81
yıllar öncesi, mumaralının önünde devre arsında top sektiriyordu. top sektirme dediğime bakma, topu en az 20 metre havaya atarak sektiriyordu, ne de olsa yedekti, ikinci yarıda oyuna girme ihtimali vardı. tam önüme geldiğinde olanca kuvvetimle haykırdım.'' ulan tugay yazıklar olsun, tolunay oynuyor, sen yedek kulubesindesin''. kafasını çevirip bakmadı, eminim hatırlıyordur, yüzünde hüzünle karışık bir gülümseme hissettim. kafasını hafif sağa sola salladı ve topu daha da yükseklere atarak sektirdi.
hangi maç olduğunu hatırlamıyorum, ancak tugay oyuna girmedi. hani, ulema hıncal uluç'un oyunu yavaşlatıyor, top ona gelince geriye dönüyor dediği tugay.
benden sonra ulubatlı souness aradı tugay'ı!
'' nasılsın, takım nasıl?''
''takım iyi de ben yedeğim, benim yerime tolunay oynuyor''
''tolunay ne demek? futbolcu muydu?, hangi takımda oynuyordu, ben hatırlamıyorum''
'' boş ver hocam sen nasılsın?
''ben bayrağı kadıköy'e dikip kovulduktan sonra, fridel'i aradım, benim yerime geçirdikleri hoca oynatmayacağını söylemiş, sordum kaleciler kim? diye, hayrettin, volkan, mehmet, pierr eser diye saydı fridel. valizini kap gel geç kaleye dedim, hala kalede.
'' kurtar beni hocam''
tugay kerimoğlu, boğazımızda düğümlenen eski bir şarkı. yerine aldıkları tolunay futbolu bırakıp tecrübeli hoca oldu. tugay kerimoğlu yarın veda maçına çıkacak. her iki takım taraftarları tugay'ın maskelerini takacaklar, ve tugay'ın ada sahillerindeki uzun muhteşem dolanışı son bulacak.
galatasaray'ın gelmiş geçmiş en teknik futbolcusu tugay kerimoğlu; dön gel yolunu bekliyoruz, bir şeyler öğret bize, biraz daha adam olalım. arda'ya yardım et, takım elden gidiyor, ruhumuz kayboldu, futboldan soğuduk, bırak 20 metre top sektirmeyi, 20 metreye pas atan futbolcuya hasret kaldık. oyunda top sektirenleri dövüyorlar, 7 kişiyi çalımlayana sövüyorlar.
yetiş, tugay......
kilab-ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar,
uyan ey yareli şir-i jiyan bu hab-ı gafletten.
hangi maç olduğunu hatırlamıyorum, ancak tugay oyuna girmedi. hani, ulema hıncal uluç'un oyunu yavaşlatıyor, top ona gelince geriye dönüyor dediği tugay.
benden sonra ulubatlı souness aradı tugay'ı!
'' nasılsın, takım nasıl?''
''takım iyi de ben yedeğim, benim yerime tolunay oynuyor''
''tolunay ne demek? futbolcu muydu?, hangi takımda oynuyordu, ben hatırlamıyorum''
'' boş ver hocam sen nasılsın?
''ben bayrağı kadıköy'e dikip kovulduktan sonra, fridel'i aradım, benim yerime geçirdikleri hoca oynatmayacağını söylemiş, sordum kaleciler kim? diye, hayrettin, volkan, mehmet, pierr eser diye saydı fridel. valizini kap gel geç kaleye dedim, hala kalede.
'' kurtar beni hocam''
tugay kerimoğlu, boğazımızda düğümlenen eski bir şarkı. yerine aldıkları tolunay futbolu bırakıp tecrübeli hoca oldu. tugay kerimoğlu yarın veda maçına çıkacak. her iki takım taraftarları tugay'ın maskelerini takacaklar, ve tugay'ın ada sahillerindeki uzun muhteşem dolanışı son bulacak.
galatasaray'ın gelmiş geçmiş en teknik futbolcusu tugay kerimoğlu; dön gel yolunu bekliyoruz, bir şeyler öğret bize, biraz daha adam olalım. arda'ya yardım et, takım elden gidiyor, ruhumuz kayboldu, futboldan soğuduk, bırak 20 metre top sektirmeyi, 20 metreye pas atan futbolcuya hasret kaldık. oyunda top sektirenleri dövüyorlar, 7 kişiyi çalımlayana sövüyorlar.
yetiş, tugay......
kilab-ı zulme kaldı gezdiğin nazende sahralar,
uyan ey yareli şir-i jiyan bu hab-ı gafletten.