• 7
    özlediğim hem de çok özlediğim olaydır. eskiden yani galatasaray'ın fatih terim'in ilk dönemi, 4 sene üst üste gelen şampiyonluk ve akabinde lucescu dönemindeki şampiyonlar ligi maceramızda maç seyrederken hep babamla izlerdim. yeri geldi üzüldük yeri geldi sevindik. yeri geldi babam bana, neuchatel xamax zaferinde maçı nasıl izlemeyip başkasından öğrendiği zaman yaşadığı sevinci; yeri geldi prekazinin 38 metreden monaco'ya attığı golü; yeri geldi 14 sene sonunda gelen şampiyonluğu; yeri geldi smoviç'in ne güzel bir insan olduğunu anlattı. hepsinde de hayranlıkla dinlemişimdir ve bu anlattıklarının hemen hemen hepsi herhangi bir galatasaray maçının öncesinde muhabbet ederken olurdu. babam her hikayenin sonunda da iç geçirirdi; ne güzel günler dercesine.

    bu aralar en çok özlediğimdir babamla maç seyretmek. son zamanlarda alınan büyük galibiyetler sonunda sarılacağım babamı aradım hep yanımda. ama en fazla yapabildiğimiz maç sonunda telefonla konuşup gülüşmeler oldu.

    ve ben babamın uğurlu olduğuna adım gibi eminim. birkaç örnek vereyim hatta.

    - 17 mayıs 2000 uefa finali

    - 25 ağustos 2000 süper kupa finali

    - 14 mayıs 2006 galatasaray kayserispor maçı, akabinde 16 dakikalık heyecanlı bekleyiş ve gelen şampiyonluk

    ...

    son olarak da

    - 12 ağustos 2012 galatasaray fenerbahçe süper kupa finali

    not: arada hatırlayamadığım nice galibiyetler nice kupalar var aslında ama hatırlayamadım baba kusuruma bakma. ben senin hagi'nin monaco'ya uzaktan attığın gol sonunda zıplayarak sevincini özledim. ben senin her maç öncesinde anlattığın prekazi gollerini özledim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın