58
gerçekten çok enteresan şeylerle karşılaştığımız bir oluşumdur türk spor basını. gülsem mi kızsam mı bir türlü karar veremiyorum? öncelikle bir linkle başlayalım.
http://haber.gazetevatan.com/...4671_5/204671/5/Spor
efendim yukarıdaki link fenerbahçe'nin kadıköy'deki arsenal maçından önce gunners'ı analiz eden bir link. ama şöyle dikkatlice baktığınızda orta sahadaki denilson'da bir tuhaflık görüyorsunuz. ordaki denilson arsenal'deki genç denilson mu, yoksa şu bizim bildiğimiz eski denilson mu? hani aynı "basın"da manisaspor'a gelecek söylentileri çıkan? yahu el insaf, bir araştırın bari. bu dediklerim sadece linkteki gazeteyle alakalı değil, piyasadaki her gazetede bunun gibi örnekler mevcut.
yazının başında da belirttiğim gibi basında çıkan haberlere gülsem mi kızsam mı karar veremiyorum. zira bazı haberleri okuyunca veya fotoğrafları görünce gülmemek elde değil, ama şöyle biraz derin düşününce bizimle dalga geçildiği hissiyatına kapılıyorum. "di matteo ve zola fenerde", "başkanım beni al", "scolari e-mail attı, titreşim gönderdi" falan filan... bununla da yetinilmiyor. daha überleri de mevcut. (bkz: #107971)
ben, basının bu haberleri okumaktan gerçekten hoşlanan insanlar tarafından beslendiğini düşünüyorum. mesela gazete'yi açtığında "tevez beşiktaş'a yeşil ışık yaktı" haberini okuyan yurdum insanı star'da izlediği manchester united maçlarından tanıdığı tevez'in beşiktaş'a gelme ihtimalini seviyor ve bu konu üzerine diğer yurdum insanıyla dakikalarca, hatta konudan konuya atlayarak saatlerce muhabbet edebiliyor. işte olayın kritik noktası budur efendim bence. pisuvar'a işerken aklına gelen futbolcuları ertesi gün türkiye'den hede spor kulübüne transfer edenlerin dayanak noktası budur.
batistuta'yı 3 büyüklere, capello'yu fener'e, rui costa'yı defalarca galatasaray'a getiren güzide basınım, canım basınım... artık yeter diyeceğim ama nafile. lütfen artık biraz destekli sallayın. bakın yapmayın demiyorum hobi olarak yine yapın...
http://haber.gazetevatan.com/...4671_5/204671/5/Spor
efendim yukarıdaki link fenerbahçe'nin kadıköy'deki arsenal maçından önce gunners'ı analiz eden bir link. ama şöyle dikkatlice baktığınızda orta sahadaki denilson'da bir tuhaflık görüyorsunuz. ordaki denilson arsenal'deki genç denilson mu, yoksa şu bizim bildiğimiz eski denilson mu? hani aynı "basın"da manisaspor'a gelecek söylentileri çıkan? yahu el insaf, bir araştırın bari. bu dediklerim sadece linkteki gazeteyle alakalı değil, piyasadaki her gazetede bunun gibi örnekler mevcut.
yazının başında da belirttiğim gibi basında çıkan haberlere gülsem mi kızsam mı karar veremiyorum. zira bazı haberleri okuyunca veya fotoğrafları görünce gülmemek elde değil, ama şöyle biraz derin düşününce bizimle dalga geçildiği hissiyatına kapılıyorum. "di matteo ve zola fenerde", "başkanım beni al", "scolari e-mail attı, titreşim gönderdi" falan filan... bununla da yetinilmiyor. daha überleri de mevcut. (bkz: #107971)
ben, basının bu haberleri okumaktan gerçekten hoşlanan insanlar tarafından beslendiğini düşünüyorum. mesela gazete'yi açtığında "tevez beşiktaş'a yeşil ışık yaktı" haberini okuyan yurdum insanı star'da izlediği manchester united maçlarından tanıdığı tevez'in beşiktaş'a gelme ihtimalini seviyor ve bu konu üzerine diğer yurdum insanıyla dakikalarca, hatta konudan konuya atlayarak saatlerce muhabbet edebiliyor. işte olayın kritik noktası budur efendim bence. pisuvar'a işerken aklına gelen futbolcuları ertesi gün türkiye'den hede spor kulübüne transfer edenlerin dayanak noktası budur.
batistuta'yı 3 büyüklere, capello'yu fener'e, rui costa'yı defalarca galatasaray'a getiren güzide basınım, canım basınım... artık yeter diyeceğim ama nafile. lütfen artık biraz destekli sallayın. bakın yapmayın demiyorum hobi olarak yine yapın...
