2463
ciddi saldırı altında oldukları için doğrularının yanında hatalar da yapan yönetim. 4 koldan, ani ve beklenmedik şekilde saldırı ve yıpratma olmasından dolayı hata yapmaları gayet doğal.
rakipleri şike yaptığından ötürü aradaki farkın ciddi derecede açılmasında korkan türk futbol şebekesi galatasaray'ı al aşağı etmek için 4 koldan saldırmaya devam ediyor. bu eskiden de böyleydi şimdi de böyle olacak.
6+0+4 denen saçma sapan uygulamada bu denli diretmenin tek açıklaması budur. fener ve beşiktaş avrupa'da olamayacakları için galatasaray'a iyi kaliteli ve fark yaratacak yabancı transferlerini yaptırmamak için bu gerizekalıca uygulama kendilerine dahi zarar verese bile ısrarla direnip uyguladılar. bu konuda galatasaray yönetiminin hatası neredeydi? keşke geçen sene yazın bu karar hemen çıktığında itiraz edip baskı kurmayı başarabilselerdi. bu konuda belli ki bir ihmalkarlık ve işi ağırdan alma var. tff ve diğer rakipler de bunu kullandı ve özellikle medyada m. demirkol üzerinden ısrarla şu anda bu kural değiştirilemez tezi üzerinden tff'ye saçma kararından diretme alanı yaratıldı. üstelik tehlike seneye daha büyük boyutlarda: şu an bile sıkıntı büyükken galatasaray yönetimi neden önümüzdeki yıl uygulamaya girecek olan 5+0+3 için şimdiden itiraz etmez bunu da anlamak zor. tek çıkar yol olarak ab'ye hukuksal itiraz yolunun seçilmesi kısa ve orta vadede sonuçlanması imkansız ve sonunda negatif çıkma ihtimali olan bir mücadelenin galatasaray'a çok kıymetli 2 sezonu kaybettirme tehlikesi var.
yabancı kısıtlaması sadece ikinci sınıf türk pasaportu taşıyan oyunculara haketmedikleri paraların ödenmesi ve kadrolarda yer işgal etmeleri dışında bir faydası olmayan bir uygulamadır. kaliteli türk oyuncu yetiştirme ile alakası yoktur. bence tam tersine buna vurulmuş bir darbedir. ve tamamen galatasaray'ın avrupa'da ve türkiye'deki üstünlüğümü perçinlemesine vurulmuş bir darbedir. ha bu sadece galatasaray'ı yavaşlatır ama durduramaz!
bu salakça uygulamanın uzantısı olarak anadolu takımlarının ısrarla galatasaray'a oyuncu satmama politikası bu planın parçasıdır. serdar aziz bursa'da oynamyan bir oyuncu. galatasaray 2 yıldır istiyor, iyi de para veriyor. bursa'nın galatasaray'dan para dışında alabileceği oyuncular da mevcut. serdar yıllardır gelmek istiyor ama nedense bir türlü satılmıyor. alper olayında herşey bitmişken fenerin bir lafı ile son anda oyuncunun satılması. yıllardır kayseri, eskişehir, gençlerbiliriği, bursa vs.. bir sürü anadolu takımının fenerbahçe'ye ne kadar oyuncu verdiğini ancak iş galatasaray'a gelince sanki and içmişçesine ya da emir almışçasına vermemek için direnmelerini anlamak mümkün değil. buradaki yönetim hatası da yukarıda bahsedildiği gibi bu takımlara neden bizim bedavaya ve kolayca oyuncu sattığımızdır erman, kazım, sercan, vs... bu adamlar biz de oynayacak adamlar değil ama madem isteniyor o zaman koz olarak kullanın ya da satmayın!
transfer konusundaki meselerlerde bence fatih hoca'nın da etkisini göz ardı ederek sadece yönetimi suçlamak yanlış olur. hatırladığım kadarı ile sercan, yiğit, amrabat, danny, hamit, riera,erman, chris vs.. oyuncuların alınışı fatih hoca'nın isteği oldu. ve zarar ortada
ha melo, eboue, selçuk, burak gibi oyuncuların katkısı da ortada. bunlar da fatih hocanın ısrarsı, isteği ve etkisi ile yapılan işler.
yönetim de; elmander, muslera, sneijder, drogba, chejdou, bruma gibi takıma önemli katkılar yapan veya yapacak olan oyuncular aldı.
