resim
Türkay Sabit Şeren
Görev:-
Doğum:15.05.1932
Ölüm:07.07.2016 (84)
Uyruk:Türkiye
  • 99
    --- alıntı ---

    ilk defa bir tv kanalındaki programdan öğrendim… başta kaptan gündüz kılıç, arkasında turgay şeren olmak üzere gs takımı tünelden sahaya çıkmak üzereymiş… gündüz kılıç 19 yaşındaki turgay şeren’e dönerek, “şimdi sen kaptan ol ve başa geç.” demiş. arkadaşları da onaylayınca 19 yaşındaki turgay kaptan olmuş ve o heyecandan ağlayarak başa geçmiş, sahaya öyle çıkmışlar… 19 yaşında gs’ye kaptan olmak ne demek. öyle bir olgunluğu vardı…

    ben başka bir şey daha hatırlıyorum. bazı olaylar meydana gelmiş ve turgay kaptanlığı bırakmıştı. gs takımı sahaya çıktı. önde mustafa yürür, arkada turgay! hepimiz bir tuhaf olduk. herkes maçı unuttu ve bu manzaradan etkilendi. öteki takım da sahaya geldi. hakem maçı başlatmak için kura atışı yapmak amacıyla kaptanları çağırdı. mustafa yürür şöyle bir etrafına baktıktan sonra turgay’ın yanına geldi. biz seyrediyoruz, çıt yok sahada. turgay bir şey söyleyip arkasını döndü ama mustafa yürür hakemin yanına kaptan olarak gitmiyor. hakem de düdük öttürüp ha bire çağırıyor. sonra birkaç oyuncu daha turgay’ın yanına geldi ve kollarına girerek onu santraya götürdüler. sahadaki oyuncular turgay’ı yeniden kaptanlığa getirmişti! yönetimin kararı sahada iptal edilmişti. herkes duygulanmış ve çok memnun olmuştu, maça kimsenin önem verdiği yoktu. hangi maçta olduğunu şimdi hatırlamıyorum bile. orada ağlayanlar dahi vardı ve bu kadar etkilenen taraftar, turgay’ın kaptanlıktan alınmasına protesto tepkisi falan göstermemişti. taraftar karışmazdı böyle şeylere. yönetime saygılıydı. öyle başkan ve antrenör aleyhinde tezahürat yapmak gibi şeyler akla bile gelmezdi. taraftar, taraftarlığını bilirdi. tasavvur edin, turgay 19 yaşında kaptan olmuş. yeni bir genç gibi değildi ki, koca adam gibiydi. bir tek falsosu, bir tek aykırı hareketi olmamıştır. türkiye’ye “direkler arası kalecilik” yerine “ceza alanı kaleciliğini” getirmiştir o yaşta. savunmayı yönetirdi. “saim, lefter’e bak!” diye bağırdığını hatırlarım. öyle eğlence yerinde falan asla göremezsiniz. arkadaşları üzerinde saygı telkin eden vakarlı bir otoritesi vardı. gerçek kaptan böyle olur.

    eskiden takım otobüsleri falan yoktu. bütün futbolcular maçtan sonra, dolmabahçe’nin deniz tarafındaki demir kapısından çıkıp halkın arasına karışırdı. korunmaya ihtiyaçları yoktu. bir defasında metin oktay’ı görmüştüm. gazhane tarafındaki caddenin kenarında taksi arıyordu. epeyce yürüdü. sonra bir araba buldu. bazı gençler uzak ara onu izliyor ama dışarıda tezahürat yapmaya utanıyorlar, sessizce bakıyorlar… o yıllar böyle yıllardı..
    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın