6
en ufak eleştiri bile zihni fazla çalışan bazı sinirlerce düşmanlık olarak nitelendirilmekte malesef. son zamanlarda önüne geleni, antiterimci, fatih terim düşmanı, terimi eleştirebilen gerizekalı, sende ne kadar taşak var terimin 6000 yazar gücünde taşakları var (bkz: #1086517)diye yaftalayan arkadaşların anlamadığı, anlayamadığı birkaç şey var. malesef bu anlama özürleri de aslında galatasaraylılık kavramındaki terbiye eksikliklerinden kaynaklanıyor.
her zaman var olan her zaman da var olacak bir taraftar tipidir bu. kişileri camiadan büyük görmek. her zaman camianın önüne konan isimler olmuştur. metin oktay gibi, fatih terim gibi, tanju çolak gibi, arda turan gibi...
bu isimleri yazarken metin ve fatih gibi adamların adlarını yazarken ben utanıyorum. çünkü kraldan fazla kralcı bu andaval taraftar güruhu ne derse desin bu adamlar hiçbir zaman kendilerini camianın önünde görmemişlerdir.
arda gibi bazı payeleri çok ucuza edinip kendini galatasarayın üstünde görenler de zaten barınamamıştır buralarda.
tanjunun galatasaraydan gönderilme hikayesi mesela hala insanın içini burkar ama neticede onu gönderenler galatasaraya yakışanı yaparken bir saniye bile düşünmemiş bu adam avrupanın gol kralı gazetede bir haber çıktı diye gönderilir mi dememiştir.
şimdi bakıyoruz entrylere (bkz: #1086442) benim göğsümü gere gere galatasaraylıyım dememin en büyük paydaşlarından birisi fatih terimmiş. ben göğsümü gere gere galatasaraylıyım derken fatih terim 14 sene şampiyon olamayan kadronun kaptanı idi. biz göğsümüzü gere gere galatasaraylıyız demeyi başarıya endekslemedik hiçbir zaman. ama göğsünü gere gere galatasaraylıyım diyen 2000 yılı sonrası taraftarı diye adlandırdığım bir grup var. galatasaray terbiyesinde yetişmemiş, 4 sene üst üste şampiyonluk, uefa kupası ve süper kupa sonrası galatasaraylı olmuş taraftarlar. bunlar için elbette galatasaylıyım derken göğüs germek başarıya endeksli olabilir, öyleyse zaten pek tabiki fatih terimle gelen başarılardır kendilerinin göğüslerini germelerinin sebebi.
ben çocukken, babamla maç seyrederken hakeme küfretmiştim kendimi tutamayıp. babamdan da hayatımın en büyük fırçalarımdan birisini yemiştim. galatasaraylı hakeme küfretmez, galatasaray hakemi de koyar üstüne rakibi kim olursa olsun yener demişti bana. feneri kadıköyde en son yendiğimizde, komik bir kırmızı kartla on kişi kalmış, rakibine komik bir penaltı hediye edilmiş galatasaray 4 atmıştı.
galatasaray için gelişme bitmez. galatasaray fatih terim olmasa da başka bir imparator yaratır ve büyüklüğünden birşey kaybetmezdi. fatih terim de bu camianın gurur duyulacak bir parçası olabilir. ama hiçbir zaman galatasaray fatihe birşey borçlu değildir, borçlu olan fatihtir. taşağı hakkında ahkam kesen arkadaşlar konunun o tarafına hakimler heralde öbür tarafını bilmiyorlar. fatih terim de bütün egosuna rağmen galatasaray söz konusu oldu mu bu mütevazilikte bir galatasaraylıdır. şahsen taşağını bilmem ama bu mütevaziliğine kulaklarım şahittir.
galatasaray futbol takımı için artık hedef şampiyonlar ligi. ligde şampiyon olmanın en büyük getirisi şampiyonlar ligine gitmek bizim için. yoksa defalarca şampiyon olduk daha defalarca da olacağız. aynen fenerin de beşiktaşın da defalarca olacağı gibi. galatasarayı diğerlerinden büyük yapan ulusal başarılar değil uluslararası başarılar ve galatasarlılık terbiyesidir zaten. fatihi galatasaraydan büyük göstermeye çalışmak da şampiyonlar liginde gruplardan bir türlü çıkamamak da galatasarayın büyüklüğüne, galatasarayın taraftarına ve galatasarayın teknik direktörüne yakışmaz.