transfer işi biraz şans biraz kumardır. tutabilir de tutmayabilir de. bence %50'dir. yukarıdaki sayılar da onu gösteriyor. kimseyi direk suçlamamak lazım.
ha 3-4 yıldır açık ve seçik bu takıma yakışan kadronun kalite seviyesine uygun bir sol bek alınamaması hatadır.
aynı şekilde ujfa sonrası 2 yıldır takıma lider bir stoper alınaması da hatadır. ben chejdou'nun o tipte ve stilde bir oyuncu olmadığını sadece danny gibi atletik ancak daha emniyetli bir stoper tipinde olduğunu ve galatasaray'ın lider ve sezgisel stoper ihtiyacının hala devam ettiğini düşünüyorum.
aynı şekilde yabancı kısıtlaması ortada iken takımın yerli kalitesini bir şekilde artırmamak da büyük bir hatadır. içerden eğer olmuyorsa yurt dışından türk pasaportu taşıyan oyunculara yönelinmesi şarttı.
aynı şekilde kadronun yaş ortalaması ve buna mukabil ağır ve tempo probleminden ötürü peyderpey gençleştirilmemesi de bir hatadır. sanırım bruma transferi ile birlikte birz politika değişikliğine gidilmeye başlanacak. şimdi tüm bu hata ve eksiklikler konusunda sadece yönetimi suçlamak ve fatih hoca'yı aklamayı haksızlık olarak görüyorum.
transferde bir takım planlama hataları olduğu aşikar. ama herşeyin de %100 olmasını beklemek bence hayalciliktir. gün sonunda 2 yıl üstü üste gelen şampiyonluk, alınan süper kupalar, avrupa arenasındaki çeyrek final ve eski marka değeri ve bilinirliğinin artması, bunun yanında taraftar takım bütünleşmesinin sağlanması ve kulübün gelirlerinin ciddi oranda artırılması, ekonomik olarak geçmişe göre daha iyi durumda olan ve aynı zamanda beşiktaş gibi bunu küçülmeden yapabilen bir galatasaray'dan bahsediyoruz. bunlar azımsanmayacak yönetsel işler başarılardır arkadaşlar.
yabancı kısıtlaması ve iç transfer karteli üzerinden yapılan operasyonla bir nebze olsun darbe vurmayı başaran şebekenin ikinci ve en etkili olabilecek silahı fatih terim'i milli takım, milli dava, milli görev gibi saçma sapan hamasi bir takım fabrikasyon değerler üzerinden galatasaray'dan koparma operasyonudur.
burada yönetime neden izin verdi, direk baştan reddetseydi gibi bir takım argümanlarla kızma mümkün ama işin içinde böyle bir teklif olunca fatih terim'in ilk anda buna hayır diyemeceğini bilenler yönetimi köşeye sıkıştırmaya çalıştı. yönetim de böyle bir durumda ancak 4 maçla sınırlanacak bir izin vererek bence bu tehlikeyi bir nebze savuşturdu. ve üstüne de hocaya yeni sözleşme teklif etti. şimdi iş tamamen hocada bence. eğer teklifi kabul ederse kendisine kucak aşmış ve kesinlikle gitmesini istemeyen taraftarı ve camiayı çok mutlu edecek. ekonomik olarak kuvvetli ve daha da kuvvetlenen türkiye şartlarında iyi yönetilen bir kulüpte 3 yıl daha çalışacak.
şu an ciddi bir yol ayrımında galatasaray ve iş fatih hoca'nın bu tuzağa düşmemesine bağlı. eminim tff de bir hamle yapıp hocaya 5 yıllık teklif götürecektir. artı siyasi baskılar da kullanmaya devam edecektir. maksat milli takım falan değil eğer umurlarında olsaydı abdullah avcı denen çapsızı getirmezlerdi. onların tek amacı kendi bataklıklarına galatasaray'ı da çekmektir.
fatih hoca umarım egolarına bu sefer yenik düşmez ve 2000 yılında yaptığı hatayı yapmaz. zira bunun artık dönüşü olamaz. milli takımın yolu yol değil. milli takımdan eldeki bu sistemle bir cacık olmayacağı eğer oraya giderse modern avrupa futbolu rekabetinin dışında kalacağı aşikar. kalıp galatasaray'ı daha da yukarılara taşımak gibi çok daha cazir bir hedef varken, üstelik bunu yapmaya hevesli ve istekli ekonomik olarak güçlü bir yönetim de varken ben milli takıma gitmeyeceğine inanıyorum.
rakipleri şike yaptığından ötürü aradaki farkın ciddi derecede açılmasında korkan türk futbol şebekesi galatasaray'ı al aşağı etmek için 4 koldan saldırmaya devam ediyor. bu eskiden de böyleydi şimdi de böyle olacak.
