3799
ünal aysal'ın bugüne kadar ki tavrı netti. oyuncularımız benden istemedikçe kendilerini astronomik bir teklif olmadığı sürece satmam demişti. benim burak için astronomik teklif alt sınırım sanırım 22-23 milyon eurodan başlar.
ancak biz 18 isterken onların bize 12 teklif etmesi üzerine bülent tulun'u italya'ya gönderiyorsak 15-16 milyon euro'ya tavız demektir. yani belli ki burak yılmaz italya'ya gitmek istiyor, bunu da bir şekilde yönetime ve teknik heyete haber etmiş.
kendisini suçlayamam, sonuçta sınırlı bir futbol hayatınız var, türkiye'deki misyonunuzu da tamamlamış olduğunu düşünüyorsunuz ( 2 defa türkiye ligi gol krallığı, bir türkiye kupası, biri resmi olmasa da iki türkiye ligi şampiyonluğu, bir türk takımıyla avrupa'da çeyrek final oynama ve 8 gol atma başarısı), kariyerinizin bir kısmında da farklı bir ülkede kendinize yeni bir hedef koymak istiyor olabilirsiniz. benim de bu konuda kendi düşüncem gidebilen türk oyuncularının avrupa'ya gidip orada uzun süre kalmaları. o yüzden arda'yı da istiyor olmamızdan çok hoşnut değilim ama işte dünyanın en gerizekalı işi yabancı sınırımız yüzünden bir türk futbolcusunun italya'ya gidip orada kendini farklı açılardan geliştirmesine izin veremiyoruz, mecburuz. ve bunu türk futbolunun gelişmesi kisvesi altında bize tepeden inme bir şekilde uygulatıyorlar.
işin son kısmına gelirsek, fatih hoca artık ustalık falan da değil ötesinde bir yere geldi. türkiye'yi avucunun içi gibi biliyor ve adeta okuyup yazıyor. hocanın her türlü rotasyonla ligi rahat götüreceğine inanıyorum, hadi olmadı diyelim önümüzdeki iki sene şampiyonlar ligi'ne girişimiz neredeyse garanti. o yüzden geçen sene evimizdeki real madrid maçı'nda ve bu sene hazırlık maçı bile olsa arsenal'la oynadığımız maçta gördüğümüz üzere avrupa'ya uygunluk açısından 4-2-3-1 çok daha önde. ayrıca bu taktikle kısıtladığımız melo ve selçuk da eski özgürlüklerine kavuşacaktır. ben bu yüzden fatih hoca'nın bir kanat oyuncusu daha alıp avrupa maçlarında çift tarafta amrabat-yeni kanat oyuncusu formülüyle oynamayı tercih edeceğini düşünüyorum. drogba'nın sakatlanması veya ceza alması durumları dışında da bu stille şuankinden daha başarılı olma ihtimalimiz çok yüksek.
birazcık uzattım ama*; elimizde mutsuz bir burak yılmaz ve bursa deplasmanında bile bizi zorlayan sneijder-burak-drogba gibi çok iyi, yüksek egolu ve taktik esnekliği azaltan bir üçlü olacağına, yabancı sınırının sonsuza kadar böyle gitmeyeceğini ve diğer takımların haline bakarak buraksız da bu ligi tepede götüreceğimizi göz önünde bulundurarak iyi bir kanat oyuncusu alıp avrupa'ya daha uygun olacak forma geçmemizin daha iyi olacağını düşünüyorum.
edit: alınan kanat oyuncusunun podolski olması durumunda bu entry kendi kendini imha edecektir..(u: :()
ancak biz 18 isterken onların bize 12 teklif etmesi üzerine bülent tulun'u italya'ya gönderiyorsak 15-16 milyon euro'ya tavız demektir. yani belli ki burak yılmaz italya'ya gitmek istiyor, bunu da bir şekilde yönetime ve teknik heyete haber etmiş.
kendisini suçlayamam, sonuçta sınırlı bir futbol hayatınız var, türkiye'deki misyonunuzu da tamamlamış olduğunu düşünüyorsunuz ( 2 defa türkiye ligi gol krallığı, bir türkiye kupası, biri resmi olmasa da iki türkiye ligi şampiyonluğu, bir türk takımıyla avrupa'da çeyrek final oynama ve 8 gol atma başarısı), kariyerinizin bir kısmında da farklı bir ülkede kendinize yeni bir hedef koymak istiyor olabilirsiniz. benim de bu konuda kendi düşüncem gidebilen türk oyuncularının avrupa'ya gidip orada uzun süre kalmaları. o yüzden arda'yı da istiyor olmamızdan çok hoşnut değilim ama işte dünyanın en gerizekalı işi yabancı sınırımız yüzünden bir türk futbolcusunun italya'ya gidip orada kendini farklı açılardan geliştirmesine izin veremiyoruz, mecburuz. ve bunu türk futbolunun gelişmesi kisvesi altında bize tepeden inme bir şekilde uygulatıyorlar.
işin son kısmına gelirsek, fatih hoca artık ustalık falan da değil ötesinde bir yere geldi. türkiye'yi avucunun içi gibi biliyor ve adeta okuyup yazıyor. hocanın her türlü rotasyonla ligi rahat götüreceğine inanıyorum, hadi olmadı diyelim önümüzdeki iki sene şampiyonlar ligi'ne girişimiz neredeyse garanti. o yüzden geçen sene evimizdeki real madrid maçı'nda ve bu sene hazırlık maçı bile olsa arsenal'la oynadığımız maçta gördüğümüz üzere avrupa'ya uygunluk açısından 4-2-3-1 çok daha önde. ayrıca bu taktikle kısıtladığımız melo ve selçuk da eski özgürlüklerine kavuşacaktır. ben bu yüzden fatih hoca'nın bir kanat oyuncusu daha alıp avrupa maçlarında çift tarafta amrabat-yeni kanat oyuncusu formülüyle oynamayı tercih edeceğini düşünüyorum. drogba'nın sakatlanması veya ceza alması durumları dışında da bu stille şuankinden daha başarılı olma ihtimalimiz çok yüksek.
birazcık uzattım ama*; elimizde mutsuz bir burak yılmaz ve bursa deplasmanında bile bizi zorlayan sneijder-burak-drogba gibi çok iyi, yüksek egolu ve taktik esnekliği azaltan bir üçlü olacağına, yabancı sınırının sonsuza kadar böyle gitmeyeceğini ve diğer takımların haline bakarak buraksız da bu ligi tepede götüreceğimizi göz önünde bulundurarak iyi bir kanat oyuncusu alıp avrupa'ya daha uygun olacak forma geçmemizin daha iyi olacağını düşünüyorum.
edit: alınan kanat oyuncusunun podolski olması durumunda bu entry kendi kendini imha edecektir..(u: :()
