1
60 karakter sınırına takılmasaydım başlığın orjinali "galatasaray'ın türkiye'nin en başarılı spor klübü olduğunu kabul edememek" olacaktı. bu tavır, gerçekten komik bir tavırdır.
dikkat edilirse, "türkiye'nin en büyüğü" demedim. yanlış anlaşılmasın, elbette galatasaray türkiye'nin en büyük takımıdır, ama bunun sebebi bence bizim sevgimizin büyüklüğüdür. spor klüplerindeki büyüklük kavramı içi boş bir kavramdır. kimse benim enişteme galatasaray'ın bucaspor'dan büyük olduğunu kanıtlayamaz mesela, büyüklüğün herkesçe kabul edilen bir ölçüsü yoktur çünkü.
ama bir spor klübünün başarılı olup olmadığını belirlemek için çoğunluğun kabul ettiği, bilinen ölçüler elbette ki vardır. o klübün kazandığı kupalarda elbette bu ölçülerin uzak ara en belirleyicisidir. hem kendi liginde hem de şampiyonlar liginde kupa sayısında açık ara birinci olan real madrid klübünün fifa tarafından yüzyılın takımı seçilmeside bunun bir başka kanıtıdır.
işte bu noktada türkiye'de futbola, hatta takım sporlarının geneline baktığımız zaman ortaya koskoca bir galatasaray gerçeğinin çıktığını görüyoruz. galatasaray ülkeye giren 11 uluslararası kupanın altısını tek başına kazanmıştır. toplam şampiyonluk sayılarında erkek basketbol, bayan basketbol, erkek voleybol, sutopu ve tekerlekli sandalye basketbolu gibi(unuttuklarım da olabilir) takım sporu branşlarında ezeli rakiplerinin önündedir. futbol'da ezeli rakiplerinden biriyle aynı sayıda lig şampiyonluğuna sahip olmasına rağmen, gerek diğer ulusal kupalarda ki başarıları, gerekse uluslararası başarı ve popülaritesiyle bu branştada rakibinin önündedir. tüm bunları göz önüne alarak, tek tek incelediğimizde her branş için değilsede, genel anlamda ülke sporu için rahatlıkla "türkiye'de sporun en tepesindeki takım galatasaray'dır" diyebiliriz. bu, aklı başında insanlar için tartışmasız bir gerçektir.
tırnaklarıyla kazıyarak tahta oturan, bu tahtıda kolay kolay kimselere bırakmayacak olan galatasaray'ın bu kabak gibi ortada olan başarısı, elbette rakip takım taraftarları tarafından kolaylıkla hazmedilememektedir. kendileri gerçekleri "geçmişe mazi", "2.lik sayısı", "olimpiyatlar, boks branşı" gibi şeyler eveleyip geveleyerek, üstüne bir de rahmetli bir yazarlarının aslında kupa büyüklüğü olmadığını galatasaray uefa'yı almadan birkaç hafta önce hatırladığı, adı konulamaz(!) bir büyüklükle övünerek gölgelemeye çalışmaktadırlar. bu tarz saçmalıklara elbette ki passatçı medyada alet olmaktadır. bu çirkefçe çığırtkanlıklara karşı sesimizi bize yakışır şekilde yükseltmek biz galatasaray taraftarlarının görevidir. klübün başarılı olduğu branşın, rakiplerinin önünde olduğu konunun sadece futbol olmadığı, rakibin senelerdir şampiyonluklar kazandığı erkek ve bayan basketbolunda bile henüz bizi yakalayamadığı unutulmamalı, unutturulmamalıdır. bir numara galatasaray'dır, ve bu böyle kalacaktır.
(bkz: zoruna gidenin borusuna gitsin)
dikkat edilirse, "türkiye'nin en büyüğü" demedim. yanlış anlaşılmasın, elbette galatasaray türkiye'nin en büyük takımıdır, ama bunun sebebi bence bizim sevgimizin büyüklüğüdür. spor klüplerindeki büyüklük kavramı içi boş bir kavramdır. kimse benim enişteme galatasaray'ın bucaspor'dan büyük olduğunu kanıtlayamaz mesela, büyüklüğün herkesçe kabul edilen bir ölçüsü yoktur çünkü.
ama bir spor klübünün başarılı olup olmadığını belirlemek için çoğunluğun kabul ettiği, bilinen ölçüler elbette ki vardır. o klübün kazandığı kupalarda elbette bu ölçülerin uzak ara en belirleyicisidir. hem kendi liginde hem de şampiyonlar liginde kupa sayısında açık ara birinci olan real madrid klübünün fifa tarafından yüzyılın takımı seçilmeside bunun bir başka kanıtıdır.
işte bu noktada türkiye'de futbola, hatta takım sporlarının geneline baktığımız zaman ortaya koskoca bir galatasaray gerçeğinin çıktığını görüyoruz. galatasaray ülkeye giren 11 uluslararası kupanın altısını tek başına kazanmıştır. toplam şampiyonluk sayılarında erkek basketbol, bayan basketbol, erkek voleybol, sutopu ve tekerlekli sandalye basketbolu gibi(unuttuklarım da olabilir) takım sporu branşlarında ezeli rakiplerinin önündedir. futbol'da ezeli rakiplerinden biriyle aynı sayıda lig şampiyonluğuna sahip olmasına rağmen, gerek diğer ulusal kupalarda ki başarıları, gerekse uluslararası başarı ve popülaritesiyle bu branştada rakibinin önündedir. tüm bunları göz önüne alarak, tek tek incelediğimizde her branş için değilsede, genel anlamda ülke sporu için rahatlıkla "türkiye'de sporun en tepesindeki takım galatasaray'dır" diyebiliriz. bu, aklı başında insanlar için tartışmasız bir gerçektir.
tırnaklarıyla kazıyarak tahta oturan, bu tahtıda kolay kolay kimselere bırakmayacak olan galatasaray'ın bu kabak gibi ortada olan başarısı, elbette rakip takım taraftarları tarafından kolaylıkla hazmedilememektedir. kendileri gerçekleri "geçmişe mazi", "2.lik sayısı", "olimpiyatlar, boks branşı" gibi şeyler eveleyip geveleyerek, üstüne bir de rahmetli bir yazarlarının aslında kupa büyüklüğü olmadığını galatasaray uefa'yı almadan birkaç hafta önce hatırladığı, adı konulamaz(!) bir büyüklükle övünerek gölgelemeye çalışmaktadırlar. bu tarz saçmalıklara elbette ki passatçı medyada alet olmaktadır. bu çirkefçe çığırtkanlıklara karşı sesimizi bize yakışır şekilde yükseltmek biz galatasaray taraftarlarının görevidir. klübün başarılı olduğu branşın, rakiplerinin önünde olduğu konunun sadece futbol olmadığı, rakibin senelerdir şampiyonluklar kazandığı erkek ve bayan basketbolunda bile henüz bizi yakalayamadığı unutulmamalı, unutturulmamalıdır. bir numara galatasaray'dır, ve bu böyle kalacaktır.
(bkz: zoruna gidenin borusuna gitsin)