6+0+4 denen saçma sapan uygulamada bu denli diretmenin tek açıklaması budur. fener ve beşiktaş avrupa'da olamayacakları için galatasaray'a iyi kaliteli ve fark yaratacak yabancı transferlerini yaptırmamak için bu gerizekalıca uygulama kendilerine dahi zarar verese bile ısrarla direnip uyguladılar. bu konuda galatasaray yönetiminin hatası neredeydi? keşke geçen sene yazın bu karar hemen çıktığında itiraz edip baskı kurmayı başarabilselerdi. bu konuda belli ki bir ihmalkarlık ve işi ağırdan alma var. tff ve diğer rakipler de bunu kullandı ve özellikle medyada m. demirkol üzerinden ısrarla şu anda bu kural değiştirilemez tezi üzerinden tff'ye saçma kararından diretme alanı yaratıldı. üstelik tehlike seneye daha büyük boyutlarda: şu an bile sıkıntı büyükken galatasaray yönetimi neden önümüzdeki yıl uygulamaya girecek olan 5+0+3 için şimdiden itiraz etmez bunu da anlamak zor. tek çıkar yol olarak ab'ye hukuksal itiraz yolunun seçilmesi kısa ve orta vadede sonuçlanması imkansız ve sonunda negatif çıkma ihtimali olan bir mücadelenin galatasaray'a çok kıymetli 2 sezonu kaybettirme tehlikesi var.
yabancı kısıtlaması sadece ikinci sınıf türk pasaportu taşıyan oyunculara haketmedikleri paraların ödenmesi ve kadrolarda yer işgal etmeleri dışında bir faydası olmayan bir uygulamadır. kaliteli türk oyuncu yetiştirme ile alakası yoktur. bence tam tersine buna vurulmuş bir darbedir. ve tamamen galatasaray'ın avrupa'da ve türkiye'deki üstünlüğümü perçinlemesine vurulmuş bir darbedir. ha bu sadece galatasaray'ı yavaşlatır ama durduramaz!
bu salakça uygulamanın uzantısı olarak anadolu takımlarının ısrarla galatasaray'a oyuncu satmama politikası bu planın parçasıdır. serdar aziz bursa'da oynamyan bir oyuncu. galatasaray 2 yıldır istiyor, iyi de para veriyor. bursa'nın galatasaray'dan para dışında alabileceği oyuncular da mevcut. serdar yıllardır gelmek istiyor ama nedense bir türlü satılmıyor. alper olayında herşey bitmişken fenerin bir lafı ile son anda oyuncunun satılması. yıllardır kayseri, eskişehir, gençlerbiliriği, bursa vs.. bir sürü anadolu takımının fenerbahçe'ye ne kadar oyuncu verdiğini ancak iş galatasaray'a gelince sanki and içmişçesine ya da emir almışçasına vermemek için direnmelerini anlamak mümkün değil. buradaki yönetim hatası da yukarıda bahsedildiği gibi bu takımlara neden bizim bedavaya ve kolayca oyuncu sattığımızdır erman, kazım, sercan, vs... bu adamlar biz de oynayacak adamlar değil ama madem isteniyor o zaman koz olarak kullanın ya da satmayın!
transfer konusundaki meselerlerde bence fatih hoca'nın da etkisini göz ardı ederek sadece yönetimi suçlamak yanlış olur. hatırladığım kadarı ile sercan, yiğit, amrabat, danny, hamit, riera,erman, chris vs.. oyuncuların alınışı fatih hoca'nın isteği oldu. ve zarar ortada
ha melo, eboue, selçuk, burak gibi oyuncuların katkısı da ortada. bunlar da fatih hocanın ısrarsı, isteği ve etkisi ile yapılan işler.
yönetim de; elmander, muslera, sneijder, drogba, chejdou, bruma gibi takıma önemli katkılar yapan veya yapacak olan oyuncular aldı.
transfer işi biraz şans biraz kumardır. tutabilir de tutmayabilir de. bence %50'dir. yukarıdaki sayılar da onu gösteriyor. kimseyi direk suçlamamak lazım.
