139
bu sezonun en önemli maçı.
burak yılmaz'ın hem şampiyonlar liginde hemde süper ligde gösterdiği yüksek performans, drogba ve sneijder transferleri akılları karıştırmış görünüyor. bence takımımız süper ligde çok rahat çift forvet ve arkalarında sneijder oynayabilir. daha önce 2006 sezonunda ilerde necati-hakan veya karan arkalarında iliç ile 83 puan toplayarak, 2008 yılında da ilerde hakan-nonda veya karan arkalarında lincoln-arda ile 79 puan toplayarak şampiyon olmuştuk. keza geçen yılda çift forvetli sisteme geçtikten sonra takımımızın yükselen performansı hala akıllarda. bu durumun sebebi anadolu takımları büyüklerle oynarken oyun planları oynamadan ziyade oynatmama üstüne kurulu. ayrıca dikkat edilirse iyi pas yapabilen anadolu takımı çok az. tamam ligimiz geçmiş yıllara göre daha mücadeleci fakat futbol kalitesi malesef çok düşük.
iş, avrupa kupalarına gelince değişiyor. 2006 yılında daha ilk turda tromsöye elenmemiz, 2008 yılında da uefa avrupa liginde aldığımız sion, bordoeux, helsingborg, leverkusen mağlubiyetleri avrupa arenasında fazla hücumcu ile oynamanın riskli olduğunu ortaya koyuyor. 2000 yılındaki takımı örnek gösterirseniz o takımın pres kalitesi inanılmazdı. hakan şükür, arif, okan, suat, emre ve hatta beklerimizle korkunç bir pres gücümüz vardı. kondisyonumuz en üst düzeydeydi. ayrıca oyuncular yıllardır birarada oynadıklarından dolayı birbirlerini çok iyi tanıyorlardı. tabi o pres kalitesini yakalama da çok çalışmanın ve oyuncu tiplerinin büyük etkisi vardı.
son yıllarda avrupa kupalarındaki en büyük başarımız 20008-2009 yılında uefa avrupa liginde son 16'ya kalmamız. gruplarda olympiakos, benfica ve hertha berlin galibiyetleri ile gruptan çıkmış, 4. turda bordoeux'u elemeyi başarmıştık. o dönem oyun şablonumuz 4-4-1-1 şeklindeydi.
tabi şablonlara çok takılmamak lazım. 2000 yılında da 3 forvet oynuyorduk. mühim olan takım savunmasını iyi yapabilmemiz. benim naçizane fikrim şampiyonlar liginde tek santrfor oynamamız daha uygun olur. fatih hocama sonuna kadar güveniyorum.
burak yılmaz'ın hem şampiyonlar liginde hemde süper ligde gösterdiği yüksek performans, drogba ve sneijder transferleri akılları karıştırmış görünüyor. bence takımımız süper ligde çok rahat çift forvet ve arkalarında sneijder oynayabilir. daha önce 2006 sezonunda ilerde necati-hakan veya karan arkalarında iliç ile 83 puan toplayarak, 2008 yılında da ilerde hakan-nonda veya karan arkalarında lincoln-arda ile 79 puan toplayarak şampiyon olmuştuk. keza geçen yılda çift forvetli sisteme geçtikten sonra takımımızın yükselen performansı hala akıllarda. bu durumun sebebi anadolu takımları büyüklerle oynarken oyun planları oynamadan ziyade oynatmama üstüne kurulu. ayrıca dikkat edilirse iyi pas yapabilen anadolu takımı çok az. tamam ligimiz geçmiş yıllara göre daha mücadeleci fakat futbol kalitesi malesef çok düşük.
iş, avrupa kupalarına gelince değişiyor. 2006 yılında daha ilk turda tromsöye elenmemiz, 2008 yılında da uefa avrupa liginde aldığımız sion, bordoeux, helsingborg, leverkusen mağlubiyetleri avrupa arenasında fazla hücumcu ile oynamanın riskli olduğunu ortaya koyuyor. 2000 yılındaki takımı örnek gösterirseniz o takımın pres kalitesi inanılmazdı. hakan şükür, arif, okan, suat, emre ve hatta beklerimizle korkunç bir pres gücümüz vardı. kondisyonumuz en üst düzeydeydi. ayrıca oyuncular yıllardır birarada oynadıklarından dolayı birbirlerini çok iyi tanıyorlardı. tabi o pres kalitesini yakalama da çok çalışmanın ve oyuncu tiplerinin büyük etkisi vardı.
son yıllarda avrupa kupalarındaki en büyük başarımız 20008-2009 yılında uefa avrupa liginde son 16'ya kalmamız. gruplarda olympiakos, benfica ve hertha berlin galibiyetleri ile gruptan çıkmış, 4. turda bordoeux'u elemeyi başarmıştık. o dönem oyun şablonumuz 4-4-1-1 şeklindeydi.
tabi şablonlara çok takılmamak lazım. 2000 yılında da 3 forvet oynuyorduk. mühim olan takım savunmasını iyi yapabilmemiz. benim naçizane fikrim şampiyonlar liginde tek santrfor oynamamız daha uygun olur. fatih hocama sonuna kadar güveniyorum.