1798
temel futbolcu fundamentali gayet yerinde olduğu için ihtiyaç halinde tüm mevkilerde 1-2 maç çok büyük bir hata yapmadan oynayabilecek oyuncudur. katkısı üst seviye olmasa da çukur işlevi görmez en azından. bu da ispanyol tedrisatından geçmesinden kaynaklanıyor. bizim yerli futbolcularda olmayan bir özellik.
kendisinin kariyeri düşüşteydi bize gelmeden önce. meğerse adamın yeni bir maceraya, yeni bir meydan okumaya ihtiyacı varmış. ilk sezonundan sonra aldığı ücret/takıma katkı oranı çok sağlıksız olduğu için taraftarın haklı tepkisine maruz kalan, yönetim tarafından da pek düşünülmeyen bir isim haline gelmişken, fatih terim kendisine yeni bir macera önerdi. meğerse adamın tek derdi böyle bir değişiklikmiş. yapabilirim, yapmalıyım, yapacağım derken adam artık yapmaya başladı gördüğümüz kadarıyla.
oyun okuması mükemmel. topu oyuna doğru sokuşları takıma ciddi katkı sağlıyor. yediği baskılardan serin kanlı kısa paslarla iyi çıkıyor. topu rasgele şişirmek yerine çizgiye doğru kısa bir sürüşü var ya, hemen hemen her maçta yapıyor, işte o hamle tercihi bile "oyun oynamaya" hevesli olduğuna, topun takımında kalmasına odaklandığına işaret. dikkat eden yazarlar fark edecektir albert riera'dan çıkan topların çoğunun takımımızda kaldığına.
doğal olarak basketbolda stance olarak tabir edilen savunma duruşlarında ve hamle zamanlamalarında hataları var ki bunun için kendisine kızılmaz. ancak bu hatalarını minimuma indirdiği takdirde fiyatı 8-10 milyon euro eden bir bek oyuncusundan farkı kalmayacaktır. başka bir ifadeyle biz bu adamı hiç tanımasak da mesela gençlerbirliği formasıyla sol bekte görsek ilk defa bu sezon; "ilhan cavcav böyle adamları nereden buluyor arkadaş yaa" diyecektik. iyi bek ama galatasaray'a yetmez diyecektik. iyi yedek olur diyecektik. tartışıyor olacaktık. şu an tam olarak bu kıvamda.
sportmenliğini, profesyonelliğini ve gururuna sahip çıkmasını ayakta alkışlıyorum. sergilediği bu meydan okuma ile şimdiden saygı duyduğum oyuncular arasında girdi. aynen devam matador.
kendisinin kariyeri düşüşteydi bize gelmeden önce. meğerse adamın yeni bir maceraya, yeni bir meydan okumaya ihtiyacı varmış. ilk sezonundan sonra aldığı ücret/takıma katkı oranı çok sağlıksız olduğu için taraftarın haklı tepkisine maruz kalan, yönetim tarafından da pek düşünülmeyen bir isim haline gelmişken, fatih terim kendisine yeni bir macera önerdi. meğerse adamın tek derdi böyle bir değişiklikmiş. yapabilirim, yapmalıyım, yapacağım derken adam artık yapmaya başladı gördüğümüz kadarıyla.
oyun okuması mükemmel. topu oyuna doğru sokuşları takıma ciddi katkı sağlıyor. yediği baskılardan serin kanlı kısa paslarla iyi çıkıyor. topu rasgele şişirmek yerine çizgiye doğru kısa bir sürüşü var ya, hemen hemen her maçta yapıyor, işte o hamle tercihi bile "oyun oynamaya" hevesli olduğuna, topun takımında kalmasına odaklandığına işaret. dikkat eden yazarlar fark edecektir albert riera'dan çıkan topların çoğunun takımımızda kaldığına.
doğal olarak basketbolda stance olarak tabir edilen savunma duruşlarında ve hamle zamanlamalarında hataları var ki bunun için kendisine kızılmaz. ancak bu hatalarını minimuma indirdiği takdirde fiyatı 8-10 milyon euro eden bir bek oyuncusundan farkı kalmayacaktır. başka bir ifadeyle biz bu adamı hiç tanımasak da mesela gençlerbirliği formasıyla sol bekte görsek ilk defa bu sezon; "ilhan cavcav böyle adamları nereden buluyor arkadaş yaa" diyecektik. iyi bek ama galatasaray'a yetmez diyecektik. iyi yedek olur diyecektik. tartışıyor olacaktık. şu an tam olarak bu kıvamda.
sportmenliğini, profesyonelliğini ve gururuna sahip çıkmasını ayakta alkışlıyorum. sergilediği bu meydan okuma ile şimdiden saygı duyduğum oyuncular arasında girdi. aynen devam matador.
