12
doksanlı yılların çocuklarına hayata dair ilk ciddi mesajı vermiş olan kurum. 8-9 yaşlarında bir çocuk iken ligin tozunu atan galatasaray'ı izleyebilmek için ya kahvehane'ye gidip maçı izlemek ya da cine5 bulunan nadir evlerden birinde oturmak/misafir olmak gerekirdi. dumandan gözün gözü görmediği kahvehanelere anne babası tarafından gönderilmeyen, gitse bile geri yollanan fakir çocukların tek şansı ekran başında gözlerini kısıp izlemekti. taa ki evin annesi yeter oğlum kör olacksın diyip kanalı değiştirene kadar...
o zamanlar akşam 9'dan sonra ayakta kalmak bile büyük bir olaydı bizim için, en azından ben ve benim gibiler için diyelim. maçın 3 dakikalık özet görüntülerini izleyebilmek bile büyük bir olaydı. ya biz fazla eziktik, ya da anne-babalar daha katıydı o zamanalar bilemiyorum. maçı evinde izlemiş olan şanslı veletler ertesi günü okuldaki kendi aralarında maçın kritiğini-8 yaşında da ne analizler ne kritikler olurdu vesselam *- yapardı da bizim gibiler maça ait birçok detaydan haberdar olurduk.
o zamanlar akşam 9'dan sonra ayakta kalmak bile büyük bir olaydı bizim için, en azından ben ve benim gibiler için diyelim. maçın 3 dakikalık özet görüntülerini izleyebilmek bile büyük bir olaydı. ya biz fazla eziktik, ya da anne-babalar daha katıydı o zamanalar bilemiyorum. maçı evinde izlemiş olan şanslı veletler ertesi günü okuldaki kendi aralarında maçın kritiğini-8 yaşında da ne analizler ne kritikler olurdu vesselam *- yapardı da bizim gibiler maça ait birçok detaydan haberdar olurduk.