• 127
    bu bir rüya ama, sanki 3 haftadır uyanmıyorum.

    önceleri sıradan bir protesto haberi izliyordum. ne de olsa bir günlük, olmadı birkaç günlük bir eylem olur sonra herkes olaysız dağılır bu haber de unutulurdu. ancak rüya bu ya, polisin şiddet uygulayacağı tuttu. eylemciler dağılmadığı gibi bu kez şiddete karşı birleşti. insanlar birleştikçe şiddetin dozu arttı. şiddetin dozu attıkça insanlar birleşti.

    insanlar birleşirken bir rüyada olabilecek en güzel şey oldu belki de. galatasaraylısı, fenerbahçelisi, beşiktaşlısı bütün sezon yaşanan kavgaları ve üzücü haberleri unuttu, şiddete karşı gelmek için bir araya geldi. el ele kol kola yürüyen taraftarlar gördüm. sanki bir ay önce provoke eden fenerbahçeli başkan değildi, sanki bir ay önce gencecik bir insanın canına kıyan galatasaraylı taraftar değildi. birbirine kin besleyen insanlar orada kardeş olmuştu. olay istanbul ile de sınırlı değildi; göztepe'le karşıyaka'nın, adana demir'le mersin'in beraber istanbul için destek verdiğine tanık olmuştum. birleşmenin sorumluluğunu da iş makinesiyle polis kovalayan çarşı üstlenmişti.

    bunlar olurken ultraslan ve gfb atkıları da destekte bir süre yer aldı, ancak ilerleyen zamanlarda başlarının desteği kesildi. sanırım gerçek hayatta onlar hakkında olumsuz düşündüğüm için rüyama da öyle yansımıştı. onlar destek vermeyince fenerlisi cimbomlusu çarşı'nın yanında birleşti. omuz omuza direnmeye devam ettiler.

    diğer tarafta hükümet cephesi ne yapıyordu? işte dostlarım, zaten gerçek hayatta da dediklerine inanması güç olan bu insanlar rüyamdaki direnişi de düzen bozmaya çalışmak olarak lanse etti. koskoca ülkenin başbakanı etrafına ateş saçan hitler'den farksızdı. neticede atam'a ayyaş diyen bir adamı çok da iyi haliyle göremezdim. bütün hükümet yanlısı bakanlar, medya mensupları olayı provokasyon olarak niteledi. hele ki ankaralı bir başkan vardı ki provokasyonun allahını yapıyordu. yalan haberleri, hatta yalanı geçtim zaytung haberini bile gerçek bir habermiş gibi twitter'da yayıp kendi safındaki insanları kandırmaya çalışıyordu. tdk sırf başbakan dedi diye kırk yıllık çapulcu kelimesinin anlamını değiştirip terörist ile yakın anlama getirmişti. rüyada da zihniyet aynıydı işte.

    medya yandaşlık yaptı dedim ama sanırım buna da bir paragraf lazım. neredeyse hiçbir kanal olayı gerçek yüzüyle vermedi. hele bir tanesi önceden haber kanalıydı ki, olaylar çıktıktan sonra adeta national geographic'e dönüştü. sadece ismini daha önce duymadığım ve muhtemelen bilinçaltımın kendi zekasıyla yarattığı birkaç küçük çaplı kanal olayları tüm gerçekliğiyle yansıtıp insanların gönlünü kazandı. bilinçaltım yaratıcı demiştim ya, uğur dündar'a bile kanal kurdurup haber yaptırdı. yandaş medya ise ancak direnen halkın baskısıyla idare eder haberler yapmaya başladı. ntv'nin protesto edildiğini, ferit'in bankasının değer kaybettiğini ve daha fazla kaybetmemek için kanalının normal habere başladığını gördüm. inanılmaz şeyler oldu rüyamda...

    peki ben bu rüyada neredeydim? sevdiğim istanbul'a gidememiştim, direnişe ankara'dan destek vermeye çalışıyordum. meydanda toplanan kalabalığa karışıyor, ara sıra kendimi tunalı'da buluyordum. bazen uykumda çıkan gazdan mıdır nedir, polisin biber gazını hissedip olanca gücümle kaçmaya çalışıyordum. bir yandan da yaratıcı sloganlara destek veriyordum. etrafına ateş saçan hitler görünümlü başbakanın yurtdışı gezisi sırasında ülkeyi saklamak için uğraşıyordum. eğlenceli bir insandım, ve şiddetle dolu rüyama eğlence katmayı başarabiliyordum.

    ben hiçbir rüyayı bu kadar uzun süreli yaşamamıştım. yavaş yavaş rüyanın sonlarına doğru geldiğimi hissediyordum. sabahın ilk ışıkları aydınlık bir günün haberini verircesine odaya vurmaya başlamıştı. benim rüyam çok güzeldi. uyanmak istemiyordum...
App Store'dan indirin Google Play'den alın