ha 3-4 yıldır açık ve seçik bu takıma yakışan kadronun kalite seviyesine uygun bir sol bek alınamaması hatadır.
aynı şekilde ujfa sonrası 2 yıldır takıma lider bir stoper alınaması da hatadır. ben chejdou'nun o tipte ve stilde bir oyuncu olmadığını sadece danny gibi atletik ancak daha emniyetli bir stoper tipinde olduğunu ve galatasaray'ın lider ve sezgisel stoper ihtiyacının hala devam ettiğini düşünüyorum.
aynı şekilde yabancı kısıtlaması ortada iken takımın yerli kalitesini bir şekilde artırmamak da büyük bir hatadır. içerden eğer olmuyorsa yurt dışından türk pasaportu taşıyan oyunculara yönelinmesi şarttı.
aynı şekilde kadronun yaş ortalaması ve buna mukabil ağır ve tempo probleminden ötürü peyderpey gençleştirilmemesi de bir hatadır. sanırım bruma transferi ile birlikte birz politika değişikliğine gidilmeye başlanacak. şimdi tüm bu hata ve eksiklikler konusunda sadece yönetimi suçlamak ve fatih hoca'yı aklamayı haksızlık olarak görüyorum.
transferde bir takım planlama hataları olduğu aşikar. ama herşeyin de %100 olmasını beklemek bence hayalciliktir. gün sonunda 2 yıl üstü üste gelen şampiyonluk, alınan süper kupalar, avrupa arenasındaki çeyrek final ve eski marka değeri ve bilinirliğinin artması, bunun yanında taraftar takım bütünleşmesinin sağlanması ve kulübün gelirlerinin ciddi oranda artırılması, ekonomik olarak geçmişe göre daha iyi durumda olan ve aynı zamanda beşiktaş gibi bunu küçülmeden yapabilen bir galatasaray'dan bahsediyoruz. bunlar azımsanmayacak yönetsel işler başarılardır arkadaşlar.
yabancı kısıtlaması ve iç transfer karteli üzerinden yapılan operasyonla bir nebze olsun darbe vurmayı başaran şebekenin ikinci ve en etkili olabilecek silahı fatih terim'i milli takım, milli dava, milli görev gibi saçma sapan hamasi bir takım fabrikasyon değerler üzerinden galatasaray'dan koparma operasyonudur.
burada yönetime neden izin verdi, direk baştan reddetseydi gibi bir takım argümanlarla kızma mümkün ama işin içinde böyle bir teklif olunca fatih terim'in ilk anda buna hayır diyemeceğini bilenler yönetimi köşeye sıkıştırmaya çalıştı. yönetim de böyle bir durumda ancak 4 maçla sınırlanacak bir izin vererek bence bu tehlikeyi bir nebze savuşturdu. ve üstüne de hocaya yeni sözleşme teklif etti. şimdi iş tamamen hocada bence. eğer teklifi kabul ederse kendisine kucak aşmış ve kesinlikle gitmesini istemeyen taraftarı ve camiayı çok mutlu edecek. ekonomik olarak kuvvetli ve daha da kuvvetlenen türkiye şartlarında iyi yönetilen bir kulüpte 3 yıl daha çalışacak.
şu an ciddi bir yol ayrımında galatasaray ve iş fatih hoca'nın bu tuzağa düşmemesine bağlı. eminim tff de bir hamle yapıp hocaya 5 yıllık teklif götürecektir. artı siyasi baskılar da kullanmaya devam edecektir. maksat milli takım falan değil eğer umurlarında olsaydı abdullah avcı denen çapsızı getirmezlerdi. onların tek amacı kendi bataklıklarına galatasaray'ı da çekmektir.
fatih hoca umarım egolarına bu sefer yenik düşmez ve 2000 yılında yaptığı hatayı yapmaz. zira bunun artık dönüşü olamaz. milli takımın yolu yol değil. milli takımdan eldeki bu sistemle bir cacık olmayacağı eğer oraya giderse modern avrupa futbolu rekabetinin dışında kalacağı aşikar. kalıp galatasaray'ı daha da yukarılara taşımak gibi çok daha cazir bir hedef varken, üstelik bunu yapmaya hevesli ve istekli ekonomik olarak güçlü bir yönetim de varken ben milli takıma gitmeyeceğine inanıyorum.