cine 5

• 1

  şimdilerde adı bile anılmayan ancak bir döneme damgasını vuran, o zamanlar şifreli yayın yapan kanal. havuz sistemindeki ilk ihaleyi kazanmış ve 3 sezon * maçları yayınlayan; ayrıca ekrandaki logosunda bulunan 5 in yarısını sarı, yarısını kırmızı yaparak 1999-2000 sezonunda uefa kupası maçlarımızı yayınlayan kanal.
• 2

  galatasaraylılar için ayrı yeri olduğunu düşündüğüm, en parlak dönemin yayınlarını yapmış, günümüzde ise tümüyle şifresize geçmiş kanal. ana haberlerinde buzda kayan kutup ayılarını göstermektedir.
• 3

  ayrıca maç içinde şu skor, istatistik gibi şeyleri gösteren hedesi de çok şıktı. üzerinden kaç yıl geçti hala o beyaz fon üzerindeki hafif yana eğik galatasaray logosunu hatırlıyorum.
• 4

  (bkz: ercan taner)
• 5

  zamaninda sifresini cozebilmek icin aynaya sac spreyi sıkıp maci izlemeye calisan adam sayisi oldukca fazlaydi. ilk baslarda sadece goruntu sifreliydi radyodan mac dinler gibi maci dinleyebiliyoduk bir sure sonra ses de sifreye gecmisti.
• 6

  maçların şifreli bir sistemde yayınlanması mevzuatını türkiye'ye ilk kez getiren kurum. sahibi olan erol aksoy, sıkı bir galatasaray taraftarı idi.
• 7

  o kadar taraftarin ahini alinca oyle bir batmistir ki esamesi okunmamaktadir. simdilerde gunduz vakti verdigi adi sani duyulmamis supersonik turk filmleriyle ogleden sonralara nese katmaktadir.
• 8

  decoder i kart la değil anahtarla çalışan ve taşınabilen bir decoder olduğu için büyük anne min evinde bile maç izyebilmemi sağlayandı.
• 9

  11 eylül 2010 beşiktaş mke ankaragücü maçı skorunu ekrandan 8jk:1 a.gücü:0 şeklinde veren kanal.
  
  bu da caps:
  
  http://www.gazeteport.com.tr/SPOR/NEWS/GP_761662
  
  http://www.zevkli.org/...ezaleti-t936135.html
• 10

  yıllar sonra aldık eve bu decoderi, küçüktü, taşınabilirdi, en önemlisi maçları veriyordu.
  
  maçları önce karlı bir ekranın ardından sadece ses vererk daha sonraları o sesi de vermeden yayınlarlardı decoderiniz yoksa.
  
  decoder olmadığı dönemde maçları oradan dinlerdim, sesi kestiler ondan sonra radyoyu açıp arkada olanı biteni takip etmeye çalışırdım.
  
  kendisi yüzünden dürbünle maç izlemişliğim vardır, balkondan karşı apartmandaki camın içine bakarak. beşiktaş ile oynadığımız bir türkiye kupası finaliydi.
  
  kendisinden sonra maçları yayınlayan tele on'a antipati beslememi sağlayan televizyon kanalıdır.
• 11

  1999 2000 sezonunda uefa kupasındaki tüm maçlarımızı yayınlayan, en sağlam reklam geliri alacağı final maçını ise trt'ye bırakan kanal ki şimdilerde avrupa'nın, kıytırık bile denemeyecek, mahalle takımlarıyla oynanan hazırlık maçlarını dekodere bağlayanlar düşünüldüğünde akıl almaz bir harekettir bu. normal maç yayınlarında ekrandaki logosunda yeşil olan 5'i galatasaray'ımızın uefa maçlarında sarı-kırmızı yapmasıyla da gönüllere taht kurmuştur.
  
