3714
sanılanın ve konuşulanın aksine burak'ın yedek kalması yeni olan bir şey değil. en sonunda yedek kaldı; sistem yüzünden veya sneijder, drogba yüzünden demek; burak'ın bir şeyleri yalanlamasını beklemek kolpa medyanın maalesef amacına uğraştığını gösteriyor.
fatih terim kendisi için ''schevchenko da böyleydi. 90'da alınınca üzülürdü belki bir gol daha atardım diye.'' demişti geçen yıl... hatırlarsanız ikinci yarının ilk 2 maçında yedekti burak, ki biri beşiktaş maçı, kritik zamanlar. fatih hoca, daha sonra açıklayacağı üzere burak'ı kasten yedek bırakıyordu. ondan beklentilerinin farkında olmasını istiyordu. hem de burak'ın performansının tavan olduğu bir dönemde. antrenör budur, tüm herkes seni göklere çıkarırken senin hatanı suratına yapıştırır, idmanda kalayı da basar falan. fatih hoca özelinde demiyorum, adamlar böyle. o kurslara gitmek lazım, bu konuda bir ders mi veriyorlar bilmiyorum. ben de bir galip geldiğimiz ve iyi oynadığımı düşündüğüm bir maçtan sonra tribünlerin çağırması üzerine tribüne yavşak yavşak sırıtarak giderken enseme yediğim tokatı hatırlıyorum. neyse..
geçen yıl yedek kaldığı zamanla şu anki şartları kıyaslarsak;
- burak o zaman sakat değildi, fatih hoca direkt kesmişti. şimdi sakatlıktan çıktı, hazır olmama ihtimali yüksek, ki bunu kendi söylediği konuşuluyor hocaya.
- burak o zaman teknik sebeplerle yedek kalmamıştı, yerine umut oynuyordu ve hem de umut da en kötü dönemindeyken. şu an ise, transferin bitmesine yaklaşık 1 ay kala, hoca yine bir taktik, sistem arayışı içinde olabilir.
- burak o zaman twitter'dan yalanlama yapmıştı yanılmıyorsam, ama mutsuz olduğunu anlıyorduk. şu an ise yalanlama yapmıyor, uçakta rerererarara başlatıyor.
süper kupa maçı bu, lig de haftaya başlıyor demeyin ama. federasyonun götünden uydurduğu bir kupa maçı ve lig başladıktan sonra da takımın oturması zaman alır. fm'deki gibi değil yani yine bu dünya. 10 ağustosta her taş yerine oturmuş olmak zorunda değil. hep böyle olmuştur. 4-4-2'ye dönüşümüz de, 4-1-3-2'ye dönüşümüz de hep sancılı maçlar geçirerek olmuştur. zaten o geçişlerden sağ çıktığımız için 10 puan fark atıyoruz iki yıldır. fatih hoca da diğer takımlarla aramızdaki farkı bildiği için arayış içinde olmaktan çekinmiyor. baksanıza, herkesin büyük önem yüklediği, benim bu yaşımda maç saatini beklerken halen ellerimin terlediği bir maçta hoca şeju'yu ve burak'ı kesip yine de 5 fark atması işten bile olmayan bir oyun ortaya koydurabiliyor takıma. hem de locadan, aydan yani.
hocanın kafasında olası bir arda transferinden sonraki bir taktiksel diziliş olabilir. çok istiyor çünkü arda'yı. ünal aysal'in taraftar baskısından dolayı tekrar zorlayacağını düşünenler bir daha düşünsün. fatih hoca günde 3 kez arda'yı 3 kez başkanı veya birilerini arıyordur... amrabat'a sözlükte değil belki ama içten içe çok dilenen biri olarak fatih terim'in de fazla şans vereceğini sanmıyorum açıkçası. yani amrabat'ı kazanmak için 4-2-3-1'e döneceğini sanmam. arda gelirse diyedir o plan. gerçi bence kafasında geçen seneki sistemden sadece dany-şeju ve hamit-arda değişikliği de yatıyordur. burak emirates kupası'nda oynasaydı amrabat yerine engin ile başlayıp geçen seneki sistemi hamit'siz denemeyi de düşünecekti bence.
