791
maç içinde gereksiz şovlar yapıp, bir maç oynayıp sezon boyu yatışa geçecek tipteki adamların bu takımda ne işi var anlamıyorum. amrabat elimizde patlamışken, hamit henüz tam anlamıyla yerini benimseyememişken, melo daha yeni yeni açılmaya başlarken, kısaca futbolcularının form durumuyla ilgili bir sürü sıkıntı yaşayan bir takımın, q7 gibi 7 aydır boşta olan bir adamı istemesi çok saçma değil mi? bu tür futbolcuların iş ahlakı olmaz, olmadığını da görüyoruz zaten. kendisine karşı ne yapılırsa yapılsın, sözleşmesini feshetmeye sarı kırmızı montla gitmesi hiç ama hiç yakışık alan bir durum değil. bilinçli olarak tercih edildiği apaçık ortada. düşünün, bugün melo bizimle olan sözleşmesini feshetmek için kulüp binasına sarı lacivert montla gelse, taraftar olarak o oyuncu hakkında neler diyeceğimizi herkes az çok tahmin eder herhalde. hadi onu da geçtim, yırtıp attığı sözleşme daha çöp kutusuna atılmadan, galatasaray iyi takım, fatih hoca da imparator zaten türünde açıklamalar yapması beni iyice sinirlendirdi. imparator adam etmesine adam eder de, bu tip oyuncuların takımdaki sayısı arttıkça, huzur elden gider. en başarılı olduğumuz 1996-2000 döneminde, takımda burnu kalkık, şımarık diyebileceğimiz bir futbolcu olmaması, doğru yolun ne tarafta olduğunu bize açıkça gösteriyor. bu adama verilecek paranın üstüne biraz daha eklenip, kendisinden çok daha iyi ve karakter sorunu olmayan futbolcular mutlaka bulunur. biz şımarık ve lakayıt futbolcu kontenjanımızı amrabat ile doldurduk sene başında, bizden uzak olsun da nereye giderse gitsin. hatta bence en çok yakışacağı yer trabzonspor'dur. yattara gittikten sonra oluşan, şehrin bir futbolcuya tapması mevzusundaki boşluğu en iyi kendisi kapatır, böylece tsliler de kendilerine yeni bir meşgale bularak, burak - selçuk - umut diye diye başımızın etini yememiş olurlar...