31
yeni transferlerimizden maksimum verim alabilmemiz için, sahada bulunması gereken üçlü. sneijder burada forvet arkası oluyor tabi ki.
şu fizik durumu ile drogba'yı tek santrafor oynatıp, savunma arkasına atılan topları kovalamasını beklemek anlamsız olur. süratini ve enerjisini kaybetmiş, ikili mücadelelerden sonra uzun süre yerde kalıp kendini dinlendirmesinden bu anlaşılıyor. ama dar alan etkinliği ve doğal kuvveti ile kazandığı hava topları hala etkin ve ayrıca, teknik denilen şey yaşla körelmiyor. sneijder'den beklediğimiz hücum etkinliğini sağlayabilmesi için, önünde sırtı dönük oynabilen, verkaça girebilen, ileride top tutup sneijder'i ceza sahasına yaklaştırabilecek, markajdan kurtarabilecek bir forvet şart ve bunun burak değil drogba olduğu belli. bu yolla, sneijder'i hem dar alanda kullanabilir, hem de burak yılmaz'ın savunma arkasına yaptığı koşular ile, asist özelliğinden faydalanabiliriz.
fatih terim, 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı sonrası, teknik, yetenekli oyuncuların takım savunmasına ve prese katılımı ile ilgili alışılmış kalıplardan kurtulmamız gerektiğine dair bir şeyler söyledi. bizi geçtiğimiz sezon başarılı kılan, önde basan çift santrafor taktiği, bu sezon biraz sekteye uğradı. sezon içinde burak yılmaz'ın geçirdiği evrim incelendiğinde, sezon başına kıyasla burak yılmaz'ın çok daha fazla pres yaptığı görülecektir. burak'ın ceza sahası içindeki etkinliği, fatih terim'in bildiğini okumasına engel olmadı ve burak'a istediklerini eninde sonunda yaptırmaya başladı. fakat bunu yapmak bile yarım sezon sürdüğüne göre, aynı değişimi drogba'dan(34) da beklemek ve üst düzey şampiyonlar ligi maçlarında uygulamasını istemek biraz fazla olacak gibi.
wesley sneijder'i çoğumuz bir forvet arkası olarak görsek de, kendisi hem orta sahada, hem forvet arkasında görev yapabilen, modern bir orta saha oyucusu; oyunun savunma yönünde de gayet başarılı. sneijder'e hamit, selçuk ve melo ile birlikte orta sahada rakibi ısırma görevi vermek yerine, sneijder'in defansif gücünü, ileri uçta drogba'dan kaynaklanan hücum pres boşluğunu doldurmakta kullanabiliriz. rakip hazırlık pası yaparken, sneijder orta saha oyuncularımızın arasına çekilip beklemek yerine, burak ile birlikte rakip stoperleri rahatsız eder ve drogba da, kapılacak olası bir top için fırsat kollarken dinlenmiş olur. sneijder'in önünde, paslaşarak rakip ceza sahasına yaklaşabileceği, sırtı dönük oynayabilen bir forvet olması önemli; drogba.
bu üçlü arasında, selçuk ve sneijder'in savunma arkasına/arasına atacağı topları kovalayacak olan oyuncu, belli ki burak yılmaz. sürati, pozisyon bilgisi, bitiriciliği ve fırsatçılığı bunu gerektiriyor. yine 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı sonrası, drogba, burak yılmaz için "oyununa birkaç 'katman' daha eklerse..." dedi. burak, yapabildiği şeyleri muazzam yapıyor; ama top tekniği konusunda kendini bir miktar daha geliştirirse, tarihe geçecek bir santrafor olur. yarım sezon içinde kafa vuruşlarında ve oyununun defansif yönünde inanılmaz aşama kaydetti; oyun görüşünde ve topu ayağından çıkarışında da aynı şeyi yapabilirse, icabında tek santrafor da oynayabilir.
bu durumda, sistemimiz, (ister 4-1-2-1-2, ister 4-3-1-2, ister 4-1-3-2 deyin) orta sahada üç merkez orta saha ve forvet arkası sneijder şeklinde olacaktır. takımdaki beklerin bu sistemi oynayabileceğinden biraz şüpheliyim, zaten bu taktiğin gözle görülür tek zayıflığı da bu bek mevzusu gibi görünüyor.
hayırlısı...
