958
mancini'nin galatasaray'a bakışını mancini'nin kendisinden iyi bilenler tarafından eleştirilen teknik direktör. çoğu kişinin gözünde geçtiğimiz iki senenin şampiyon olmuş, şampiyonlar ligi'nde çeyrek final oynamış takımı var. bu şekilde kıyas yapılmaya çalışılıyor hep. ve bunun üzerinden mancini'ye vurulmaya çalışılıyor. komik! geçtiğimiz 2 sene şampiyon olan takımın başında fatih terim vardı. tıpkı bu yıl real madrid'den 6 yemiş takımın başında olduğu gibi. sorun mancini ya da terim değil. yani en azından sorun kimin bu maçlarda o kulübede oturuyor oluşu değil. terim olsaydı belki biraz daha fazla pozisyon bulurduk (belki ama!) ancak değişen hiçbir şey olmazdı. şunun bir farkına varın: kadro çok dengesiz. avrupa için türkiye ligini kıstas göstermeyi bi bırakın önce. 2 senedir şampiyon olan takımmış. bu takım 2012 ortasından beri top oynamıyor? oyuncuların yetersizliği ve dengesizliği ve maç seçiciliği bariz şekilde görülüyor? 2012-2013 sezonu şampiyonluğu son 10 haftaya girilirken takımın lige asılmasıyla geldi? ahım şahım bir futbol oynamamalarına rağmen takım top oynamadan kazandı şampiyonluğu? ligde iyi oynamasan da maçları kazanabilirsin bu bir alışkanlık meselesidir. fatih terim bunu galatasaray'a tekrar hatırlatmıştır sağolsun. ancak avrupa'da kötü oynayıp puan veya puanlar aldığımız bir maç söyleyin? elinizden gelenin en iyisini ortaya koymanız gerekir. ancak bu kadar dengesiz bir kadroda bunu yapmak çok zor. özellikle bu savunma hattıyla daha da zor.
dönelim şimdi geriye: fatih terim'in elinde de bu savunma vardı ve evimizde 6 gol yedik (ama ilk yarım saat 3-0 yapabilirdik diye ağlamaya gerek yok, yapamadık. avrupada bunun telafisi yoktur) sonra o gitti ve torino'dan 2-2'yi zor kurtardık. juventus'un kaçırdıkları, muslera'nın şahlanışı, drogba'nın karakter ortaya koyuşu ile salt savunma futboluyla (2004 yunanistan) beraberliği zor kurtardık. kopenhag'dan 2 maçta 2 gol yedik. bu sezon 1-2 maç istisna ile her maç 1 çoğu zaman da 2 gol yiyor oluşumuz, neden real madrid'den iki maçta 10 gol yediğimizin de bir cevabı aslında. bu adamlar gol kaçırma rekorları kırmayacak fundamentallere sahip oldukları için real madrid'de oynuyorlar zaten. ya da şöyle diyeyim, varane ile ramos oynarken pepe'yi bu yüzden yedek bırakmaları gerekiyor. casillas sakatlanınca bu yüzden diego lopez'i kadrolarına alıyorlar hemen. ronaldo varken bale'e bu yüzden 100 milyon euro bayılıyorlar. kabul etmemiz gereken şey, bu arenadaki üst düzey takımlarla yarışacak bir kadro yapılanmamız yok. denk getirirsek ya yeneriz ya da berabere kalırız. ama yapabileceğimizin en iyisi 2 sezonda yapılan 4 maçta real madrid'e karşı 1 galibiyet 3 mağlubiyet alıp 5 gol atıp 15 gol yemek olur. bu savunmayla buna şükretmek lazım. mancini'ye "devre arası gaz verseydi de kim kırdı lan fışkiyeyi!111 dolaşsalardı futbolcular sahada" denen bir kadronun dengeli olduğunu söylemek mümkün mü? futbolcuların mentalitesinin ve saha içindeki hatalarının teknik direktöre bağlı olduğu bir durumun sağlıklı olması mümkün mü? bakın diziliş ya da futbol taktiği demiyorum. hataları diyorum. şampiyonlar ligi'nde salt motivasyonla gelebileceğimiz yer gruptan çıkamamaktı. bunu geçtiğimiz yıl grup maçlarında son 3 maçta yapılan taktik değişiklikler ile algılayamadık mı hala? galatasaray doğru oynayıp kazanmadı mı o maçları? tıpkı yanlış oynadığı gibi evinde braga'dan 2 yemedi mi? sadece motivasyonla mümkün diyorsanız sizin galatasaray'ınızla benim istediğim galatasaray aynı değil. ha süper lig için sizin galatasaray'ınız yeterli. ama son 1.5 yıldır futbolu biraz olsun okumayı bilenlerin kadronun yetersizliği ve dengesizliği hakkındaki endişelerinin giderilmemiş olması acı verici. suç mancini'nin mi? ünal aysal'ın seçim kararıyla yaz dönemini feda etmesinin mi? yoksa galatasaray'a kendi işleyebileceği adamları doldurarak bir nevi kadrolaşıp kendisine bağımlı hale getiren fatih terim'in mi? karar sizin? en az suçluyu asmaya çalışmayı bırakın artık. güncelden ziyade biraz arka plana gidebilmeyi öğrenin.
o değil de şampiyonlar ligi'nde 5 maçta 14 gol yemiş ve 4 puan toplayabilmiş ve son maçta gruplardan hala kağıt üzerinde çıkabilmesinin mümkün olduğu bir takımın sağlıklı olduğunu kim söyleyebilir? bir kere de işin mucize yaratmak olmadığı, sağlıklı bir yapıyla mücadele etsek?
edit: yazım hataları. anlam pekiştirme.
dönelim şimdi geriye: fatih terim'in elinde de bu savunma vardı ve evimizde 6 gol yedik (ama ilk yarım saat 3-0 yapabilirdik diye ağlamaya gerek yok, yapamadık. avrupada bunun telafisi yoktur) sonra o gitti ve torino'dan 2-2'yi zor kurtardık. juventus'un kaçırdıkları, muslera'nın şahlanışı, drogba'nın karakter ortaya koyuşu ile salt savunma futboluyla (2004 yunanistan) beraberliği zor kurtardık. kopenhag'dan 2 maçta 2 gol yedik. bu sezon 1-2 maç istisna ile her maç 1 çoğu zaman da 2 gol yiyor oluşumuz, neden real madrid'den iki maçta 10 gol yediğimizin de bir cevabı aslında. bu adamlar gol kaçırma rekorları kırmayacak fundamentallere sahip oldukları için real madrid'de oynuyorlar zaten. ya da şöyle diyeyim, varane ile ramos oynarken pepe'yi bu yüzden yedek bırakmaları gerekiyor. casillas sakatlanınca bu yüzden diego lopez'i kadrolarına alıyorlar hemen. ronaldo varken bale'e bu yüzden 100 milyon euro bayılıyorlar. kabul etmemiz gereken şey, bu arenadaki üst düzey takımlarla yarışacak bir kadro yapılanmamız yok. denk getirirsek ya yeneriz ya da berabere kalırız. ama yapabileceğimizin en iyisi 2 sezonda yapılan 4 maçta real madrid'e karşı 1 galibiyet 3 mağlubiyet alıp 5 gol atıp 15 gol yemek olur. bu savunmayla buna şükretmek lazım. mancini'ye "devre arası gaz verseydi de kim kırdı lan fışkiyeyi!111 dolaşsalardı futbolcular sahada" denen bir kadronun dengeli olduğunu söylemek mümkün mü? futbolcuların mentalitesinin ve saha içindeki hatalarının teknik direktöre bağlı olduğu bir durumun sağlıklı olması mümkün mü? bakın diziliş ya da futbol taktiği demiyorum. hataları diyorum. şampiyonlar ligi'nde salt motivasyonla gelebileceğimiz yer gruptan çıkamamaktı. bunu geçtiğimiz yıl grup maçlarında son 3 maçta yapılan taktik değişiklikler ile algılayamadık mı hala? galatasaray doğru oynayıp kazanmadı mı o maçları? tıpkı yanlış oynadığı gibi evinde braga'dan 2 yemedi mi? sadece motivasyonla mümkün diyorsanız sizin galatasaray'ınızla benim istediğim galatasaray aynı değil. ha süper lig için sizin galatasaray'ınız yeterli. ama son 1.5 yıldır futbolu biraz olsun okumayı bilenlerin kadronun yetersizliği ve dengesizliği hakkındaki endişelerinin giderilmemiş olması acı verici. suç mancini'nin mi? ünal aysal'ın seçim kararıyla yaz dönemini feda etmesinin mi? yoksa galatasaray'a kendi işleyebileceği adamları doldurarak bir nevi kadrolaşıp kendisine bağımlı hale getiren fatih terim'in mi? karar sizin? en az suçluyu asmaya çalışmayı bırakın artık. güncelden ziyade biraz arka plana gidebilmeyi öğrenin.
o değil de şampiyonlar ligi'nde 5 maçta 14 gol yemiş ve 4 puan toplayabilmiş ve son maçta gruplardan hala kağıt üzerinde çıkabilmesinin mümkün olduğu bir takımın sağlıklı olduğunu kim söyleyebilir? bir kere de işin mucize yaratmak olmadığı, sağlıklı bir yapıyla mücadele etsek?
edit: yazım hataları. anlam pekiştirme.
