• 121
    ben, yarın sabah ne olacağını bilmediğim bir ülkede 7 yıl sonra olimpiyat görme arzusunu taşırsam bencil bir tavır almış hissederim kendimi. çünkü biliyorum ki mevcut iktidarın ne spor umrunda, ne olimpiyat. etrafta çok okuyorum, duyuyorum; ülkede doğru düzgün spor kompleksleri yok, yüzme havuzu yok falan. haklısınız da, çok övündüğü belediyecilik hareketlerini devletin birçok demirbaşını satarak yapan adam, olimpiyat olmadan da zaten yapabilmeli o kompleksleri. olimpiyat tek çıkışımız olmamalı. gezi parkı olaylarında olimpiyat vaadiyle sessiz kalmalarını sağladığı birçok dönem zengini işadamına vaadettiği ihaleler, benzinin litre fiyatına bakınca elde zaten patlamamalı. 99 depreminden sonra 'afet sığınma yeri' olarak belirlenen istanbul'un çeşitli yerlerindeki arazilerde avm yerine çocukları spora teşvik edecek birçok spor alanı yapmalıydı 'eşi ve çocukları kadar spora aşık olan ama ülkesinde sporun doping, şike, ırkçılık gibi ağza alınması bile mide bulandırıcı olan kavramlarla dize kadar boka batmış olduğu adam'. önce olimpiyatı alalım, garanti olsun, sonra zaten ihaleleri veririz, yaptırırız kafasında olmamalıydı.

    varsın bugün hiç bir şeyden haberi olmayan 7 yaşındaki bir çocuk 2020'de liseye giderken olimpiyatları izleyemesin. ama her şeyde olduğu gibi 'ülke çıkarı' etiketiyle kendisinin ve yandaşlarının çıkarına hareket eden birisi şimdi büyük ihtimalle o ihale vaatleri suya düştüğü için yandaş zenginleriyle bile karşı karşıya gelsin. fakir insanlar, evleri yıkılıp toki'nin yaptığı şehrin kenar köşelerine atılmasın. ben fazladan 4 veya 8 yıl sonra izlerim, bugün 7 yaşında olan çocuk da 14 değil de, 18 veya 22 yaşında izler. problem değil yani. daha önemli meseleler var.

    dünya ikincisi basketbol milli takımı hemen aynı kadro ile avrupa şampiyonası'nda nagalip şu an. elendi. cenk akyol olayından sonra tanjevic de tüyü dikince insanların milli takımdan soğumasını bırak, yunanistan'ı destekleyen gördüm milli takımımız karşısında. ben de maçı izlemedim ve yenildiğimizi öğrenince sallamadım gerçi. avrupa üçüncüsü milli takım yokları oynuyor, rezil. insanlar kendi milli takımıyla andorra ve san marino üzerinden makara yapıyor. bunlar şaşılacak veya bana kalırsa ayıplanacak durumlar değil artık. çünkü sen cenk akyol'u milli takıma almayarak, abdullah avcı'yı milli takımın başına getirerek siyaseti ta milli takımların içine sokuyorsun, sonra insanların milli duyguları olmasını bekliyorsun. olmaz. türk insanı gibi kötü zamanda birlik olma gücü çok fazla olan bir milleti artık sadece yandaş ve muhalif olma durumuna göre birlik olmaya itiyorsun. maalesef normalde siyasetin, inancın, milliyetin üstünde bir takımdaşlık gerektiren sporda ayrım oluyor. insanlar artık siyasi fikirlerini bir kenara koyup ülke çıkarlarını düşünmüyor. bu kaçınılmaz. bu çok acı.

    şimdi başbakanın fatih terim'in milli takımda çalışmasını istediğini söylemesi ne kadar samimiyetsiz ve acizceyse, olimpiyatları isterken spora olan aşkından bahsetmesi de o kadar sahte. spor bakanının spor geçmişi yok, sporu yöneten diğer kurumlarda sporun içinden gelen insan sayısı iki elin parmaklarını geçmez, sporcular çorba içer gibi doping almış istifa eden yok, dopingli sözde şampiyon atlet nabzı normale dönmeden başbakana minnet göstermek zorunda, ırkçı söylemleri yüzünden 6 ay ceza alan güreşçi ve onu kimseye yedirmeyecek olan bir güreş federasyonu başkanı var vs. ama spor aşkı?

    bu kadar iğrençlik içinde olan ülke sporunda; milli duygu, spor fasiliteleri falan o kadar yavan geliyor ki.
    düzeltme: anlatım bozukluğu
App Store'dan indirin Google Play'den alın