2625
kendisinin durumuna biraz da tersten bakmak lazım.
yaz transfer dönemi geliyor ve bir haber çıkıyor. galatasaray amrabat ile yollarını ayırdı ve gareth bale ile anlaştı.
sanırım burada kimse ''alınmasın gerek yok'' demez. dünyanın sayılı kanat oyuncularından birisine sahip olacaksın çünkü.
ve sen dünyanın en kaliteli futbolcularından birisine sahip olmak için elindekini satıyorsun ve onu alıyorsun.
şimdi aynı duruma bir de kale açısından bakalım.
yaz transfer dönemi geliyor ve bir haber daha çıkıyor. galatasaray fernando muslera ile her konuda anlaşmaya vardı.
hem de bu sezon gösterdiği performansla birlikte.
üstelik gelecek yaz dünya kupasına gidecek olan muslera.
alamazsın. ne bu yıl, ne de önümüzdeki 2-3 yıl boyunca alamazsın böyle futbolcuları.
normalde işin ekonomisine bakılsın, satılsın kar edelim, kontenjan açalım vs. tüm fikirler kendi içerisinde doğrudur. fakat;
bilhassa yönetim bu yıl, vizyonunun hangi noktalarda olduğunu çok net bir biçimde gösterdi. şampiyonlar ligi şampiyonluğu.
eğer vizyonun oysa, satamazsın. satmamalısın.
insanlar boşu boşuna gelip senin kapını 20 milyonlarla birlikte çalmıyorlar. gelip senin kapını çalanların da hedefi, vizyonu aynı.
şampiyonlar ligi şampiyonluğu.
yani bir nevi senin rakiplerin gelip senden çok değerli bir parçanı istiyorlar.
sen, kendine koyduğun vizyonu gerçekleştirmek isterken, o değil de ben ulaşayım diyenler çalıyorlar kapını. galatasaray para kazansın, ekonomileri düzelsin diye değil.
ve yazının başında anlatılmak istendiği gibi, eğer bu adam senin başarmak istediğin hedeflere ulaşmak isteyen takımlarda oynuyor olsaydı, sen onlardan bu kaleciyi alamazdın.
işte tam da bu yüzden, vakit büyük oynama vaktidir.
tıpkı sezar'ın roma'yı imparatorluk yaparken dediği gibi:
artık zarlar atıldı. geri dönüş yok.
yaz transfer dönemi geliyor ve bir haber çıkıyor. galatasaray amrabat ile yollarını ayırdı ve gareth bale ile anlaştı.
sanırım burada kimse ''alınmasın gerek yok'' demez. dünyanın sayılı kanat oyuncularından birisine sahip olacaksın çünkü.
ve sen dünyanın en kaliteli futbolcularından birisine sahip olmak için elindekini satıyorsun ve onu alıyorsun.
şimdi aynı duruma bir de kale açısından bakalım.
yaz transfer dönemi geliyor ve bir haber daha çıkıyor. galatasaray fernando muslera ile her konuda anlaşmaya vardı.
hem de bu sezon gösterdiği performansla birlikte.
üstelik gelecek yaz dünya kupasına gidecek olan muslera.
alamazsın. ne bu yıl, ne de önümüzdeki 2-3 yıl boyunca alamazsın böyle futbolcuları.
normalde işin ekonomisine bakılsın, satılsın kar edelim, kontenjan açalım vs. tüm fikirler kendi içerisinde doğrudur. fakat;
bilhassa yönetim bu yıl, vizyonunun hangi noktalarda olduğunu çok net bir biçimde gösterdi. şampiyonlar ligi şampiyonluğu.
eğer vizyonun oysa, satamazsın. satmamalısın.
insanlar boşu boşuna gelip senin kapını 20 milyonlarla birlikte çalmıyorlar. gelip senin kapını çalanların da hedefi, vizyonu aynı.
şampiyonlar ligi şampiyonluğu.
yani bir nevi senin rakiplerin gelip senden çok değerli bir parçanı istiyorlar.
sen, kendine koyduğun vizyonu gerçekleştirmek isterken, o değil de ben ulaşayım diyenler çalıyorlar kapını. galatasaray para kazansın, ekonomileri düzelsin diye değil.
ve yazının başında anlatılmak istendiği gibi, eğer bu adam senin başarmak istediğin hedeflere ulaşmak isteyen takımlarda oynuyor olsaydı, sen onlardan bu kaleciyi alamazdın.
işte tam da bu yüzden, vakit büyük oynama vaktidir.
tıpkı sezar'ın roma'yı imparatorluk yaparken dediği gibi:
artık zarlar atıldı. geri dönüş yok.
