801
söylediğinde haklı veya haksız, fark etmez. hiç alakasız bir ortamda böyle bir söylemde bulunup, oktay mahmuti'nin ayrılmasından sonra yeni yeni bir birliktelik sağlayan basketbol camiamızı gene kutuplara ayırmanın ne gereği vardı? çok anlamsız. tribünlerde küfürü önlemek/azaltmak için bir sürü eylem varken, bırakıp giderim diye tehdit içeren bir açıklamanın kime faydası oldu? al işte, insanlar gene kutuplara ayrıldı. hayır bir de gerek türkiye'yi, gerekse de türkiye'deki tribün ortamını bilmeyen bir yabancı koç olsa küfür konusundaki hassasiyetini anlayacağım. kendisine ve takımına her türlü küfürler edilrken, yine takımı adeta sahada darp edilme noktasına gelecek kadar olaylar yaşanırken, kendisinin bu olaylar sanki sadece bizim tribünlerimizde oluyormuş gibi bir hal takınıp, bu tehditvari açıklaması -her ne kadar kafasının içindeki düşünceler doğru olsa da, küfürlerin olmamasını, olayların yaşanmamasını dilemesi falan- kendisine yakışmamıştır. yine bu söylemi, kendisini seven ve beğenen birisi olarak şahsen beni üzmüştür. hayır yani illa biz düzgün olacağız anasını satim. diğer takımların taraftarları küfürler eder, olaylar çıkarır hocasından, yöneticisine kadar herkes o taraftarları korur, en azından ezdirmez. bizimkiler hep fair-play'den falan bahseder. komedi. biz, iyi çocuk olacağız illa. bunu anlayamıyorum. neyse vallahi, bu açıklamasından sonra da net olarak diyeceğim şey şudur ki; kimse vazgeçilmez değilir. isterse küfürlerin olmadığı, olayların yaşanmadığı, mutlu olacağı yere gidebilir. biz burada kalır, savaşacak birilerini de buluruz.
