3859
gec oldu ama aslında dün farkettim ne yapmak istediğini. daha samimi bakıyordum hamlelerine ama değilmiş. aslında bakınca şöyle bir geriye, basbaya bağırarak gelmiş bu noktaya aysal. hedefleyerek gelmiş. ama sezememişiz bir çoğumuz ya da en azından ben görememişim.
hocayla görüşüp konuşup yollarını ayırma kararı alsa anlaşılabilirdi, o zaman yaptıgının samimiyetine inanılabilirdi. ama o hocayı habersizce göndermek hatta ona değersizmiş hissini vermek için antremandayken acıklama yaparak göndermek yolunu secti. fatih terimi aşağılamak için yaptı bunu, galatasaray için değil. galatasaray için yapsa oturur konusurdu bunları, ama o medyanın önünde, terimin arkasında yapmayı daha uygun gördü yaptıklarını.
ünal aysal fatih terim oldukça bu takımda hep 2. planda kalacağını biliyordu çünkü. doğruya doğru beyler, ünal aysal ne kadar iyi bir finansal başarı yakalamış olursa olsun fatih terim olmasa afedersiniz ama yarrak sampiyon olurdu bu takım 11/12 sezonunda. fatih terim öldü denilen anda takımı şaha kaldırmış ve galatasarayı ülkenin en güçlü figürü haline getirmeyi tekrar başarmış insandı.
2000 dönemine bakın, bütün başarılar fatih terim hagi hakan şükür ve diğer oyuncular üzerine yığılır, uefa diyince en başa fatih terimin adı gelir. cünkü böyledir bu, fatih terim sayesinde olmustur hersey. faruk sürenin adı cok arkalarda anılır popularitede. dönemin baskanı iyiydi, terime güvendi cart curt diye.
şimdi aynı durumla karsılasmak üzere olan kişi ünal aysaldı. o dönemin başkanı olarak fatih terimin arkasında konusulmak istemedi. tek adam olmak istedi. hani fatih terim egosu diye birşey var ya, işte onun tillahı ünal aysalda bulunmaktadır. sahip oldugun en büyük değeri hiçe saymış itibarsızlastırmıs ve sadece kendisinin konusulacagı bir düzene getirmiştir galatasarayı.
şahsıma göre gündüz kılıç, metin oktay ve ali sami yen gibi karakterler galatasarayın duygusal karakterleridir. galatasaray sevgilerini örnek aldıgımız semboller. fatih terim başkadır. fatih terim galatasarayı asıl amacına ulastırmıs kişidir. ali sami yenin kurulus amacı olarak belirlediği türk olmayan takımları yenmek mottosunu gerceklestirmiş, bize onlardan hiç bir eksiğimiz olmadıgını göstermiş ve avrupa kupasını bu topraklara getirerek bunu tarihimize kazımıstır. bu bağlamda bana katılmayacak cok yazar olacaktır eminim ama fatih terim galatasaray tarihindeki en önemli figürdür sportif acıdan. ve hatta duygusal diğer efsanelerin yanında da adı sırıtmaz oraya da yakısır.
işte fatih terim bu kadar büyük bir insandır. ünal aysal ise henüz yeni yeni ortaya cıkan ve fatih terim kadar güclü bir karakter burdayken adı hep terimden sonra anılacak olan 2. adam olarak kalacaktı. yediremedi kendisine. düne kadar delicesine ihtiyac duydugu bir terim vardı, cunku o haldeki bir takımı bu kadar güclendirecek baska bir isim yoktu. ama simdi terimin güclendirdiği bu takımın kendi ayaklar ustunde durabilecegini gördü ve hamlesini yaptı. tek adam olarak kalmak icin ideal bir andı.
şimdi mancini gibi di matteo gibi sindirilmesi kolay isimlerin adı gecmekte. tıpkı aykut kocaman gibi ersun yanal gibi kukla karakterler bu isimler. basarılı olabilir mi bu takım? tabiiki olabilir. teknik direktörü olmadan bile sampiyon olmus bir camiadan bahsediyoruz. ve simdi drogbası sneijderi selcuk inanı ile hic olmadıgı kadar kudretli. işte bu takım yine kupalar alabilir, alacaktır da. ve ünal aysal önce ali dürüst gibileri sonra da fatih terimi harcayarak bu basarılarda anılacak tek adam olmayı garanti altına almıstır.
basarısızlık gelirse ne olacak peki? ünal aysal yaşını, takımı bırakmak icin mali olarak hedeflediği seviyeye geldiğini bahane edip pılını pırtını toplayıp kacsa kim sasırır?
