• 10
    22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçına dair...

    hepimiz suçluyuz aslında...

    konuşulacak o kadar şey var ki...yaşananların hepsinden bizler,yani hepimiz suçluyuz.yaşananlar sadece beşiktaş'a,çarşı'ya veya 1453 kartallar grubuna özgü değil.neden mi?

    bütün takımların taraftarları aynı kültürde büyüyor da ondan.konuyu biraz açalım isterseniz. istanbul'da yaşayan 3 büyük takımın taraftarı belli bir "semt kültürü" alır.bu ne demektir? ilkokulda veya lisede,3 büyük takım taraftarı yanyana oturur.mahallede beraber futbol oynar.kavga çıkarsa beraber "mevzu!"ya gider.semtinin takımını da yine yanyana destekler.karagümrük , kasımpaşa , beylerbeyi , eyüpspor , beykozspor, zeytinburnuspor v.s. bunlar belli bir "semt adabı" olan ve belli bir tribün kültürüne sahip , amatör küme'den 1.lige kadar "tribün kovalayan taraftar" yetiştiren , yani türk futbolu'nun "taraftar ocaklarıdır".3 büyüklerin taraftar altyapısı da"semt takımları"ndan ileri gelir.çocuk yaştan itibaren asabiyet oranı yüksek,kavgayı veya savaşmayı "erkekliğe giriş 1" dersi olarak alıp , kendisini "semt abilerine" ispat çabası içerisinde olma,yaşama olan bakış açısını "hayatta herkese gider" mottosu ile sürdürüp yoluna devam eden bir taraftar sosyolojisi aslında.

    çocukluğunu veya ergenliğini bu şekilde geçiren taraftarlar,futbolu "asabiyet oranını düşürme",çıkarılan kavgalarla "erkeklik egolarının tatmini" olarak görüyor.rakip takım taraftarlarıyla dalga geçmek için , "envanter toplama" merakı da çıkan olaylarda itici güç oluyor.istanbul tribün kültürü (türkiye içinde geçerlidir) tamamen "semt kültürüne" paralel ilerliyor.ben dahil hepimiz aynı psikoloji ile yetişiyoruz. olaylara verdiğimiz tepkiler aynı.bizleri savaşmaya veya kavgaya iten başlıca faktörler,semtimizde abilerimize veya arkadaşlarımıza anlatabileceğimiz "hikaye bulma" telaşından öteye geçmiyor.beşiktaş ve fenerbahçe belli bir semte hitap ederken galatasaray bunların biraz olsun dışında kalıyor.galatasaray kendi tribününde birçok farklı semti barındırıyor.söylediğim gibi köken aynı,kültür aynı,birikimler aynı...

    böyle bir eğitimden geçtikten sonra 3 büyüklerin taraftar grupları içerisinde yer aranıyor.bulunduktan sonra aynı kültürü "şehre olan göç" gibi devam ettiriyoruz.3 büyük taraftar grubu da hiçbir zaman "geri vitesi olmayan" , "burası ..... burdan çıkış yok" fikriyatında ilerliyor.olaya spor gözüyle değil "erkekliğin varolma mücadelesi" olarak bakıyoruz.

    iğneyi kendimize batıralım…

    sevmiyoruz biz aslında,gerçekten tuttuğumuz takımı sevmiyoruz.sevdiğimizi zannedip kendi egolarımızı tatmin ve kendi bencilliğimiz için kullanıyoruz.bu 100 yılı aşkın çınarlar elimizde oyuncak gibi istediğimiz zaman çıkartabildiğimiz olaylarda zarar görürken,ondan nemalanıyoruz.nasıl olsa bir ceza yok.nasıl olsa kaosun orta yerindeyiz.batmışız bir bataklığa,çıkartmaya çalışan yok.eğitimi zaten mahalleden/semtten yanlış almışız.alınan eğitimi değiştirmeye çalışan yok.eğitimin ilk başta aileden,sokaktan ve hatta mahalleden verilmesi gerektiğini düşünen yok.tribün olaylarını çıkartılan yasalarla,yapılan statlarla veya tesislerle çözebileceğimizi zannediyoruz.

    bütün bunlara rağmen hakkını verdiğimiz zaman tribün ve taraftarlık güzeldir.ama olay sevdiğini zannettiğin takıma zarar verme veya vermeme konularına gelince işin rengi değişiyor.herşeyi,kendi hikayemizi yaratmak uğruna biranda terkediyoruz.pet şişelerinin havada uçuştuğu olaylı galatasaray-fenerbahçe derbisini birçoğunuz hatırlar.işte o derbide çıkan olaylardan tutun da fenerbahçe'nin kendi evinde kaybettiği şampiyonluk sonrası çıkan olaylara varana kadar bütün olaylarda hepimizin imzası var.biz kendimiz için yaşıyoruz.bencilliğimizle gurur duyuyoruz.abilerimize hikayeler anlatıp böbürleniyoruz.sahaya girmeyi marifet sayıyoruz.sevmiyoruz aslında galatasaray'ı ,beşiktaş'ı , fenerbahçe'yi...biz sadece kendi egolarımızı seviyor ve onlara tutuluyoruz.

    olmazsa olmazımız siyaset…

    1 gün önce fenerbahçe-elazığspor maçında "gfb" mensupları "sol açık" taraftar grubuna saldırıyor.bugün de akp gençlik kolları'nın tekeliyle kurulan "1453 kartalları" ile "çarşı" arasında yaşananlar.herşeyin başında "spora siyaset bulaşmasın" diye bir taraflarını yırtan hükümet,kendi eliyle çarşı'nın karşısına bir taraftar grubu çıkartıyor.hazırda olanları kendi tarafına çekmeye çalışıyor.bunun için neler veriliyor veya neler alınıyor ? hep söylenen "vandalizm" nidalarını haklı çıkartmak için her yolu mübah sayıyor.bütün bunlardan sonrada "spora siyaset bulaşmasın" diye ortaya çıkabiliyor.fazla söylenebilecek söz yok aslında "ok cnm kib by..."

    bugün ve dün rakip takım tribünlerinde yaşananlar yarın galatasaray tribünlerinde de yaşanabilir.en başta olayı iyi görmemiz gerekiyor."ultraslan" ve "tekyumruk" bu durumu iyi analiz etmeli.yaşanılanlar ortada iken birilerine maşa olunmamalıdır.tribünde istenmeyen olayların çıkması engellemelidir.akl-ı selim hareket edip birilerinin ekmeğine yağ sürülmemesi gerekmektedir.

    http://renginesadik.blogspot.com/...mac-yazs-bitsin.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın