felipe melo

ali sami yen arena'nın zemininden en çok etkilenen isim.
oysa ki takımdaki en güçlü futbolcular sıralaması yapsak, drogba'dan sonra kendisini çoğu kişi 2'ye yazar.
zeminde kayıp düşmenin güçle bir alakası yok, güçle alakası olan şey dirençtir.
belli ki direnci düşük melo'nun.
geçen sene elmander, baros ve necati ile yaptığı 2'ye 1 deparlarla ceza sahasına girerdi.
bunu bu sene maksimum 3 kere gördüm.
kendisi de açıkladı ki geçen sene ile bu sene arasındaki tek fark kendi performansı değil.
bildiğiniz gibi bu sezonun ikinci döneminden itibaren 4-3-1-2'ye döndük. bunda melo biraz daha geri planda kalıyor.
bu yüzden de eskisi gibi ofansif rol oynayamıyor.
selçuk bile çoğu maçta bildiğin hüseyin cimşir rolüne büründü. ha yine hücum yaptı ama rolü buydu.
sonuç olarak melo dünyaca ön libero olarak tanınan, bilinen bir oyuncuyken türkiye'de merkezi orta saha oldu.
buradan ayrıldığında ben orta sahayım diyecek, türkiye'ye gelmeseydi ön liberoydu, bidondu.

geçen sene için kendisine çok şey borçluyuz, bunda kuşku yok.
ancak kendisinin bize daha çok borcu var.
hem maddi, hem manevi...