  edit: okanovic vuyovic uyardı sağolsun. o dönem finallerin yayın hakkı trt'deymiş.
• 12

  doksanlı yılların çocuklarına hayata dair ilk ciddi mesajı vermiş olan kurum. 8-9 yaşlarında bir çocuk iken ligin tozunu atan galatasaray'ı izleyebilmek için ya kahvehane'ye gidip maçı izlemek ya da cine5 bulunan nadir evlerden birinde oturmak/misafir olmak gerekirdi. dumandan gözün gözü görmediği kahvehanelere anne babası tarafından gönderilmeyen, gitse bile geri yollanan fakir çocukların tek şansı ekran başında gözlerini kısıp izlemekti. taa ki evin annesi yeter oğlum kör olacksın diyip kanalı değiştirene kadar...
  
  o zamanlar akşam 9'dan sonra ayakta kalmak bile büyük bir olaydı bizim için, en azından ben ve benim gibiler için diyelim. maçın 3 dakikalık özet görüntülerini izleyebilmek bile büyük bir olaydı. ya biz fazla eziktik, ya da anne-babalar daha katıydı o zamanalar bilemiyorum. maçı evinde izlemiş olan şanslı veletler ertesi günü okuldaki kendi aralarında maçın kritiğini-8 yaşında da ne analizler ne kritikler olurdu vesselam *- yapardı da bizim gibiler maça ait birçok detaydan haberdar olurduk.
• 13

  arşivlerinde tarama yapan kanal.
  
  90'lı yılların basketbol, futbol vb. spor organizasyonlarının tekrarlarını nostalji kuşağı yapıp gece yarısından sonra göstereceklermiş.
  
  gelecek haftaki maç programından bizi ilgilendirenler:
  
  12 aralık 2012 çarşamba saat 01.00'de (salı gecesi) 23 kasım 1999 bologna galatasaray maçı,
  
  16 aralık 2012 pazar saat 01.00'da (cumartesi gecesi) 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı full yayınlanacakmış.
• 14

  12 aralık 2012 çarşamba saat 01.00'de (salı gecesi) 23 kasım 1999 bologna galatasaray maçı,
  
  16 aralık 2012 pazar saat 01.00'da (cumartesi gecesi) 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı full yayınlanacakmış.
  
  eğer bu maçları gece saat 1 değilde adam gibi bir saatte koysalar günün en çok izlenen programı olur. çok güzel düşünmüşler ama eksik.
• 15

  20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı'nın tekrarını vereceklermiş. *
  
  ayna tutmamız gerekecek mi televizyona acaba? eski alışkanlıklar...
• 16

  bana galatasarayımızın uzun yürüşünde ercan taner'i hatırlatan kanaldır.
  ayrıca hem şifreli maçlarda şifreyi çözmek için çırpınışlarımızı da hatırlatır.
  ha bir de cumartesi geceleri emmanuelle * izleyebilmek için saat 01:00'e kadar bekleyip 5 dakika da olsa şifrsiz görüntü görüp kendimizden geçtiğimiz günleri hatırlattığından cine 5 deyince suratıma ciddi bir gülümseme yapışır.
• 17

  eski evimizin küçük odasında galatasaray maçlarını izlemek için bilgisayardan fred çakmaktaş logolu bir program(u: programın adını unuttum :() * kullanırdık. tv programlarında şifreli yayınlarının ters izleyince çözüldüğü geyikleri işlenmiş ve bunu deneyenlerde mutlaka olmuştur.
  
  cine5'in 90lı yılların sonlarına dogru hemen her evde aranan yayın olması ve benim yaşıtlarımın küçüklüğünde önemli bir yer tutmasının sebebi budur.
  
  şimdi ligtv'ye falan bakıyorum da... cine5 bayağı ilkeli yayın yapıyormuş zamanında.
• 18

  nostalji maçlar yayınıyla harika bir işe imza atmış kanal. hemen her gece 00.45-01.00 gibi bekliyorum hangi maç yayınlanacak diye.
  
