın basketçilerimizin kafasına madde yağdıran fenerlilere laf söylüyoruz, bizim onlardan farkımız ne peki? ergin ataman çok açık bir mesaj vermiş, bu şekilde devam edilirse, ben böyle bir kulubün başında daha fazla durmam demiş. bu haklı ve onurlu duruşu, trip atmak olarak değerlendirmeyi bu kültürsüzlüğün bir uzantısı olarak görüyorum. bu adamlar köle mi? kendi sistemlerine, kendi moral değerlerine, kendi anlayışlarına, kendi spor kültürlerine uzak olan bir camiada çalışmak zorunda mı ergin ataman? biz kendimizi sorguya çekip, özeleştiri yapacağımız eyrde, adamı haklı davasında trip atıyo, tehdit ediyor diye yaftalıyoruz.
ergin ataman son derece haklı bir duruş göstermektedir. basketbol tribünlerinden küfrün, şiddetin komple kaldırılması gerekir. zaten batağa gömülmüş futbol tribünlerine benzetilmemelidir basketbol tribünleri. karşıyaka'ya laf söylüyoruz, kadın basketçilerimizin kafasına madde yağdıran fenerlilere laf söylüyoruz, bizim onlardan farkımız ne peki? ergin ataman çok açık bir mesaj vermiş, bu şekilde devam edilirse, ben böyle bir kulubün başında daha fazla durmam demiş. bu haklı ve onurlu duruşu, trip atmak olarak değerlendirmeyi bu kültürsüzlüğün bir uzantısı olarak görüyorum. bu adamlar köle mi? kendi sistemlerine, kendi moral değerlerine, kendi anlayışlarına, kendi spor kültürlerine uzak olan bir camiada çalışmak zorunda mı ergin ataman? biz kendimizi sorguya çekip, özeleştiri yapacağımız eyrde, adamı haklı davasında trip atıyo, tehdit ediyor diye yaftalıyoruz.