5443
şimdi ortada şunu diyen bir ujfalusi örneği var:
"dizim çok kötü değil. kasların gelişmesi lazım. acıya alıştım artık. günde 2 antrenman yapıyorum. sabahları 2,5 saat koşuyorum kendi başıma, ağırlık kaldırıyorum, bisiklet sürüyorum. akşamları da milli takımın fitness antrenörü alex kaplan ile rehabilitasyon üzerine çalışmalar yapıyorum."
(bkz: #1275291)
adam 35 yaşına yaşına gelmiş, bütün sezonu sakat geçirmiş, henüz transfer teklifi falan yok, "artık ya çek liginde ya da arap liginde oynayabilirim." diyor ama yine de var gücüyle çalışıyor. amaç ne; sadece bir sene daha futbol oynayabilmek ama o son bir sezonu dahi en verimli şekilde geçirebilmek.
profesyonel futbolcu dediğin ujfalusi gibi olur. uluslararası düzeyde tanınırlığı bulunan bir profesyonel futbolcunun halı saha topçusu gibi "3 aydır topa dokunmuyorum hamlamışım kanka ya." deme lüksü olmamalı. futbolcu kendini hazır tutmuyorsa bu galatasaray yönetiminin problemi değil yine futbolcunun kendi problemi. bu problemin çözümü de "hemen alıp gelelim" fikri değil futbolcunun kendine bakması ve çalışmalarını aksatmamasıdır. bunun üstünden yönetime sallamak anlamsız. tartışılacak bir şey varsa o da melo'nun mesleğine olan saygısı bence.
"dizim çok kötü değil. kasların gelişmesi lazım. acıya alıştım artık. günde 2 antrenman yapıyorum. sabahları 2,5 saat koşuyorum kendi başıma, ağırlık kaldırıyorum, bisiklet sürüyorum. akşamları da milli takımın fitness antrenörü alex kaplan ile rehabilitasyon üzerine çalışmalar yapıyorum."
(bkz: #1275291)
adam 35 yaşına yaşına gelmiş, bütün sezonu sakat geçirmiş, henüz transfer teklifi falan yok, "artık ya çek liginde ya da arap liginde oynayabilirim." diyor ama yine de var gücüyle çalışıyor. amaç ne; sadece bir sene daha futbol oynayabilmek ama o son bir sezonu dahi en verimli şekilde geçirebilmek.
profesyonel futbolcu dediğin ujfalusi gibi olur. uluslararası düzeyde tanınırlığı bulunan bir profesyonel futbolcunun halı saha topçusu gibi "3 aydır topa dokunmuyorum hamlamışım kanka ya." deme lüksü olmamalı. futbolcu kendini hazır tutmuyorsa bu galatasaray yönetiminin problemi değil yine futbolcunun kendi problemi. bu problemin çözümü de "hemen alıp gelelim" fikri değil futbolcunun kendine bakması ve çalışmalarını aksatmamasıdır. bunun üstünden yönetime sallamak anlamsız. tartışılacak bir şey varsa o da melo'nun mesleğine olan saygısı bence.