şu fizik durumu ile drogba'yı tek santrafor oynatıp, savunma arkasına atılan topları kovalamasını beklemek anlamsız olur. süratini ve enerjisini kaybetmiş, ikili mücadelelerden sonra uzun süre yerde kalıp kendini dinlendirmesinden bu anlaşılıyor. ama dar alan etkinliği ve doğal kuvveti ile kazandığı hava topları hala etkin ve ayrıca, teknik denilen şey yaşla körelmiyor. sneijder'den beklediğimiz hücum etkinliğini sağlayabilmesi için, önünde sırtı dönük oynabilen, verkaça girebilen, ileride top tutup sneijder'i ceza sahasına yaklaştırabilecek, markajdan kurtarabilecek bir forvet şart ve bunun burak değil drogba olduğu belli. bu yolla, sneijder'i hem dar alanda kullanabilir, hem de burak yılmaz'ın savunma arkasına yaptığı koşular ile, asist özelliğinden faydalanabiliriz.
fatih terim, 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı sonrası, teknik, yetenekli oyuncuların takım savunmasına ve prese katılımı ile ilgili alışılmış kalıplardan kurtulmamız gerektiğine dair bir şeyler söyledi. bizi geçtiğimiz sezon başarılı kılan, önde basan çift santrafor taktiği, bu sezon biraz sekteye uğradı. sezon içinde burak yılmaz'ın geçirdiği evrim incelendiğinde, sezon başına kıyasla burak yılmaz'ın çok daha fazla pres yaptığı görülecektir. burak'ın ceza sahası içindeki etkinliği, fatih terim'in bildiğini okumasına engel olmadı ve burak'a istediklerini eninde sonunda yaptırmaya başladı. fakat bunu yapmak bile yarım sezon sürdüğüne göre, aynı değişimi drogba'dan(34) da beklemek ve üst düzey şampiyonlar ligi maçlarında uygulamasını istemek biraz fazla olacak gibi.
wesley sneijder'i çoğumuz bir forvet arkası olarak görsek de, kendisi hem orta sahada, hem forvet arkasında görev yapabilen, modern bir orta saha oyucusu; oyunun savunma yönünde de gayet başarılı. sneijder'e hamit, selçuk ve melo ile birlikte orta sahada rakibi ısırma görevi vermek yerine, sneijder'in defansif gücünü, ileri uçta drogba'dan kaynaklanan hücum pres boşluğunu doldurmakta kullanabiliriz. rakip hazırlık pası yaparken, sneijder orta saha oyuncularımızın arasına çekilip beklemek yerine, burak ile birlikte rakip stoperleri rahatsız eder ve drogba da, kapılacak olası bir top için fırsat kollarken dinlenmiş olur. sneijder'in önünde, paslaşarak rakip ceza sahasına yaklaşabileceği, sırtı dönük oynayabilen bir forvet olması önemli; drogba.
bu üçlü arasında, selçuk ve sneijder'in savunma arkasına/arasına atacağı topları kovalayacak olan oyuncu, belli ki burak yılmaz. sürati, pozisyon bilgisi, bitiriciliği ve fırsatçılığı bunu gerektiriyor. yine 12 mart 2013 schalke 04 galatasaray maçı sonrası, drogba, burak yılmaz için "oyununa birkaç 'katman' daha eklerse..." dedi. burak, yapabildiği şeyleri muazzam yapıyor; ama top tekniği konusunda kendini bir miktar daha geliştirirse, tarihe geçecek bir santrafor olur. yarım sezon içinde kafa vuruşlarında ve oyununun defansif yönünde inanılmaz aşama kaydetti; oyun görüşünde ve topu ayağından çıkarışında da aynı şeyi yapabilirse, icabında tek santrafor da oynayabilir.
bu durumda, sistemimiz, (ister 4-1-2-1-2, ister 4-3-1-2, ister 4-1-3-2 deyin) orta sahada üç merkez orta saha ve forvet arkası sneijder şeklinde olacaktır. takımdaki beklerin bu sistemi oynayabileceğinden biraz şüpheliyim, zaten bu taktiğin gözle görülür tek zayıflığı da bu bek mevzusu gibi görünüyor.
hayırlısı...