ünal aysal efsane olabileceğini sandı, ama asıl unuttugu birşey vardı bu uğurda başını yemeğe çalıştığı insan ondan kat kat kat kat daha büyük, daha kudretli ve daha efsanevi. o adam onun başını yiyemeyeceği kadar büyük bir isim, sindiremeyeceği kadar büyük. o adam fatih terim. gün gelir, devran döner, rüzgar terse esmeye başladığı an adamın gırtlağına oturur. o isim öyle büyük bir isimdir. şuan hissediyor mu acaba bunu?
tarih 24 eylül 2013'ü yazacaktır. ünal aysal ve galatasarayı için kara, kapkara bir leke olarak.
hocayla görüşüp konuşup yollarını ayırma kararı alsa anlaşılabilirdi, o zaman yaptıgının samimiyetine inanılabilirdi. ama o hocayı habersizce göndermek hatta ona değersizmiş hissini vermek için antremandayken acıklama yaparak göndermek yolunu secti. fatih terimi aşağılamak için yaptı bunu, galatasaray için değil. galatasaray için yapsa oturur konusurdu bunları, ama o medyanın önünde, terimin arkasında yapmayı daha uygun gördü yaptıklarını.
ünal aysal fatih terim oldukça bu takımda hep 2. planda kalacağını biliyordu çünkü. doğruya doğru beyler, ünal aysal ne kadar iyi bir finansal başarı yakalamış olursa olsun fatih terim olmasa afedersiniz ama yarrak sampiyon olurdu bu takım 11/12 sezonunda. fatih terim öldü denilen anda takımı şaha kaldırmış ve galatasarayı ülkenin en güçlü figürü haline getirmeyi tekrar başarmış insandı.
2000 dönemine bakın, bütün başarılar fatih terim hagi hakan şükür ve diğer oyuncular üzerine yığılır, uefa diyince en başa fatih terimin adı gelir. cünkü böyledir bu, fatih terim sayesinde olmustur hersey. faruk sürenin adı cok arkalarda anılır popularitede. dönemin baskanı iyiydi, terime güvendi cart curt diye.
şimdi aynı durumla karsılasmak üzere olan kişi ünal aysaldı. o dönemin başkanı olarak fatih terimin arkasında konusulmak istemedi. tek adam olmak istedi. hani fatih terim egosu diye birşey var ya, işte onun tillahı ünal aysalda bulunmaktadır. sahip oldugun en büyük değeri hiçe saymış itibarsızlastırmıs ve sadece kendisinin konusulacagı bir düzene getirmiştir galatasarayı.
şahsıma göre gündüz kılıç, metin oktay ve ali sami yen gibi karakterler galatasarayın duygusal karakterleridir. galatasaray sevgilerini örnek aldıgımız semboller. fatih terim başkadır. fatih terim galatasarayı asıl amacına ulastırmıs kişidir. ali sami yenin kurulus amacı olarak belirlediği türk olmayan takımları yenmek mottosunu gerceklestirmiş, bize onlardan hiç bir eksiğimiz olmadıgını göstermiş ve avrupa kupasını bu topraklara getirerek bunu tarihimize kazımıstır. bu bağlamda bana katılmayacak cok yazar olacaktır eminim ama fatih terim galatasaray tarihindeki en önemli figürdür sportif acıdan. ve hatta duygusal diğer efsanelerin yanında da adı sırıtmaz oraya da yakısır.
işte fatih terim bu kadar büyük bir insandır. ünal aysal ise henüz yeni yeni ortaya cıkan ve fatih terim kadar güclü bir karakter burdayken adı hep terimden sonra anılacak olan 2. adam olarak kalacaktı. yediremedi kendisine. düne kadar delicesine ihtiyac duydugu bir terim vardı, cunku o haldeki bir takımı bu kadar güclendirecek baska bir isim yoktu. ama simdi terimin güclendirdiği bu takımın kendi ayaklar ustunde durabilecegini gördü ve hamlesini yaptı. tek adam olarak kalmak icin ideal bir andı.
şimdi mancini gibi di matteo gibi sindirilmesi kolay isimlerin adı gecmekte. tıpkı aykut kocaman gibi ersun yanal gibi kukla karakterler bu isimler. basarılı olabilir mi bu takım? tabiiki olabilir. teknik direktörü olmadan bile sampiyon olmus bir camiadan bahsediyoruz. ve simdi drogbası sneijderi selcuk inanı ile hic olmadıgı kadar kudretli. işte bu takım yine kupalar alabilir, alacaktır da. ve ünal aysal önce ali dürüst gibileri sonra da fatih terimi harcayarak bu basarılarda anılacak tek adam olmayı garanti altına almıstır.
basarısızlık gelirse ne olacak peki? ünal aysal yaşını, takımı bırakmak icin mali olarak hedeflediği seviyeye geldiğini bahane edip pılını pırtını toplayıp kacsa kim sasırır?
ünal aysal efsane olabileceğini sandı, ama asıl unuttugu birşey vardı bu uğurda başını yemeğe çalıştığı insan ondan kat kat kat kat daha büyük, daha kudretli ve daha efsanevi. o adam onun başını yiyemeyeceği kadar büyük bir isim, sindiremeyeceği kadar büyük. o adam fatih terim. gün gelir, devran döner, rüzgar terse esmeye başladığı an adamın gırtlağına oturur. o isim öyle büyük bir isimdir. şuan hissediyor mu acaba bunu?
tarih 24 eylül 2013'ü yazacaktır. ünal aysal ve galatasarayı için kara, kapkara bir leke olarak.