1931
ondan sonra futbolu fm'den, pes'ten öğrenip burada yorum yapmayın dediğimizde biz suçlu oluyoruz. yerine rooney, david villa, "hiç olmadı van persie'yi" görmek isterlermiş. fesüphanallah! hallediyorum hemen:
add manager > barcelona > fine david villa without no reason > send him to a2 team > offer to clubs; "he is sad and he wants to go" > make an offer for david villa > offer 10.000 euro > offer accepted...
add manager > manu > fine van persie and rooney without no reason > send them to a2 team > offer to clubs; "they are sad and they wants to go" > make an offer for rvp and rooney > offer 20.000 euro for both of them > offer accepted...
oldu bakalım, hazır girmişken bence manu'ya cris'i 68 milyon euroya kitleyelim, barcelona'ya da çağlar birinci'yi veya sercan'ı satarız şöyle bir 100 milyon euroya. oh mis. hadi görüşmek üzere, selametle.
not: moderasyon gelir bunu siler, silmeden önce yazmak istediklerim var yine de. elmander öyle bir hücum oyuncusudur ki; orta sahayı 5ler ama çift forvet oynarsınız. senede 12-13 gol atar, attığı goller hep kritiktir, beğenmediğiniz meziyeteleri sayesinde olmayacak yerde fenerbahçeli savunma oyuncusuna basmış, topu alıp kaleye yönelmiş olur, o gole de yüzsüzce sevindirir sizi. onun presi sayesinde orta sahanızın yükü hafifler, böylece ileride daha efektif olurlar. o olmadığı zaman, bunu görmekten yoksun kardeşler "selçuk bu sene kötü yeaa, melo çok formsuz yeaa :'(" diye ağlarlar ama geçen senenin en büyük mimarlarından birinin elmander'in "yersiz" bulunan meziyetleri olduğunu anlayamazlar. çünkü onlar maxim tsigalko'larla büyümüştür ve o performansı beklerler bir hücum oyuncusundan!
bak güzel kardeşim. şöyle anlatayım sana ben: geçen sene gol yükünü çeken net bir forvet olmadığı için orta sahaya çok iş düştü, onlar da hakkını verdiler sağolsunlar ve şampiyonluk geldi. bu sene burak gibi gol yükünü çeken bir adamın var, umut gibi amortiden çıkmış ve yüksek katkı sağlamış bir adamın var. bunlardan birinin yanına geçen seneki elmander'i koymak demek, melo'nun da selçuk inan'ın da formunun peyderpey yükselmesini sağlamak demek. geçen senenin bir adım, hatta bir kaç adım ötesi demek. neyse, robin van persie'li rüyalar
add manager > barcelona > fine david villa without no reason > send him to a2 team > offer to clubs; "he is sad and he wants to go" > make an offer for david villa > offer 10.000 euro > offer accepted...
add manager > manu > fine van persie and rooney without no reason > send them to a2 team > offer to clubs; "they are sad and they wants to go" > make an offer for rvp and rooney > offer 20.000 euro for both of them > offer accepted...
oldu bakalım, hazır girmişken bence manu'ya cris'i 68 milyon euroya kitleyelim, barcelona'ya da çağlar birinci'yi veya sercan'ı satarız şöyle bir 100 milyon euroya. oh mis. hadi görüşmek üzere, selametle.
not: moderasyon gelir bunu siler, silmeden önce yazmak istediklerim var yine de. elmander öyle bir hücum oyuncusudur ki; orta sahayı 5ler ama çift forvet oynarsınız. senede 12-13 gol atar, attığı goller hep kritiktir, beğenmediğiniz meziyeteleri sayesinde olmayacak yerde fenerbahçeli savunma oyuncusuna basmış, topu alıp kaleye yönelmiş olur, o gole de yüzsüzce sevindirir sizi. onun presi sayesinde orta sahanızın yükü hafifler, böylece ileride daha efektif olurlar. o olmadığı zaman, bunu görmekten yoksun kardeşler "selçuk bu sene kötü yeaa, melo çok formsuz yeaa :'(" diye ağlarlar ama geçen senenin en büyük mimarlarından birinin elmander'in "yersiz" bulunan meziyetleri olduğunu anlayamazlar. çünkü onlar maxim tsigalko'larla büyümüştür ve o performansı beklerler bir hücum oyuncusundan!
bak güzel kardeşim. şöyle anlatayım sana ben: geçen sene gol yükünü çeken net bir forvet olmadığı için orta sahaya çok iş düştü, onlar da hakkını verdiler sağolsunlar ve şampiyonluk geldi. bu sene burak gibi gol yükünü çeken bir adamın var, umut gibi amortiden çıkmış ve yüksek katkı sağlamış bir adamın var. bunlardan birinin yanına geçen seneki elmander'i koymak demek, melo'nun da selçuk inan'ın da formunun peyderpey yükselmesini sağlamak demek. geçen senenin bir adım, hatta bir kaç adım ötesi demek. neyse, robin van persie'li rüyalar
