828
galatasaray yönetiminde sadece kendisinin bu kadar iyi yapabileceği bir görev üstlenen yönetici. medya ile, rakip takımlar ile, yöneticiler ile sürekli temas içerisinde olmak ve iyi iletişim kurmak. anadolu deplasmanlarına gittiğimizde hatta istanbul deplasmanlarında albayrak önce gider ortamı hazırlar, rakip takım taraftarlarıyla fotoğraf çektirir, stat görevlileriyle konuşur eder, kameralara kendi samimiyetiyle kendince mesajlar verir. bunları yaparken de rakip camialara asla sataşmaz. centilmenlik, dostluk ve kardeşlik vurgusu yapar. zannediyorum hemen hemen bütün oyuncularımız ve tabii ki teknik heyet tarafından çok sevilen bir yöneticidir. fotoğraflardan, görüntülerden, konuşmalardan çıkardıklarım bunlar.
şimdi bu adam kameralar önünde bazen aşırı duygusal davranıyor, şahsen benim de zaman zaman yanlış bulduğum demeçler veriyor diye kendisini itin götüne sokmak her şeyden önce ayıptır. kulübümüzün ünal aysal'ın vizyonu doğrultusunda avrupa'nın en büyük 10 kulübü içerisinde yer alması hepimizin arzusu/hedefi. ancak avrupa'nın en büyük 10 kulübü içine girdiğimiz zaman ligde manchester ya da madrid deplasmanlarına gidecek değiliz. karabük, rize, kayseri'ye gideceğiz yine. bir de olaya şöyle bakmak lazım ünal aysal gibi her lafından ve her hareketinden batılılık akan bir adam kendisini neden yönetimine aldı?
ayrıca şunu da eklemek isterim; üzerinden yapılan tahsil edebiyatına da liseci-alaylı kavgasına da siyasi polemiklere de hiç gerek yok. söz konusu galatasaray ise bunlar 2. 3. plana itilir.
şimdi bu adam kameralar önünde bazen aşırı duygusal davranıyor, şahsen benim de zaman zaman yanlış bulduğum demeçler veriyor diye kendisini itin götüne sokmak her şeyden önce ayıptır. kulübümüzün ünal aysal'ın vizyonu doğrultusunda avrupa'nın en büyük 10 kulübü içerisinde yer alması hepimizin arzusu/hedefi. ancak avrupa'nın en büyük 10 kulübü içine girdiğimiz zaman ligde manchester ya da madrid deplasmanlarına gidecek değiliz. karabük, rize, kayseri'ye gideceğiz yine. bir de olaya şöyle bakmak lazım ünal aysal gibi her lafından ve her hareketinden batılılık akan bir adam kendisini neden yönetimine aldı?
ayrıca şunu da eklemek isterim; üzerinden yapılan tahsil edebiyatına da liseci-alaylı kavgasına da siyasi polemiklere de hiç gerek yok. söz konusu galatasaray ise bunlar 2. 3. plana itilir.
