• 343
    bana öyle geliyor ki; birey olarak her galatasaray taraftarı, arzu ederse fatih terim'le, ünal aysal'la, sabri sarıoğlu'yla, veya bir başkasıyla işi terbiyesizliğe vardıracak raddede dalga geçebilir, eleştirebilir. burada şahsi bir niteliksizlikten öte bir sorun görmem. fakat; galatasaray tribünleri içerisinde yer alma hevesinde olup; kurumsal bir kimlik oluşturduktan sonra kimse kusura bakmasın, bu işi fikir özgürlüğü kapsamına sokup öyle değerlendiremem. böyle ağdalı meselelerde fikir özgürlüğü bireylere mahsustur, kurumsal yapılar fikirlerini belli bir üslup çerçevesinde belirtebilirler ancak.

    şöyle ki; ilgili taraftar grubunun twitter sayfasında peş peşe atılmış beş altı tweet ile "fatih terim bizi yarı yolda bıraktı. biz ona güvendik, inandık; sebebi her ne olursa olsun bu gidiş ona yakışmadı. adaletsizliği aşikar olan kişilerle ve kurumlarla; ki bu adaletsizliğin namlusunu daha önce şakağında hissetmiş birisidir fatih terim; el sıkışırken görmemiz bizi çok yaraladı. kendisine bize yaşattığı tüm güzellikler ve kupalar için çok teşekkür eder, minneti borç biliriz; fakat bundan böyle gönüllerimizde onun ismine yer yoktur." şeklinde bir fikir belirtseler pek çok kişi kendilerini eleştirmez, aksine destek olurdu. gelinen noktada; kendilerini daha önce birkaç defa savunmuş, eleştirilecek tutumları ve söylemleri karşısında iyi niyetle mevzunun pozitif yanlarını göz önüne çıkartmaya çalışmış aklı hür, fikri hür, vicdanı hür bir galatasaray taraftarı olarak artık benim gözümde de bir ağırlığı yoktur.

    yıllar içerisinde gerçekten tribünde yer edinmiş, siyasi fikri olan bir oluşuma dönüşebilecekken; şu anda vicdanlarda tribüncülük oynamaya hevesli birkaç solcu olarak niteleniyorlar. nitelenmeliler de zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın