2421
an itibariyle tribünde istifasını isteyen gfblileri fişleyip bu gurubu dağıtmak için sinsice bir politika izlemeye başlamış kişi.
--- alıntı ---
mersin idman yurdu-fenerbahçe karşılaşması için ev sahibi kulüp tarafından konuk takıma tahsis edilen biletler, türkiye futbol federasyonu'nun onayı, ev sahibi kulüp ile fenerbahçe spor kulübü arasında yapılan resmi protokol neticesinde, fenerbahçe futbol a.ş şirketimiz tarafından bedeli ödenerek satın alınmıştır.
bu biletler mersin idman yurdu kulübünden satın alındığı bedel üzerinden taraftarlarımıza satılacaktır. maçı izlemek isteyen taraftarlarımız ise biletlerini kimlik fotokopilerini ibraz ederek satın alabileceklerdir.
bu kapsam ve koşullarda bilet satın alıp, maçı izleyecek taraftarlarımız sporda şiddet yasası'na aykırı olası bir tribün eyleminde birey olarak bizzat sorumlu olacaklardır.
--- alıntı ---
herhangi bir tiribün gurubunu kendi sahanızda karıştırmanız çok zordur. özellikle bir tiribünü ele geçirmiş ve sayıca büyük bir çoğunluğa sahip olup orayı kalesi haline getirmiş bir gurubu karşı guruplarla birbirlerine düşürseniz bile bir sonuç alamazsınız. tek bir istinai durum reisleri satın almaktır. konu fenerbahçe ve gfb olduğunda ise sefa ile artık ipleri tamamen kopan aziz, bir kale arkasını tamamen ele geçirmiş bir topluluğu eline mikrofonu alıp dağıtamayacağını görmüş oldu.* tabii eğer futbol takımları iç sahada galip gelmeye devam etseydi bu tepki bukadar cesurca yapılamazdı ama gfb ve aziz arasındaki bağlar kopalı çok oldu. fırsat bekliyorlardı ve karabük ve sivas maçlarında gelen mağlubiyetler protestoyu başlatmaları için uygun ortamı oluşturmuş oldu.
bu tehlikenin farkında olan aziz, gfb'yi dağıtmayı kafasına koymuş.diğer elitist taraftar için için zaten tesis yapması yeterli oluyor. ancak gfb'yi betonla kandıramıyor. gfb'yi dağıtabileceği tek yer ise deplasmanlar. deplasman tribününde racon farklıdır. iç sahada 52bin kişiyle kalenizi korursunuz bu yüzden tayfa da dahil herkes rahattır. ancak deplasmanlarda yalnızsınızdır. 2bin kişisinizdir ama 50bin kişiden daha sağlamsınızdır. deplasmandaki 2bin kişinin çıkartacağı mevzuyu içerde 50bin kişiyle çıkartamazsınız. ortam gergindir. ufacık bir kıvılcım büyük mevzuların çıkmasına sebep olabilir.
işte böyle bir ortamda kimlik fotokopisiyle bileti verdiğiniz taraftarı ve o gurubu dağıtmak için içlerine 10 kişilik provakatör bir öncü birlik göndermeniz bile yeterlidir. maç esnasında özellikle yenilen bir gol vb. bir kıvılcım anında bu provakatörler sizi öyle bir galyana getirir ki, ne olduğunu anlayamadan bir bakmışsınız önce tuvaletler yıkılıp dökülmeye başlanmış, sonrasında koltuklar kırılıp sahaya atılmaya başlanmışıtr. daha ne olduğunu anlayamadan bir bakmışsın polisle burun buruna gelmişsindir.
şimdi ne diyor aziz? 6222’ye göre bu tafatarlar kendinden mesuldur. bende kimlikleri de var, polise lazım olursa onu da paylaşırım diyor. kendi taraftarını tuzağa çekiyor. şimdi bu "kimlik vermekten mi korkacağız" diyen gfb tayfası deplasmana gideceği yoksa bile gidecek. aslında tek niyetleri aziz istifa demek olan deplasman taraftarının olay çıkartmasına zemin hazırlayıp onları polisin kucağına atacak. bir taşla iki kuş.
buna tam benzemese de bir zamanlar kendi tarftarımız da başbakanı ıslıkladı diye adnan tarafından fişlenmekle tehdit edilmişti. sonrasında ise kulüpten kovulmuştu.
(bkz: iyi ki galatasaraylıyım dedirten faktörler)
bakalım gfb, bu fişleme operasyonuna akıllı bir hamle ile karşılık mı verecek yoksa bu tuzağa düşüp aziz'e işlemeyen 6222'den kendileri mi parçalanacak? zaten camiaları tamamen biat kültürüne dayalı bir sistemle yönetildiği için bizde olduğu gibi başkanlarını şutlamaya kimsenin gücü yetmez. bu yüzden aziz'i bu kulüpten ancak ya taraftar ya da yargıtay uçurur. bakalım kim kimi uçaracak?
--- alıntı ---
mersin idman yurdu-fenerbahçe karşılaşması için ev sahibi kulüp tarafından konuk takıma tahsis edilen biletler, türkiye futbol federasyonu'nun onayı, ev sahibi kulüp ile fenerbahçe spor kulübü arasında yapılan resmi protokol neticesinde, fenerbahçe futbol a.ş şirketimiz tarafından bedeli ödenerek satın alınmıştır.
bu biletler mersin idman yurdu kulübünden satın alındığı bedel üzerinden taraftarlarımıza satılacaktır. maçı izlemek isteyen taraftarlarımız ise biletlerini kimlik fotokopilerini ibraz ederek satın alabileceklerdir.
bu kapsam ve koşullarda bilet satın alıp, maçı izleyecek taraftarlarımız sporda şiddet yasası'na aykırı olası bir tribün eyleminde birey olarak bizzat sorumlu olacaklardır.
--- alıntı ---
herhangi bir tiribün gurubunu kendi sahanızda karıştırmanız çok zordur. özellikle bir tiribünü ele geçirmiş ve sayıca büyük bir çoğunluğa sahip olup orayı kalesi haline getirmiş bir gurubu karşı guruplarla birbirlerine düşürseniz bile bir sonuç alamazsınız. tek bir istinai durum reisleri satın almaktır. konu fenerbahçe ve gfb olduğunda ise sefa ile artık ipleri tamamen kopan aziz, bir kale arkasını tamamen ele geçirmiş bir topluluğu eline mikrofonu alıp dağıtamayacağını görmüş oldu.* tabii eğer futbol takımları iç sahada galip gelmeye devam etseydi bu tepki bukadar cesurca yapılamazdı ama gfb ve aziz arasındaki bağlar kopalı çok oldu. fırsat bekliyorlardı ve karabük ve sivas maçlarında gelen mağlubiyetler protestoyu başlatmaları için uygun ortamı oluşturmuş oldu.
bu tehlikenin farkında olan aziz, gfb'yi dağıtmayı kafasına koymuş.diğer elitist taraftar için için zaten tesis yapması yeterli oluyor. ancak gfb'yi betonla kandıramıyor. gfb'yi dağıtabileceği tek yer ise deplasmanlar. deplasman tribününde racon farklıdır. iç sahada 52bin kişiyle kalenizi korursunuz bu yüzden tayfa da dahil herkes rahattır. ancak deplasmanlarda yalnızsınızdır. 2bin kişisinizdir ama 50bin kişiden daha sağlamsınızdır. deplasmandaki 2bin kişinin çıkartacağı mevzuyu içerde 50bin kişiyle çıkartamazsınız. ortam gergindir. ufacık bir kıvılcım büyük mevzuların çıkmasına sebep olabilir.
işte böyle bir ortamda kimlik fotokopisiyle bileti verdiğiniz taraftarı ve o gurubu dağıtmak için içlerine 10 kişilik provakatör bir öncü birlik göndermeniz bile yeterlidir. maç esnasında özellikle yenilen bir gol vb. bir kıvılcım anında bu provakatörler sizi öyle bir galyana getirir ki, ne olduğunu anlayamadan bir bakmışsınız önce tuvaletler yıkılıp dökülmeye başlanmış, sonrasında koltuklar kırılıp sahaya atılmaya başlanmışıtr. daha ne olduğunu anlayamadan bir bakmışsın polisle burun buruna gelmişsindir.
şimdi ne diyor aziz? 6222’ye göre bu tafatarlar kendinden mesuldur. bende kimlikleri de var, polise lazım olursa onu da paylaşırım diyor. kendi taraftarını tuzağa çekiyor. şimdi bu "kimlik vermekten mi korkacağız" diyen gfb tayfası deplasmana gideceği yoksa bile gidecek. aslında tek niyetleri aziz istifa demek olan deplasman taraftarının olay çıkartmasına zemin hazırlayıp onları polisin kucağına atacak. bir taşla iki kuş.
buna tam benzemese de bir zamanlar kendi tarftarımız da başbakanı ıslıkladı diye adnan tarafından fişlenmekle tehdit edilmişti. sonrasında ise kulüpten kovulmuştu.
(bkz: iyi ki galatasaraylıyım dedirten faktörler)
bakalım gfb, bu fişleme operasyonuna akıllı bir hamle ile karşılık mı verecek yoksa bu tuzağa düşüp aziz'e işlemeyen 6222'den kendileri mi parçalanacak? zaten camiaları tamamen biat kültürüne dayalı bir sistemle yönetildiği için bizde olduğu gibi başkanlarını şutlamaya kimsenin gücü yetmez. bu yüzden aziz'i bu kulüpten ancak ya taraftar ya da yargıtay uçurur. bakalım kim kimi uçaracak?