• 5
    baba'dan baba'ya zulüm ya da zevk olma durumu degisir. evde kaldigim dönemlerde simdi geriye bakinca diyebilirim ki, 90li yillardaki en büyük zevkim ve hobimdi, babamla mac izlemek. hele hele, galatasarayli olma sansina sahip biri olarak, 90lardaki galatasarayi baba ogul izlemek essiz bir iz biraktir bünyede.

    eger babanizla kafadarsaniz, ve babaniz da macin heyecaninda patlattiginiz küfürlere ses cikarmiyor ise, ortam tadindan yenmez bir hal alir.

    olayi böyle ele alirsak, su maclar özellikle unutulmazlar arasinda giriyor:

    - 1992'deki bremen maci, ah rotariu ah deyip, yagan kara küfretmek!
    - 1992'deki frankfurt maci ve ugur'u yüceltmek
    - 1993 yilinda kadiköy'de fener'i 4-1 yenmemiz (tugay'in frikik golü sonrasi baba ile kol kola koltukta ziplamalar)
    - 1993'de manchester'deki 3-3 gecen mac (2-0 gerice düsünce baba küfürler ederek eszamanda oynanan bjk-ajak macini acar, arif'in golü'nün haberi gelince galatasaray macina dönülür, kubilay'in golleriyle kendinden gecilir)
    - 1998'de atletic bilbao macinda hagi'nin 93. dakikada attigi gol ile baba ile havalara ziplamalar
    - 1999'da milan'i 3-2 yendigimiz macta 85. dakikaya kadar babanin küfürlerine karsi yenecez baba deyip, "ne yenmesi lan" diye terslenip, mac sonunda evde bulunan bir kirmizi krim sampanya'sini galatasaray serefine acip, beraber yudumlamak...

    ilk akla gelen maclar bunlar. süphesiz, baba-ogul ilisikini bu denli domine etmis bir yan kol'dur galatasaray maclari. 14 senelik cileyi cekmis bir babanin, galatasaray sampiyonluklari ve basarilariyla simartilmis bir evladin en güzel futbol anilarinin sebebidir, galatasaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın