• 170
    bülent timurlenk'in 2008 tarihinde yazdığı yazı düne ve bugüne dair çok şey anlatıyor.

    --- alıntı ---

    3 yıl arka arkaya şampiyon olmuş, dördüncüsünde sivas'ın gençlerinin gerisinde kalmış, milli takımlara iki elin parmaklarından fazla oyuncu vermiş, arda-uğur gibi galatasaray onbirine vazgeçilmez iki genç sunmuş bir altyapının başarısı ortada. peki ne oldu bu 87-88 kuşağının diğer yeteneklerine, yıldız adaylarına? birşey olmadı. olamadılar. su yolunu buldu sadece. sadece yetenek ise futbolcunun kariyerini belirleyen; burada son noktayı koyup gidelim. peki ne o zaman?
    1- galatasaray altyapısında ferhat, uğur, sabri gibi seçmelerle gelen gençler olduğu gibi özgürcan, arda, oğuz gibi yeteneklerini başka takımlarda kanıtlayan ve galatasaray altyapısının takibiyle takıma kazandırılan futbolcular var(dı). galatasaray altyapısı işleyen bir makine olduğundan yurdun dört bir tarafından gençler ve aileleri ve altyapı oyuncuları bu yetenekleri galatasaray'a sundular. özgürcan, cafercan antalya'dan, oğuz şabankay, akhisar'dan geldi. reklamı efektif kılmak için hürriyet'e vermek gibi. pis lokantayı uğur dündar'a ihbar etmek gibi.
    2- 14-15-16-17 yaşlarında kendi yaş gruplarında diğer takımdaki yaşıtlarına hem çalışma şartları gereği, kimi zaman da erken gelişim sonrasında fizik olarak üstünlük kuran gençler, a takım düzeyine geldikleri zaman 2 gömlek aşağıda kaldılar. karşılarında artık stoper olarak servet, gökhan zan ve edu'yu bulanlar; 1.70'lik stoperlerin üzerinden vurdukları kafaları vuramadılar elbette. ya da defansta, kanatta tam tersi!.. (ilker vardı aka r. carlos. sol bek. pinto sırtında taşırdı topla giderken)
    3- 21'den başlayan ve 15 yaşa kadar devam eden "yaşaltı" milli takımlar 3 büyüklerin altyapısıyla beslendi. anadolu'dan futbolcu çağırmak yerine; (mehmet topal gs'a gelene kadar milli takımların yanından geçmedi) galatasaray'ın 87-88 kuşağı paket halinde sahadaydı. bu gençler dünyayı dolandı, 4-5 pasaport bitirdi, aynı sezon içinde 2 farklı milli takıma çağrıldılar ama gelişim çağında ne fitness çalışacak vakitleri oldu ne de rejenerasyon antrenmanı yapmaktan dayanıklılık ve teknik çalışma yapabildiler sahada. cafercan kaça pasasport eskitmiştir mesela? özgürcan kaç ülkeyi görmüştür? erkan ferin kaç kez milli formayı giymiştir farklı yaş gruplarında?
    4- galatasaray altyapısında yetişmek; avantaj olduğu kadar da dezavantajdır da kimi zaman. paf takım yaşın dolduğu tarihte, madem bu ülkede rezerv lig yok, madem bir pilot takımın yok, tek şansın a takımdaki ağabeylerinden birilerini altetmektir ya da onlardan birkaçının takımdan ayrılmasını beklemektir. pires transferi olsa, carrusca futbolcu çıksa arda bu şansı bulabilir miydi? bilinmez. özgürcan'ın-yeteneği bir tarafa- hakan şükür-necat-ümit karan-hasan kabze'nin arkasında şansı neydi? aydın'ın patlama yapmasını görmek için hasan şaş'ın belinin ağrımasını, kewell'ın sakatlamasını beklemek ne büyük paradoks öyle değil mi?
    5- bugünün futbolunda 17 yaş yıldız olmak ya da ışığını vermek için yeterli. burada ya da patagonya'da! işık varsa, büyük yeteneksen illa ki çıkarsın a takıma. okan için de böyleydi, tugay için de, bülent korkmaz için de, emre belözoğlu için de, paf takıma iki gömlek büyük gelen arda için de. yok mu aksi örneği? var elbette. koskoca barcelona, fabregas'ı kaçırmış elinden. elbette ki bu kuşaktan da kaybedilen yıldız adayları olacaktır. ceyhun, ilyas, mehmet eren gibi örnekler mi olacaklar; yoksa luca toni gibi 27'sinden sonra mı yıldız olacak içlerinden biri? bunu zaman gösterecek.
    6- galatasaray'ın 87-88 kuşağı için baros geldiğinde kullandığım tanımlamayı kullansam yeridir: "adı, kariyerinden önde giden." bu gençler milli takım düzeyinde kazandıkları başarılar sonrasında kimbilir belki de bir bilgisayar oyunun kurbanı oldular. "cafercan kral" diyorlardı o oyunda. emek verilen her işe saygım vardır ama özellikleri hakkında puantaj yapan arkadaşlar çok mu renklere sevdalıydı acaba? çok mu şişirdiler kendileri de bu oyunu oynayan adı geçen gençleri? bu değerlendirmeleri yapanlar cafercan, hagi zamanında malatya maçından sonra "heyecandan adalelerim kilitlendi" dediğinde nerelerdeydiler? cm oynayanlar hayatlarında sahada bir kez izlemedikleri bu çocukları nasıl da gönüllerinine ekranında geleceğin yıldızı yaptılar acaba? "cm yanılır mı?" kimi zaman? oyun değil ki; bu hayat!
    7- evet, galatasaray altyapısı başarılı ama üretim fazlası var. elindeki malı satamadıktan, pazarlayamadıktan sonra 3 vardiya çalışsan ne olur? galatasaray altyapısından kimi sattı? kiraladıkları oyunculardan ne gelir elde etti ya da bilabedel hangi takımlara oyuncu verdi? orduspor ve gaziantep büyükşehir belediye'ye (suat kaya) geçmiş ve bu sezonda giden oynayan/ oynamayan oyuncuların hangisinden geri dönüş sağlandı? beylerbeyi'nden galatasaray a takımına girebilen oyuncu kim? oyuncuyu yolladığın takıma, bonservisin 3.takıma satışı halinde bir yüzde versen; kiralayan o futbolcuya başka gözle bakmaz mı? "konsinye" mi diyelim şimdi bu dünyada uygulanan örneğe...
    ***
    arda ve uğur yetenekliydi, üstüne koydular, inatçıydılar, kiralandıkları takımlarda iyi çalıştılar, formayı kaptılar, fizik olarak süper lig seviyesine çıktılar, oynamanın özgüveni ile yetiştikleri kulübe döndüler ve artık olmadıkları maçta galatasaray taraftarını tedirgin getiriyorlar stada...
    ya diğerleri? hangisinin yeteneği bu kadardı? hangisinin fiziği gelişmedi? hangisinin bu yaşta kilo fazlası var? hangisi iyi çalıştı? hangisi sabretti? hangisi vazgeçmedi? hangisi disiplinden taviz vermedi? hangisi havaya girmedi? hangisi doğuştan özgüvene sahipti? hangisi kendini geliştirmek için kiralık gitmedi? 15 değil; 20 ve 21 yaşındaki futbolculardan bahsediyoruz!
    ***
    sedat debreli ile kapatayım bu konuyu. galatasaray altyapısında golcüydü, olmadı forvet arkası oldu, suat'ın jübilesinde ön libero oynuyordu. biraz daha dursa stoper olacak oradan da kale arkasından sahayı terkedecekti. sedat debreli, galatasaray'ın yıldız adayıydı, yetenekliyidi. 1983 doğumlu. tff. 2. lig'de türk telekom forması giyiyor artık! ben bu satırları yazmaya başladığımdan beri dünya üzerinde kaça baba çocuğunu futbolcu yapmaya karar verdi? kaç yetenek dünyaya geldi? kaç gol oldu? kaç teknik adam, kaç futbolcunun adının üzerine bir çizik attı?
    ***
    zaman bu akıyor işte.
    barış gelir, emre güngör gelir, yaser gelir, serkan kurtuluş gelir; yarın da ali-veli gelir. o formayı alır.
    galatasaray'ın 87-88 kuşağı bu kez sahaya değil; sokağa baksın:
    "boğaziçi üniversitesi iş bulmaz. boğaziçi mezunu işi alır"
    zaman bu akıyor işte.
    hala galasaray'da "96 ruhunu" arayan, "geri geldi, gelmek üzere, eli kulağında" diyenler de önüne baksın. "21 gram" (benicio del toro'ya selam ederim) ile dönmüyor artık futbol...

    --- alıntı ---

    aceto balsamico
App Store'dan indirin Google Play'den alın