burak meselesini büyütmeyin. medyanın büyütmesine çanak tutmayın. şu an sitelerde, gazetelerde burak haberlerinde kullanılan bir fotoğraf var. hepsi aynı. yüzler biraz asık o fotoğrafta. ama o fotoğrafın 3 saniye öncesinde hocanın burak'a sarıldığını, 3 saniye sonrasında da sırtına pehpeh tokadı vurduğunu unutmayın. ah medyacılar. ah bilinçaltları. burak oynasaydı şu an aynı medya şeju'ya dökülen paraları eski ve yeni türk lirası, dolar ve euro bazında hesaplayıp, gayri safi milli hasıla ile karşılaştırmalı yazıyor olacaktı beyler bayanlar, hem de 32 puntoyla.
burada burak hakkında yazılanlara bakın, herkes hem yedek kalmasını istemediğini yazıyor, hem de son 3 yılki istatistiklerinden bahsediyor. argümanlar çok zayıf. bunu fatih terim'in bilmemesi imkansız dostlar. ''anaa, drogba'nın bok yemesine burak'ı yedek unuttuk lan.'' falan mı diyecek adam. fatih hoca bence yine geçen yılki sisteme dönecektir. arda gelse de, gelmese de. burak da geçen sene kaldığı yerden devam edecektir. biz taraftarlar, fm'ci gençlik olarak bunun ilk resmi maçtan itibaren başlamasını bekliyoruz. fatih terim ise, kafasındaki onlarca alternatifi 'deneyerek' optimum verim alma peşinde olduğu için; bu 4-5. haftalarda başlayabilir. problem yok. ben şl grubundan çıktıkları için florya'da onbinlerce taraftarca karşılanan takımın içinde bir eli göğsünde, diğer eli havada, kendine 'kral' diyenleri selamlayan bir burak görüyorum şimdiden. rahatım.
fatih terim kendisi için ''schevchenko da böyleydi. 90'da alınınca üzülürdü belki bir gol daha atardım diye.'' demişti geçen yıl... hatırlarsanız ikinci yarının ilk 2 maçında yedekti burak, ki biri beşiktaş maçı, kritik zamanlar. fatih hoca, daha sonra açıklayacağı üzere burak'ı kasten yedek bırakıyordu. ondan beklentilerinin farkında olmasını istiyordu. hem de burak'ın performansının tavan olduğu bir dönemde. antrenör budur, tüm herkes seni göklere çıkarırken senin hatanı suratına yapıştırır, idmanda kalayı da basar falan. fatih hoca özelinde demiyorum, adamlar böyle. o kurslara gitmek lazım, bu konuda bir ders mi veriyorlar bilmiyorum. ben de bir galip geldiğimiz ve iyi oynadığımı düşündüğüm bir maçtan sonra tribünlerin çağırması üzerine tribüne yavşak yavşak sırıtarak giderken enseme yediğim tokatı hatırlıyorum. neyse..
geçen yıl yedek kaldığı zamanla şu anki şartları kıyaslarsak;
- burak o zaman sakat değildi, fatih hoca direkt kesmişti. şimdi sakatlıktan çıktı, hazır olmama ihtimali yüksek, ki bunu kendi söylediği konuşuluyor hocaya.
- burak o zaman teknik sebeplerle yedek kalmamıştı, yerine umut oynuyordu ve hem de umut da en kötü dönemindeyken. şu an ise, transferin bitmesine yaklaşık 1 ay kala, hoca yine bir taktik, sistem arayışı içinde olabilir.
- burak o zaman twitter'dan yalanlama yapmıştı yanılmıyorsam, ama mutsuz olduğunu anlıyorduk. şu an ise yalanlama yapmıyor, uçakta rerererarara başlatıyor.
süper kupa maçı bu, lig de haftaya başlıyor demeyin ama. federasyonun götünden uydurduğu bir kupa maçı ve lig başladıktan sonra da takımın oturması zaman alır. fm'deki gibi değil yani yine bu dünya. 10 ağustosta her taş yerine oturmuş olmak zorunda değil. hep böyle olmuştur. 4-4-2'ye dönüşümüz de, 4-1-3-2'ye dönüşümüz de hep sancılı maçlar geçirerek olmuştur. zaten o geçişlerden sağ çıktığımız için 10 puan fark atıyoruz iki yıldır. fatih hoca da diğer takımlarla aramızdaki farkı bildiği için arayış içinde olmaktan çekinmiyor. baksanıza, herkesin büyük önem yüklediği, benim bu yaşımda maç saatini beklerken halen ellerimin terlediği bir maçta hoca şeju'yu ve burak'ı kesip yine de 5 fark atması işten bile olmayan bir oyun ortaya koydurabiliyor takıma. hem de locadan, aydan yani.
hocanın kafasında olası bir arda transferinden sonraki bir taktiksel diziliş olabilir. çok istiyor çünkü arda'yı. ünal aysal'in taraftar baskısından dolayı tekrar zorlayacağını düşünenler bir daha düşünsün. fatih hoca günde 3 kez arda'yı 3 kez başkanı veya birilerini arıyordur... amrabat'a sözlükte değil belki ama içten içe çok dilenen biri olarak fatih terim'in de fazla şans vereceğini sanmıyorum açıkçası. yani amrabat'ı kazanmak için 4-2-3-1'e döneceğini sanmam. arda gelirse diyedir o plan. gerçi bence kafasında geçen seneki sistemden sadece dany-şeju ve hamit-arda değişikliği de yatıyordur. burak emirates kupası'nda oynasaydı amrabat yerine engin ile başlayıp geçen seneki sistemi hamit'siz denemeyi de düşünecekti bence.
burak meselesini büyütmeyin. medyanın büyütmesine çanak tutmayın. şu an sitelerde, gazetelerde burak haberlerinde kullanılan bir fotoğraf var. hepsi aynı. yüzler biraz asık o fotoğrafta. ama o fotoğrafın 3 saniye öncesinde hocanın burak'a sarıldığını, 3 saniye sonrasında da sırtına pehpeh tokadı vurduğunu unutmayın. ah medyacılar. ah bilinçaltları. burak oynasaydı şu an aynı medya şeju'ya dökülen paraları eski ve yeni türk lirası, dolar ve euro bazında hesaplayıp, gayri safi milli hasıla ile karşılaştırmalı yazıyor olacaktı beyler bayanlar, hem de 32 puntoyla.
burada burak hakkında yazılanlara bakın, herkes hem yedek kalmasını istemediğini yazıyor, hem de son 3 yılki istatistiklerinden bahsediyor. argümanlar çok zayıf. bunu fatih terim'in bilmemesi imkansız dostlar. ''anaa, drogba'nın bok yemesine burak'ı yedek unuttuk lan.'' falan mı diyecek adam. fatih hoca bence yine geçen yılki sisteme dönecektir. arda gelse de, gelmese de. burak da geçen sene kaldığı yerden devam edecektir. biz taraftarlar, fm'ci gençlik olarak bunun ilk resmi maçtan itibaren başlamasını bekliyoruz. fatih terim ise, kafasındaki onlarca alternatifi 'deneyerek' optimum verim alma peşinde olduğu için; bu 4-5. haftalarda başlayabilir. problem yok. ben şl grubundan çıktıkları için florya'da onbinlerce taraftarca karşılanan takımın içinde bir eli göğsünde, diğer eli havada, kendine 'kral' diyenleri selamlayan bir burak görüyorum şimdiden. rahatım.