64
--- alıntı ---
“ne yapıyorsan yap, ama iyi yap” demişler. sahada olmasa da tribünde, centilmenlikte değilse de rezalette şampiyon fenerbahçe!
tebrikler!.. daha ilk sekize girmeden avrupa’nın zirvesine çıktı fenerbahçe.
tabi bazı “özel” seyircileri sayesinde.
“en yaratıcı rezalette” bir numara.
tribün terörüne “teknoloji” taşımakta uzak ara.
uefa kurallarını baştan yazdıracaklar neredeyse!
seyircisiz maçtan “seyircisiz maç cezası” çıkarmak ne demek?
deha...
“ne yapıyorsan yap, ama iyi yap” demişler.
sahada olmasa da tribünde, centilmenlikte değilse de rezalette şampiyon fenerbahçe!
*
şaka bir yana, aslında sorumsuz ve lüzumsuz tribün tipinden kurtulmak için “tarihi bir fırsat” bu...
ikinci sınıf sorunların halledilmesi için israf edilirse yazık olur.
öyle uefa’dan nefret etmekle, şenes erzik’i günah keçisi ilan etmekle falan geçiştirilecek iş değil.
“eski personel” tribün muhalefetini ve elebaşını tasfiye edip yerine yeni “bordrolu” adamlar yaratmak için bir fırsat hiç değil.
en derininden hesaplaşma lazım.
en sağlamından cesaret.
parasını verip kombine alan, çoluğu çocuğu ile tribünü/ fenerium’u dolduran, bayrak sallayan, alkışlayan fenerbahçe sevgilisi taraftarın ve onlara karşı sorumlu olanların boyun borcudur.
*
tribün ve stat çevresi- anarşisi, ancak seyircinin ezici çoğunluğu izin vermediğinde, yöneticilerin potansiyel terörist beslemediğinde önlenebilir.
yanlış anlaşılmasın. “izin vermemek” yapanın kolunu bükmek değil, kime zararı kime faydası var hesaplarına girmeden kınamaktır sadece.
polis, güvenlik bir yere kadar.
hatta polise karşı gelmenin şehveti, güvenliği madara etmenin hazzı, yeniyetmelerin motivasyonlarından biridir inanın.
yani, çözecek olanlar, sorumlu yönetici ile hakiki seyirci.
*
adamın paraşütlü meşaleyi atacak sebebi ve uygun zemini olmamalı.
atarsa, önce yakın çevresi tarafından aforoz edileceğini bilmeli... doğrudan başkan aforoz ederse, onun için şeref madalyası gibi.
siyasi suçlu oluyor artık.
kariyer yapıyor.
şimdi nasıl?..
bir gün gözaltı, kahraman olarak özgürlüğe dönüş ve sırtını sıvazlayıp, belki de cebine harçlık koyan geleceğin fenerbahçe başkanları ile kuzu gibi kalabalıklar var adamın karşısında!..
gel de yapma.
*
nasıl kırılabilir bu zincir?
fenerbahçe’ye kötülük yapanı “bana karşı eylem içinde” diye “onurlandırmayan” bir başkan lazım her şeyden önce...
sonra, tribünle ve taraftarla ilişkisini “disiplin” üzerine kurmayan bir başkan.
ve muhalif/yandaş demeden daha medeni tribün organizasyonlarına kapısını açan, onları kucaklayan, dinleyen, anlayan, bir başkan.
tabi bir de hakkını gasp edeni dışlayan taraftar.
*
yani, uefa’nın bile ne ceza vereceğini şaşırdığı fenerbahçe’yi bu duruma getiren başkan mı?
hayır. sadece o değil.
başkan, önleyemeyen. ortam yaratan. yanlış teşhis koyup yanlış hamle yapan.
onaylamasa da sesi çıkmayan taraftara ne demeli?
*
“hırsızın hiç mi suçu yok”!..
çok bariz olduğu için söylemeye gerek yok, o kadar.
fenerbahçe’nin şansını, taraftarın keyfini çalan “hırsızları” bulamayan, bulsa da yakasına yapışamayan, yapışsa araya hatır gönül koyan, zamanında ondan faydalanan, şimdi ondan korkan, susan veya katlanan, en sonunda rezalet şampiyonu olan “sistem” düşünsün.
evet... bu bir “sistem”.
ya değişecek ya da çoook “şampiyonluklara” gebe!
--- alıntı ---
“ne yapıyorsan yap, ama iyi yap” demişler. sahada olmasa da tribünde, centilmenlikte değilse de rezalette şampiyon fenerbahçe!
tebrikler!.. daha ilk sekize girmeden avrupa’nın zirvesine çıktı fenerbahçe.
tabi bazı “özel” seyircileri sayesinde.
“en yaratıcı rezalette” bir numara.
tribün terörüne “teknoloji” taşımakta uzak ara.
uefa kurallarını baştan yazdıracaklar neredeyse!
seyircisiz maçtan “seyircisiz maç cezası” çıkarmak ne demek?
deha...
“ne yapıyorsan yap, ama iyi yap” demişler.
sahada olmasa da tribünde, centilmenlikte değilse de rezalette şampiyon fenerbahçe!
*
şaka bir yana, aslında sorumsuz ve lüzumsuz tribün tipinden kurtulmak için “tarihi bir fırsat” bu...
ikinci sınıf sorunların halledilmesi için israf edilirse yazık olur.
öyle uefa’dan nefret etmekle, şenes erzik’i günah keçisi ilan etmekle falan geçiştirilecek iş değil.
“eski personel” tribün muhalefetini ve elebaşını tasfiye edip yerine yeni “bordrolu” adamlar yaratmak için bir fırsat hiç değil.
en derininden hesaplaşma lazım.
en sağlamından cesaret.
parasını verip kombine alan, çoluğu çocuğu ile tribünü/ fenerium’u dolduran, bayrak sallayan, alkışlayan fenerbahçe sevgilisi taraftarın ve onlara karşı sorumlu olanların boyun borcudur.
*
tribün ve stat çevresi- anarşisi, ancak seyircinin ezici çoğunluğu izin vermediğinde, yöneticilerin potansiyel terörist beslemediğinde önlenebilir.
yanlış anlaşılmasın. “izin vermemek” yapanın kolunu bükmek değil, kime zararı kime faydası var hesaplarına girmeden kınamaktır sadece.
polis, güvenlik bir yere kadar.
hatta polise karşı gelmenin şehveti, güvenliği madara etmenin hazzı, yeniyetmelerin motivasyonlarından biridir inanın.
yani, çözecek olanlar, sorumlu yönetici ile hakiki seyirci.
*
adamın paraşütlü meşaleyi atacak sebebi ve uygun zemini olmamalı.
atarsa, önce yakın çevresi tarafından aforoz edileceğini bilmeli... doğrudan başkan aforoz ederse, onun için şeref madalyası gibi.
siyasi suçlu oluyor artık.
kariyer yapıyor.
şimdi nasıl?..
bir gün gözaltı, kahraman olarak özgürlüğe dönüş ve sırtını sıvazlayıp, belki de cebine harçlık koyan geleceğin fenerbahçe başkanları ile kuzu gibi kalabalıklar var adamın karşısında!..
gel de yapma.
*
nasıl kırılabilir bu zincir?
fenerbahçe’ye kötülük yapanı “bana karşı eylem içinde” diye “onurlandırmayan” bir başkan lazım her şeyden önce...
sonra, tribünle ve taraftarla ilişkisini “disiplin” üzerine kurmayan bir başkan.
ve muhalif/yandaş demeden daha medeni tribün organizasyonlarına kapısını açan, onları kucaklayan, dinleyen, anlayan, bir başkan.
tabi bir de hakkını gasp edeni dışlayan taraftar.
*
yani, uefa’nın bile ne ceza vereceğini şaşırdığı fenerbahçe’yi bu duruma getiren başkan mı?
hayır. sadece o değil.
başkan, önleyemeyen. ortam yaratan. yanlış teşhis koyup yanlış hamle yapan.
onaylamasa da sesi çıkmayan taraftara ne demeli?
*
“hırsızın hiç mi suçu yok”!..
çok bariz olduğu için söylemeye gerek yok, o kadar.
fenerbahçe’nin şansını, taraftarın keyfini çalan “hırsızları” bulamayan, bulsa da yakasına yapışamayan, yapışsa araya hatır gönül koyan, zamanında ondan faydalanan, şimdi ondan korkan, susan veya katlanan, en sonunda rezalet şampiyonu olan “sistem” düşünsün.
evet... bu bir “sistem”.
ya değişecek ya da çoook “şampiyonluklara” gebe!
--- alıntı ---