  an itibariyle 20.01.2000 tarihli ülker-efes maçı yayınlanmakta. özlemişim ülker-efes rekabetini.
• 19

  türkiye'de ilk kez reklamsız maç yayınlayan kanal. o zamanları yaşamamış nesillere garip gelebilir ama bu kanala kadar kanallar maçlara reklam alırlardı. devre arasına falan değil, bildiğin maçın ortasına. maç oynanırken reklam yayınlanır, reklamdan bi dönülürdü; gol olmuş. tarih hatırlamamakla beraber beşiktaşla bir maçımızı hatırlarım. karşılıklı bol gollüydü, her reklamda gol oluyordu. reklam dönüşü hep skor değişiyordu. gol görememiştik neredeyse. işte bu kanal reklamsız maç keyfi gibi bi sloganla ilk defa kesintisiz maç yayınlamıştı. biz de oha nidalarıyla karşılamıştık bu gelişimi, çok şaşırmış keşke bizim de cine 5 imiz olsa demiştik.
• 20

  değişik bir kanaldı. maçların ilk 2 dakikasını verir sonra kendiliğinden gri bi ekran çıkar ve sinir bozucu bi sesle yayının sadece %1 ini görmemizi sağlayan bi görüntü çıkardı ortaya. "televizyonun karşısında ters dön sağ gözü kapat, ekrana mor ışık tut, aç karnına gözleri kısarak bak" gibi efsanelerle kandırılırdı. herşeyden önce duygusal bi kanaldı. galatasarayın şampiyonlar ligi maçlarının olduğu günler cine5 logosunun 5 i sarı kırmızıya boyanır ve gün boyunca bu renklerle yayın yaparlardı. reklamlara girildiğinde dönen külçe altın, borsa haberlerini verirken çıkarılan bozuk para sesleri, haber bültenlerindeki garip sesler bizleri tribe sokar "vaay cine5 başka be abi" dedirtirdi. aslında bakıldığında en kalitesiz yayını yapan kanaldı. ama ne zaman biri bana cine5 dese aklıma sarı kırmızı parçalı forma altında siyah şort kolunda siyah bileklikle golden sonra sevinen hagi gelir aklıma. bu yüzden günümüzde kaybolmaya yüz tutmuş bu kanalı her açtığımda bu görüntüyü beklerim ama çıkmaz. hey gidi günler hey, hiç bitmez dediğimiz şeyler birgün bitmeye yüz tutuyor işte.
• 21

  (bkz: #1466845)
• 22

  üzerine parfüm sıktığında hami li schalke yi izleyebiliyorduk. şifre kırılıyordu. söylenti bu tabi epey sallamıştı bu dedikodu ülkeyi.
• 23

  gece 12 de karıncaya dönüşmesinden başka aklımda kalan şeyler:
  -uefa kupası maceramız- mallorca maçının ikinci yarısını şifresiz vermişlerdi. hava da baya karlıydı. ona yormuştum ben.
  -nüfus sayımı dolayısıyla sokağa çıkma yasağı olduğu zaman şifresiz yayına geçmişler italya ligi maçlarını vermişlerdi. baya da sevinmiştim.
• 24

  dekoderi vardı bunun. maçları izlemek için enistemden alıp bizim eve baglardik. ahh be çok duygusalim cocuklugumu çok özledim. zaman 18 yaşından sonra su gibi akmaya basladi.
• 25

  benim gibi o zamanın çocukları hatırlar; cine5'te bir dönem maçların ilk 3 dakikası şifresiz yayınlanırdı. enteresan bir uygulamaydı ama çocuğuz işte. 3 dakika 3 dakikadır diye düşünür, geriye kalan dakikaları da şifre açılıncaya kadar dünyanın en gizemli problemini çözmeye çalışan bir profesör gibi çözmeye çalışırdık. zira bir büyüğümüz olmadan kahveye alınmazdık.
  
  her neyse. 22 ekim 1995 fenerbahçe galatasaray maçı'nın olduğu gün geldi çattı. inanılmaz heyecanlıyım. maç başladı, 3 dakika su gibi aktı demeye kalmadı atkinson sahneye çıktı. boliç'in harika arapası'nda tek dokunuşla topu ağlara gönderdi ve top ağlara değer değmez cine5 şifreye girdi.
  
  tamam cine5'in şifreye gireceği zaten malum da tam golle birlikte girmesi ve golü yememiz çifte şok gibi oldu. yıkıldım. nasıl üzüldüğümü bir allah bilir bir de ben.
  
  o günü hiç unutmadım. ahım var cine5, beter ol! *