ben zannetmiyorum ki galatasaray taraftarı içerisinde (istisnalar vardır elbet) fatih terimin hem de böyle sezon ortasında gönderilmesini isteyen birileri olsun. ama bu başka şeydir fatihi eleştirmek başka. bu sezonun bu güne kadar olan muhasebesinde fatih terimin eleştirilmesi de gayet normaldir. bunu düşmanlık diye nitelendirmek ise en hafif tabiri ile galatasaray terbiyesine yakışmaz.
her zaman var olan her zaman da var olacak bir taraftar tipidir bu. kişileri camiadan büyük görmek. her zaman camianın önüne konan isimler olmuştur. metin oktay gibi, fatih terim gibi, tanju çolak gibi, arda turan gibi...
bu isimleri yazarken metin ve fatih gibi adamların adlarını yazarken ben utanıyorum. çünkü kraldan fazla kralcı bu andaval taraftar güruhu ne derse desin bu adamlar hiçbir zaman kendilerini camianın önünde görmemişlerdir.
arda gibi bazı payeleri çok ucuza edinip kendini galatasarayın üstünde görenler de zaten barınamamıştır buralarda.
tanjunun galatasaraydan gönderilme hikayesi mesela hala insanın içini burkar ama neticede onu gönderenler galatasaraya yakışanı yaparken bir saniye bile düşünmemiş bu adam avrupanın gol kralı gazetede bir haber çıktı diye gönderilir mi dememiştir.
şimdi bakıyoruz entrylere (bkz: #1086442) benim göğsümü gere gere galatasaraylıyım dememin en büyük paydaşlarından birisi fatih terimmiş. ben göğsümü gere gere galatasaraylıyım derken fatih terim 14 sene şampiyon olamayan kadronun kaptanı idi. biz göğsümüzü gere gere galatasaraylıyız demeyi başarıya endekslemedik hiçbir zaman. ama göğsünü gere gere galatasaraylıyım diyen 2000 yılı sonrası taraftarı diye adlandırdığım bir grup var. galatasaray terbiyesinde yetişmemiş, 4 sene üst üste şampiyonluk, uefa kupası ve süper kupa sonrası galatasaraylı olmuş taraftarlar. bunlar için elbette galatasaylıyım derken göğüs germek başarıya endeksli olabilir, öyleyse zaten pek tabiki fatih terimle gelen başarılardır kendilerinin göğüslerini germelerinin sebebi.
ben çocukken, babamla maç seyrederken hakeme küfretmiştim kendimi tutamayıp. babamdan da hayatımın en büyük fırçalarımdan birisini yemiştim. galatasaraylı hakeme küfretmez, galatasaray hakemi de koyar üstüne rakibi kim olursa olsun yener demişti bana. feneri kadıköyde en son yendiğimizde, komik bir kırmızı kartla on kişi kalmış, rakibine komik bir penaltı hediye edilmiş galatasaray 4 atmıştı.
galatasaray için gelişme bitmez. galatasaray fatih terim olmasa da başka bir imparator yaratır ve büyüklüğünden birşey kaybetmezdi. fatih terim de bu camianın gurur duyulacak bir parçası olabilir. ama hiçbir zaman galatasaray fatihe birşey borçlu değildir, borçlu olan fatihtir. taşağı hakkında ahkam kesen arkadaşlar konunun o tarafına hakimler heralde öbür tarafını bilmiyorlar. fatih terim de bütün egosuna rağmen galatasaray söz konusu oldu mu bu mütevazilikte bir galatasaraylıdır. şahsen taşağını bilmem ama bu mütevaziliğine kulaklarım şahittir.
galatasaray futbol takımı için artık hedef şampiyonlar ligi. ligde şampiyon olmanın en büyük getirisi şampiyonlar ligine gitmek bizim için. yoksa defalarca şampiyon olduk daha defalarca da olacağız. aynen fenerin de beşiktaşın da defalarca olacağı gibi. galatasarayı diğerlerinden büyük yapan ulusal başarılar değil uluslararası başarılar ve galatasarlılık terbiyesidir zaten. fatihi galatasaraydan büyük göstermeye çalışmak da şampiyonlar liginde gruplardan bir türlü çıkamamak da galatasarayın büyüklüğüne, galatasarayın taraftarına ve galatasarayın teknik direktörüne yakışmaz.
ben zannetmiyorum ki galatasaray taraftarı içerisinde (istisnalar vardır elbet) fatih terimin hem de böyle sezon ortasında gönderilmesini isteyen birileri olsun. ama bu başka şeydir fatihi eleştirmek başka. bu sezonun bu güne kadar olan muhasebesinde fatih terimin eleştirilmesi de gayet normaldir. bunu düşmanlık diye nitelendirmek ise en hafif tabiri ile galatasaray terbiyesine yakışmaz.