• 16656
    ilk 45'te en olumlu noktamız maç berabereyken de, 1-0 öne geçince de “topun arkasına geçme ezberi”nden vazgeçerek oynamamızdı. romanya'ya istanbul'da yenildiğimiz maçta topa % 63 sahip olmuş % 81'lik oranda isabetli pas yapmıştık. ama asıl mesele o topa sahanın neresinde sahip olduğun ve isabetli pasları rakip kaleye ne kadar yakın mesafede yapabildiğin değil mi?
    dün gece ilk yarıda bu iki kritik sorunun somut cevaplarını bulduk, istanbul'da 1-0 yenilirken 90 dakikada rakip kaleyi tutan şut sayısını, daha ilk 45'te bulduk. tabii hepsinden önemlisi golü bulduk, arkaya yaslanmadık. topun arkasına geçip beklemedik, topun çevresine yayılıp baskı yaptık. üstelik istanbul'daki yenilgiden farklı olarak daha ofansif karakterli 3 oyuncuyla oynarken rakibe çok daha az pozisyon verdik. en kilit defansif katkı yapan oyuncumuz santrforumuz umut bulut'tu!

    2. yarının ilk 15 dakikası da maçı kazandıracak oyun karakterini sergilemeye devam ettik. ancak 60'tan sonra gereksiz geri çekildik daha doğrusu fizik kondisyon eksikliğimizden ileri gidemedik, ilk 60'taki kontrollü baskımızı ve iyi oyunumuzu sürdüremedik. bunun ana sebebi, ömer toprak hariç tamamı ligimizde oynayan ilk 11'in ligimiz standardında tempo devamlılığı ve fizik kondisyona sahip olması.
    neyse ki 2013 model romanya, hagi'li, popescu'lu, dan petrescu'lu romanya'nın gücünden çok uzak. sadece rat, o 1994 ve 1998'de romanya'ya altın çağı'nı yaşatan ideal 11'i zorlayabilecek yakın kalitede. buldukları tüm pozisyonlar bizim fizik kondisyon devamsızlığımızdan kaynaklanan yerleşim hatalarımızdan kaynaklandı. ömer toprak savunmada, arda orta sahada kritik anlarda fark yaratan liderlik özelliklerini sergileyince hatalarımız pahalıya patlamadı.
    dün gece mevlut'un güzel plasesinden sonra yeniden canlanan umutlarımızı arttırmamız için kalan maçlarda ilk 60'taki oyunu geliştirerek oynamamız ve 90 dakikaya yaymamız lazım.

    ali ece
App Store'dan indirin Google Play'den alın