• 53
    oradaydım. eski açıkta. sağ tarafımızda fener taraftarı vardı.
    maçtan önce şampiyon olarak geliyorlardı ama bizim de canımız yeterince sıkkındı.
    o gün bu maça giden herkes biliyordu ki olay çıkacaktı.
    sami yen'e girdiğim ilk dakikadan son dakikaya kadar tek bir şey düşündüm.

    "haydi galatasaray be, şunları yenelim"

    maç başlamadan fener taraftarı ile atışıyoruz. oturan küfretmeye başlıyor, fener taraftarı elinde bi bayrak asmaya gelmişler.
    tellere tırmanıp asmaya çalışırken bir gerizekalı
    bayrağı tellere takmıştı.

    "ooooo gerizekalı" diye dalga geçmiştik.

    maç başladı. maç boyunca kapalı ve eski açık tezahüratlar ediyor takımı desteklemeye çalışıyorduk.
    ancak yeni açık'tan hiç ses çıkmıyordu. alkışlamıyorlardı bile... demek ki o anı bekliyorlarmış.

    bir pozisyon oldu ve köşe bayrağının önünde cihan ve tuncay ikili mücadeleye girdiği an resmen su yağdı üzerlerine.
    tümer'in çirkeflikleri, tuncay'ın pislik hareketleri iyice deli etmişti taraftarı.

    2-0 geriye düştüğümüzde artık işin içinden çıkılmaz bir hâl alacağı belliydi.

    fırlatılan telefonlar, çakmaklar, koltuklar...

    maç maç olmaktan çıktı. arda'nın attığı gol bile umrumuzda değildi.

    geriye tek bir şey kaldı. umutsuzluk... kaybeden biz olmuştuk ancak sadece skorda değil.
    seneye ceza almıştık. sadece ceza değil, kendimizi de kaybetmiştik.
    hem de hiç bize yakışmayan şekilde.

    fenerliler mi? şampiyon! tezahüratlarıyla neşeli bir şekilde eve döndüler.
    ama bitti bunlar. 2 senedir yüzlerine taşağımızı vura vura ağlattığımız günler geldi çok şükür...
App Store'dan indirin Google Play'den alın