3128
rotasyona ihtiyacı olan taraftardır. en azından benim var. ulan allahsızlık yapmayın arkadaş, bak ordu maçına "bugün maç kolay geçer, sigaradan boğazlarda pert oldu zaten. bağırmam ben bugün pek fazla." diye gittim, sonra üç gün sessiz sinema oynadım. geçen madrid maçı nevizade'de milletin gazına geldim, hasta hasta yine yalan ettim kendimi. tam iyileşmeye başladım derken; bugün. "hastayım, az sigara içeyim, çok bağırmayayım." diye gidiyorum maça, sesi statta bırakıp dönüyorum eve. olmuyor.
ayrıca 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçında bir çok taraftar sahaya girmeyi, hakeme saldırmayı düşünmüştür. ben de düşündüm şahsen, hocanın atıldığı andan itibaren yaşanan o süre zarfında gözlerim tellere kitlenip kaldı bir kaç saniye. kafamda trenler çarpıştı, uçaklar düştü, kemikler kırıldı ve bu düşünce seli hakeme son sürat koşarak attığım kafa ile son buldu. ama akıllı adam sonrasını düşünecek arkadaş bu işlerin;
1. takımın şampiyonluk yolunda iç saha maçı göremeyecek bu sezon bir daha.
2. sen takımını iç sahada destekleyemeyeceksin bir daha. asla! öyle yılda bir maça gelen tam olarak kavrayamaz bak bu söylediğimi, çok farklı bir şey bu. ulan seni sevgilinin kolundan, ananın babanın yanından, akşam yemeği sofrandan, dost meclisinden, rakı masandan alsalar ve bir daha oraya dönmeyeceksin deseler söyle bana, ne yaparsın? bugün tribünün aklı selim davranmaya gayreti de bundandır. galatasaray'ı o kadar çok sever ki; dişini gıcırdata gıcırdata affeder sahadaki tetikçileri. kim bilir, belki rastlaşırız sevdiğimizle buluşmadığımız bir gün tüm tetikçilerle; yakarız biz de o zaman gemileri. belli olmaz bu işler.
ayrıca 6 nisan 2013 galatasaray mersin idman yurdu maçında bir çok taraftar sahaya girmeyi, hakeme saldırmayı düşünmüştür. ben de düşündüm şahsen, hocanın atıldığı andan itibaren yaşanan o süre zarfında gözlerim tellere kitlenip kaldı bir kaç saniye. kafamda trenler çarpıştı, uçaklar düştü, kemikler kırıldı ve bu düşünce seli hakeme son sürat koşarak attığım kafa ile son buldu. ama akıllı adam sonrasını düşünecek arkadaş bu işlerin;
1. takımın şampiyonluk yolunda iç saha maçı göremeyecek bu sezon bir daha.
2. sen takımını iç sahada destekleyemeyeceksin bir daha. asla! öyle yılda bir maça gelen tam olarak kavrayamaz bak bu söylediğimi, çok farklı bir şey bu. ulan seni sevgilinin kolundan, ananın babanın yanından, akşam yemeği sofrandan, dost meclisinden, rakı masandan alsalar ve bir daha oraya dönmeyeceksin deseler söyle bana, ne yaparsın? bugün tribünün aklı selim davranmaya gayreti de bundandır. galatasaray'ı o kadar çok sever ki; dişini gıcırdata gıcırdata affeder sahadaki tetikçileri. kim bilir, belki rastlaşırız sevdiğimizle buluşmadığımız bir gün tüm tetikçilerle; yakarız biz de o zaman gemileri. belli olmaz bu işler.
