170
şampiyonlar ligi 2012-2013 sezonu h grubunda 1 puanla tamamladığımız 3 maç sonrası çift forvetli sistemi tercih ettiği için fatih hoca'yı eleştirenler, schalke karşısında sneijder - burak - drogba üçlüsü ile çıkmamız gerektiğini söylüyor. elbette mevcut kadromuza göre en uygun diziliş ve tercih bu şekilde görünüyor fakat galibiyetsiz kapattığımız grubun ilk 3 maçında şampiyonlar ligi'nde daha farklı ve sabırlı bir oyun oynamamız gerektiğini anlamış olmalıyız.
bunun yanında bize çeyrek finali getiren galibiyeti aldığımız braga* deplasmanında ilk yarı ve ikinci yarıda sergilediğimiz görüntümüz de bize önümüzdeki maçlar için ışık tutuyor fazlasıyla. maça elmander - burak ikilisi ile başlayıp ilk yarıda kalemizde ciddi tehlikeler yaşamış ve skor olarak da geriye düşmüştük. ikinci yarı başlarken, asıl yapmamız gerekeni yapıp tek forvete ve kalabalık orta sahaya geçmiştik. bunun karşılığını da 2 gol, galibiyet ve son 16 bileti ile almıştık.
schalke'nin üst üste yaşadığı şanssız sakatlıklar, ligde kötü bir görüntü çizmesi, takımımızın yaptığı sneijder ve drogba transferleri ile sağladığımız yüksek motivasyon ve özgüven doğrultusunda olası 2-0 veya 3-0'lık skorlarla işi ilk maçta bitirmek istemeyi anlayışla karşılayabiliriz. fakat çift maçlı eleminasyon sistemindeyiz ve ilk maçta alınacak ummadığımız bir skor, rövanş maçına dezavantajlı gitmemizin yanında takımın ve taraftarın direncini, özgüvenini ve moralini de fazlasıyla düşürür. bunlara hiç ama hiç gerek yok. eleme maçlarının dehası fatih hoca başımızda olduğu için, taraftar genelinde hakim olan düşüncenin takımda da olacağını sanmıyorum.
sabırlı oyun oynayalım. bu maçı kazanma zorunluluğumuz olduğunu düşünmeyelim. schalke'ye deplasmanda da gol veya goller atabilecek bir takımız. bu bilinç ve konsantrasyonla sahaya çıkar / tribüne gidersek, çok daha faydalı olacaktır. yolumuz açık olsun...
bunun yanında bize çeyrek finali getiren galibiyeti aldığımız braga* deplasmanında ilk yarı ve ikinci yarıda sergilediğimiz görüntümüz de bize önümüzdeki maçlar için ışık tutuyor fazlasıyla. maça elmander - burak ikilisi ile başlayıp ilk yarıda kalemizde ciddi tehlikeler yaşamış ve skor olarak da geriye düşmüştük. ikinci yarı başlarken, asıl yapmamız gerekeni yapıp tek forvete ve kalabalık orta sahaya geçmiştik. bunun karşılığını da 2 gol, galibiyet ve son 16 bileti ile almıştık.
schalke'nin üst üste yaşadığı şanssız sakatlıklar, ligde kötü bir görüntü çizmesi, takımımızın yaptığı sneijder ve drogba transferleri ile sağladığımız yüksek motivasyon ve özgüven doğrultusunda olası 2-0 veya 3-0'lık skorlarla işi ilk maçta bitirmek istemeyi anlayışla karşılayabiliriz. fakat çift maçlı eleminasyon sistemindeyiz ve ilk maçta alınacak ummadığımız bir skor, rövanş maçına dezavantajlı gitmemizin yanında takımın ve taraftarın direncini, özgüvenini ve moralini de fazlasıyla düşürür. bunlara hiç ama hiç gerek yok. eleme maçlarının dehası fatih hoca başımızda olduğu için, taraftar genelinde hakim olan düşüncenin takımda da olacağını sanmıyorum.
sabırlı oyun oynayalım. bu maçı kazanma zorunluluğumuz olduğunu düşünmeyelim. schalke'ye deplasmanda da gol veya goller atabilecek bir takımız. bu bilinç ve konsantrasyonla sahaya çıkar / tribüne gidersek, çok daha faydalı olacaktır. yolumuz açık olsun...